Bir zamanların erkek güzeli Karahan Çantay'ın öğretmenlik yaptığı Tayland'da motor kazası geçirmesi sonrası hayat hikayesi yeniden gündeme geldi. Çantay'ın yaşamındaki detaylar dikkat çekti.
Sibel Can henüz 14 yaşındayken dans etmeye başlamış ve sonrasında hızlı bir yükselişe geçmişti. Adından bahsettirmeyi başaran güzel yıldızı bir gün dönemin en ünlü isimlerinden Nükhet Duru izlemeye geldi. Bu olayın ardından da Sibel Can kariyer basamaklarını hızla çıkmaya başladı.
Nükhet Duru tarafından keşfedilen Sibel Can, daha sonra Orhan Gencebay'la tanıştı ve assolistliğe hızlı bir giriş yaptı.
Ve bu olayın ardından da şöhret basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanmaya başladı. Henüz 17 yaşındayken de Hakan Ural'a aşık oldu. Delice aşk yaşayan ikili, Zerrin Özer'in evinde gizlice evlendi. Bu evlilikten kimselerin haberi yoktu. Sibel Can'ın ailesi durumu öğrenince kızlarına oldukça sert tepki gösterdi.
Yakışıklı bir adam, güzel bir kadın... Çiftin evlilikleri dolu dizgin devam ederken Sibel Can, 'Padişah' albümüyle sanat dünyasının zirvesine oturdu. Tüm Türkiye güzel yıldızı konuşuyordu. Hatta dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bile “Bu kız için bütün servet değer vallahi” diyordu.
Aynı yıllarda Karahan Çantay dönemin popüler güzellik yarışması Best Model'e katılarak birinci oldu. O dönem dünyada Antonio Banderas fırtınası esiyordu. Karahan Çantay da esmer güzeli olarak 1995 yılının Best Modeli oldu.
Erkek güzeli Karahan Çantay bu başarısının ardından assolistler arasında bir rekabete sebep oldu. Kimisi klibinde kimisi ise dizisinde oynatmak için Çantay'ın peşinden koşuyordu. ODTÜ Matematik bölümü son sınıf öğrencisi Karahan, artık Türkiye’nin paylaşılamayan yakışıklısı olmuştu.
Bu rekabet gazete manşetlerine taşındı ve Çantay'ın ismi Sibel Can'la anılmaya başladı. Can yeni dizisinde Çantay ile kamera karşısına geçecekti. O güne kadar profesyonel iş ilişkisi olarak görülen birliktelik, bir anda gazetelerin iddialarıyla yön değiştirdi.
Gazetelerde Sibel Can'ın Karahan Çantay'la Londra'da bir otelden çıkarken görüldüğü iddiası yer aldı. O sırada Hakan Ural da Amerika'daydı. Bu haberler Türkiye'de gündeme gelirken olacaklardan da henüz kimsenin haberi yoktu.
Cem Kuzu isminde eski bir manken modelliği bıraktıktan sonra Adnan Hoca'nın tarikatına katılmıştı. Fakat Kuzu'nun ismi Sibel Can’a elinde Karahan Çantay ile çekilmiş seks kasetinin olduğunu iddia ederek şantaj yapmasıyla duyulmuştu.
Cem Kuzu'nun yakın arkadaşı Yaşar Alptekin iddiaya göre bu olayı sağda solda anlatmaya başladı ve durum içinden çıkılmaz bir hal aldı. Gazetelerde Sibel Can'ın dayısının Karagümrük Çetesi'ni arayıp "bizi bu beladan kurtarın" dediği yazıyordu.
İddialara göre çete, şantajcı olduğu iddia edilen Cem Kuzu’yu alıp darp ettikten sonra çıplak fotoğraflarını çekmiş ama dedikodusu yapılan kasete ulaşamamıştı. Cem Kuzu, kendisinde öyle bir kasetin olmadığını söylüyordu.
Bu arada çete, Yaşar Alptekin’i susturmak için kendisiyle iş görüşmesi gibi randevulaşmıştı. Ancak polisin istihbaratı, Yaşar Alptekin’in randevuya gitmesini engelledi ve çete üyeleri tutuklandı.
Çok geçmeden Sibel Can ve Hakan Ural, gazetelere çektikleri faks aracılığı ile şu açıklamayı yaptı:
‘‘Ortada, iddiada yer aldığı gibi bir kanıt yoktur. Haberde ismi geçen Vedat ve Nuri Ergin Kardeşlerin, sanatçı ile uzak bir akrabalığı dışında hiçbir bağlantısı yoktur. Burada mağdur bırakılmak istenen Sibel Can ve Ailesidir. Siz medya mensubu dostlarımızdan tek dileğimiz, konuyu aydınlatırken, konuyla ilgimizin bulunmadığı ve bir aile olduğumuz gerçeğini yansıtmanızdır.’’
Ancak Ural ve Can, azmettiricilik suçundan dönemin DGM mahkemelerinde yargılanmak durumunda kaldılar.
Bütün bu yaşananların ardından 1999 yılında Sibel Can ile Hakan Ural boşandı. Ural boşanma sonrası evliliklerinin son 2 yılının kabus gibi geçtiğini söylüyordu. Hatta daha önce Sibel Can'a şiddet uyguladığını da açıklıyordu. Çift boşanmanın ardından 2 çocukları olması rağmen 10 yıl hiç görüşmedi. Sibel Can 2000 yılında Süha Aksüt'le evlendi.
Karahan Çantay da olayların ardından ODTÜ'den atıldı. Eğitimini tamamlayamayan Çantay, ülkeden de ayrılarak New York'a yerleşti ve burada taksicilik yapmaya başladı. En son 2015 yılında Türkiye'de kameralara yansıdı. Çantay kendisini görüntüleyen gazetecilere "Beni nasıl tanıdınız?" diye sormuştu.
Karahan Çantay'ın ölüm haberiyle birlikte de Tayland'da Matematik Öğretmenliği yaptığı ortaya çıktı. Burada bir motosiklet kazası yapan Çantay hayata gözlerini yumdu.
Haber, bir hemşirenin Çantay’ın çalıştığı okulun Facebook grubunda yazdığı notla ortaya çıktı. Haber Türkiye'nin Bangkok Büyükelçiliği yetkilileri tarafından doğrulandı. Çantay’ın cenazesinin iki gündür Tayland’ın Malezya sınırında bulunan Songkhla’daki hastaneden alınmadığı öğrenildi. 47 yaşındaki Çantay'ın cenazesinin Türkiye'ye nakledilmesi için çalışmalara başlandı.