KAPROL: DEV MARKALAR BENİ KABUL ETTİ!
Arzu Kaprol, “Geleceğin Arkeolojisi” adını verdiği yeni koleksiyonunu Paris Moda Haftası’nda tanıttı. Ünlü modacı; Dior, Chanel, Louis Vuitton gibi dünya devleriyle aynı podyumu paylaştı. Ancak başarısı ‘mankenler çarpıştı’ haberiyle gölgelendi. Defilesinde böyle bir kazanan yaşanmadığını söyleyen Kaprol, “Kanada kaynaklı bir haberden söz ediliyor, amaç neydi anlamadık” diyor.
Arzu Hanım defilenizde kimsenin görmediği bir çarpışma olmuş. Kaç ölü, kaç yaralı var?
- Nefis bir defile yaptık. Gece bir ilke imza atmanın gururu ve mutluluğuyla uyudum. Ama sabah kalktık, baktık ki gazetede mankenlerin çarpışması olayından söz ediliyor. Üstelik sanki felaket bir çarpışma olmuş gibi! Ben mankenlerle kulisteydim ama eşim en ön sıradan baştan sona izledi defileyi, öyle bir şey görmemiş. Herkesi aradık, “Yok, öyle bir şey görmedik” dediler. İnsanlar aramaya başladı Türkiye'den geçmiş olsun diye. Sonra emin olmak istedik, çekimleri izledik baştan sona. Orada da yok. Olayı izleyen gazeteci arkadaşlarla konuştuk, onlar da görmemiş. Kanada kaynaklı bir haberden söz ediliyor. Yani ne amaçla çıkarıldı böyle bir şey, anlamadık. Gelmeden haber yazılır ama böyle bir iddia en azından doğrulatılabilirdi. Üstelik biz “Hayır, yok” dememize rağmen hâlâ yazılıyor ısrarla. Aklınıza bir sürü şüphe geliyor tabii. Gerçekten olsa kabul edersiniz, mankeniniz düşer de, çarpışır da. Ama olmayınca insan üzülüyor, onca emek, çaba, enerji...
DEV MARKALAR BENİ ARALARINA KABUL ETTİ
Dev markalarla aynı sahnede yer aldınız, neler söyleyeceksiniz bu konuda?
- Louis Vuitton, Miu Miu gibi markalarla aynı yerde aynı gün defile yaptık. Onların sizi aralarına almama hakkı varmış. Ama öyle bir şey olmadı. Bu çok keyifli bir durum. Moda Federasyonu'nun bize böyle bir yer ayırması da çok hoştu. Sanırım Türkiye'de üretip buradaki kriterleri geçen ilk firmayız.
Defilede önemli bir ağa ulaştınız. Ticari olarak da istediğiniz başarıyı elde etiniz mi?
- Bu prestijli yerlerde ticari olarak da başarı elde etmeyi çok önemsiyorum. Bu üretimler ülkenizde yapılıyor ve ülkenize bir değer olarak dönüyor. Çünkü eserlerin üzerinde 'Made in Turkey' yazıyor. Bu koleksiyonu sadece siyah yaptım. Herkesin tasarıma odaklanmasını, tasarım ve kesim farkının öne çıkmasını istedim. Ve sanırım başardım. Defilede İstanbul'un büyük ailelerinden çok kişi vardı. İş dünyası da destek verdi. Galeri La Fayatte, Bon Marche CEO'su, Petty Wilson gibi dünyanın en ünlü stilistleri geldi. Moda yazarları, gazeteciler buradaydı. Hem “ben de varım” diyorsunuz hem de bunu mesleki ve ticari bir başarıya dönüştürüyorsunuz. Yani sonuçtan çok mutluyum... Dünyanın en önemli top modellerinden Jessica Stam'in defilede olması da önemliydi. Onun bir tasarımcının ilk defilesinde çıkması alışılmış bir durum değil. Laetitia Casta'nın kardeşi Marie Ange Casta'yı da unutmamak lazım. Aksesuvarları onunla tasarladık. Marie Ange, bizde staj yapmak istiyor, İstanbul'da...
MERHABA, ÜZERİNDEKİ PANTOLONU BEN TASARLADIM
Arzu Kaprol ürünlerini hangi kadınlar alıyor?
- Benim yüzüm değil, ismim biliniyor. Kimse yolda tanımaz beni. Böylece rahat rahat sokağa çıkıp insanları gözlemleyebiliyorum. Bir şey yaratabilmek için gözlem yapabilmeniz şart. Tasarımlarımın sadece 34 beden mankenlerin üzerinde değil, gerçek kadınların üzerinde de iyi durmasını istiyorum. Ürünlerimi tüm kadınlar alıyor.
Eserlerinizi kadınların üzerinde gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?
- Gerçek bir şey yaptığımı düşünüyorum. Herhangi bir yere gittiğimde birkaç tane benim tasarımımı giyen kadın görüyorum. Düşünün, akşam yemeğe gidiyorsunuz, üç kişi sizin yazdığınızı okuyor. Bu müthiş bir şey. Ben hâlâ gidip kadınlara “Merhaba ben Arzu Kaprol, biliyor musunuz üzerinizdeki pantolonu ben tasarladım” demekten çok keyif alıyorum.
İKİZLERİMİN MASASINDA ÇALIŞIYORUM
Eşiniz sizinle çalışıyor, ikiz çocuklarınız var. Anne olmak yaratıcılığınızı nasıl etkiledi?
- Hep işim öncelikliydi hayatımda. Ama anne olduktan sonra bu dengelendi. İkiz oğullarım 6 yaşındalar. Anne olduktan sonra daha verimli çalışmaya başladım. Eşim de bu konuda çok büyük destek oluyor bana. Gece gündüz çalışıyorum. Evde oğlanların çalışma masasını kullanıyorum.