Ekranının fenomen dizisi Ulan İstanbul'un Ferdi'si Kaan Yıldırım, İstanbul'u, hayatını ve aşkı Radikal'e anlattı.
‘Eğlenceli’ dizilerin mumla arandığı beyazcamda yazın tartışmasız yıldızı ‘Ulan İstanbul !’ Yaren’i, Karlos’u, Servet Abi’siyle kendini sonbahara atabilen ender işlerden.
Dizisinin Ferdi’si Kaan Yıldırım’la ‘aziz’likten ‘ulan’ mertebesine gerileyen İstanbul’un hikâyesini ve onun ekrandaki yolculuğunu konuştuk. Mutfakta nasıl, romantik bir yemek deyince aklına ne geliyor, şimdiki zamanda aşk deyince ne düşünüyor? İşte ekranın çok sevilen ama az bilinen yıldız adayı Kaan Yıldırım’ın hayatından anekdotlar.
Ulan İstanbul fırtınası yaz döneminden sonbahara taştı. Bu başarı ekibi mutlu ediyor mu? Etmez olur mu, dizi çekmek ciddi bir emek işi ve bunun karşılığını almak tabi ki mutluluk verici. Biz başlarken bu işin farklı bir tadı olacağına ve seyircinin de böyle düşünmesi bizi çok sevindirdi.
Dizi kendi içinden birçok fenomen çıkardı. Siz en çok hangi karakteri izlemekten keyif alıyorsunuz? Hepsinden ayrı keyif alıyorum ancak tabi ki Zihni Göktay'ın canlandırdığı Servet karakterini izlemek birçok açıdan farklı bir lüks…
Londra’da Pazarlama eğitimi aldınız sanırım. Oyunculuk macerası nasıl başladı? Kafamın bir yerinde hep duran bir şeydi aslında.. Başka bir sektörde çalışırken hiç mutlu olamadığımı fark ettim. Bunun üzerine oyunculuk üzerine eğitim almaya başladım. Hazır hissettiğim zamanda audition'lara girdim çeşitli projeler için. Kayıp dizisiyle bu süreç başlamış oldu.
Kaan Yıldırım’ın hikâyesinde ön planda olan şehirler hangisi? İstanbul, Londra, Prag.
‘Ulan İstanbul’ ismine bakışınız nasıl? Geçtiğimiz bölümlerde Uğur Polat’ın ağzından eskiden Aziz İstanbul diyorduk şimdi bizi kızdırdığı için ‘Ulan istanbul’ diyoruz dediğini duyduk. Proje için çok doğru seçilmiş bir isim olduğunu düşünüyorum. Onun dışında gerçek tarafından bakarsak zaten Uğur abi gerekeni söylemiş. Bize onaylamak düşer.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olsanız ilk icraatınız ne olurdu ‘Ulan İstanbul’ dememek için? Trafik sorunu için bir şey yapardım demek isterdim, ama Japonlar bile biz çözemeyiz demişler. (Gülüyor)
Elimizin hamuruyla mutfağa doğru gitsek, mutfakla arası nasıl acaba Kaan Yıldırım’ın? Hiç gitmesek daha iyi (gülüyor) Bildiğim en iyi şey menemen yapmak…
Romantik bir akşam yemeği deyince aklınıza ne geliyor? Valla hiçbir şey gelmiyor.. Karşımdakiyle sıkılmadan sohbet edebilmek fazlasıyla yeterli benim için. İstanbul bir yemeğe benzese peki? Çok net: Türlü
Tekrar diziye dönecek olursak, Zihni Göktay’la aynı seti paylaşmak nasıl bir duygu. Gerçi o genelde pencereden eşlik ediyor size ama. Pencereden de olsa kapıdan da olsa onunla çalışmak büyük şans.. Canlı izlediğimiz her sahnenin ardından alkışlamak geliyor içimizden ve zaten alkışlıyoruz. İyi ki var…
Ferdi karakteriyle aranız nasıl? Size benzeyen yönleri var mı? Epey bir hayranlık ve beğeni mesajı okudum sizle ilgili gülümsemenize de özel bir parantez açılıyor Bu beğenilme mevzusuyla aranız nasıl? Ben Ferdi karakterini çok sevdim, kendimle hiç kıyas etmedim ama elbet benzeyen ve benzemeyen yönleri vardır. Ben gerçekte daha dışa dönük, daha konuşkan biriyim.
Ferdi daha ağır biri. Gerektiğinde o kadar sert olabilmesine rağmen, yeri geldiğinde şiir yazacak kadar duygusal bir yapıya sahip. Ben kendimi şiir yazarken hayal edemiyorum bile. Beğenip beğenilmemeye kafa yormak yerine işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ve kafamı oyunculuk zerine yormaya yoğunlaştırıyorum.
Huzur’un İstanbul’dan uzak bir sahil kasabasında bulunan bir şey olduğuna inanıyor musunuz? Sahil kasabası üç gün huzur verir ama İstanbul’a alışmış birine asla uzun vadede huzur veremez diye düşünüyorum.. İnsan huzuru her yerde bulabilir yeter ki bulmak istesin.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a gelse en çok neye şaşırırdı sizce? Kalabalığa…
İstanbul'da bir semt seçmenizi istesem, hangisini tercih edersiniz? Her semtin kendine has özellikleri var, ben hiçbir yere çok bağlanamıyorum, bugün başka bir yer söylerim yarın başka… Ondan net bir cevabım yok.
Futbolla ilgiliniz var mı? İstanbul’u hangi renkleri size daha cazip geliyor? Sarı ve lacivert.
Biz izlerken keyif alıyoruz, çekimler nasıl geçiyor? Aklınızda kalan çekimi eğlenceli bir sahne var mı? Abartmak istemiyorum ama nerdeyse biz her çektiğimiz sahnede eğleniyoruz, hem işin yapısı hem de ekiptekilerin yapısı ve birbiriyle aynı frekansta olması bunda büyük etken..
Diziye ve size hayran olanlar İstanbul’un nerelerinde vakit geçirseler sizi görme imkânları olur? Evlerinde televizyon başında (gülüyor) ben biraz evcimen biriyim, bu aralar çok yoğun çalıştığımız için boş kalan zamanımın çoğunu evde geçiriyorum.
'İlk aşk' deyince aklınıza ne geliyor? Bir çift mavi göz.
Şimdiki zamanda aşk deyince? Sabun köpüğü.
Yüz yıl sonra biri, bir yerde sizi anlatan bir kitabın kapağını aralasa, giriş cümlesinde ne yazsın isterdiniz? Aklınız biraz karışacak…