Yıllarca radyoda yaptığı tipleme ve taklitlerle büyük beğeni toplayan İsmail Baki Tuncer bu sezon ‘İsmail’ programıyla gündemde. Usta komedyen şu sıralarda ise ‘İsmail’in yönetmeni ve aynı zamanda arkadaşı olan Alper Mestçi ile yakın zamanda çekeceği sinema filmiyle ilgileniyor…
Biz de İsmail Baki ve Alper Mestçi’nin ofisine konuk olduk. Projelerini dinledik…
İsmail Bey ‘İsmail’ programı öncesi radyo programı yapıyordunuz… Sonra ‘İsmail’ çıktı meydana bu süreç nasıl gelişti?
Direkt radyo programından televizyona geçiş diye bir süreç yok aslında. Radyoda çalışırken de televizyona ufak tefek yaptığım işler oldu. Fakat bu benim için bir ısınmaydı. Bu sene başında hazır olduğumu düşündüm ve tamamen odağı ben yani ”İsmail” olan bir programa başladım. Ve çok kısa sürede büyük ses getirdi.
Alper Bey sizi ‘Dikkat Şahan Çıkabilir’, ‘Musallat’ gibi projelerden tanıyoruz. Sizin İsmail Baki ile tanışmanız nasıl oldu?
Biz, İsmail ve Yavuz’la birlikte TV8’de Co-Medya adlı programı yaptık. İsmail tek başına bir program yapmak istiyorum deyince benim de aklıma yattı ve bu yola girdik. Sonuçta İsmail’i iyi tanıyordum ve onda hiç kimsede olmayan farklı bir yeteneğin olduğunu zaten görmüştüm.
İsmail Bey taklidini yaptığınız ünlülerden çok kuvvetli olanlar var bunlardan çekinmiyor musunuz?
Hayır kesinlikle çekinmiyorum çünkü kimseyi küçük düşürücü bir şey yapmıyoruz hatta Fenerbahçe taraftarından ‘’Aziz Yıldırım’ın daha fazla taklidini yap, özlüyoruz başkanımızı’’ tarzında mesajlar alıyorum. Bu da yanlış bir şey yapmadığımızı gösteriyor zaten.
İsmail Bey sizce en iyi komedyen kim?
Ben hala Şener Şen ve Kemal Sunal’ın filmlerini izlerim. O doğallığın ve saflığın günümüzde karşılığı olmadığını düşünüyorum. Ama en iyi stand-up’çı kim derseniz, çekinmeden Cem Yılmaz diyebilirim.
Peki İsmail Bey komedyenler arasında bir rekabet var mı?
Kimseyi kendime bir rakip olarak görmüyorum, herkesin kendine göre bir tarzı var. Komedinin kuralları zaten belli. Artık günümüzde komedide önemli olan ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınızdır. Şunu demek istiyorum; komedyenin bir aura’sı olmak zorunda ve insanları asıl güldüren de bu elektriğin onlara nasıl geçtiği. ”Aura” diyorum çünkü tanımın başka bir karşılığını bulamadım şu an, yoksa entellektüel görünmek gibi bir amacım yok.(gülüyor)
Aşağı yukarı bütün komedyenlerle çalıştınız Alper Bey sizin bu konuda söyleyecek sözünüz var mı?
İnsanlar tanımadıkları kişilere gülmüyor. Onaylanmış bir komedyen olmak için zaman gerekiyor. Dikkat Şahan Çıkabilir’de benim projemdi, bu süreç onun için de geçerliydi. Recep İvedik tiplemesi yayınlandıktan iki yıl sonra patladı. Ama İsmail’in de dediği gibi aura olayı çok önemli. O elektrik yoksa ne yaparsan yap güldüremezsin.
Günümüzde komedi kolay para kazanma yolu olarak görülüyor. Fakat bana sorarsanız komedyenlik en ağır işlerden biri.
Aynı soruyu size de soralım o zaman Alper Bey, sizce komedyenler arasında bir rekabet var mı?
Olmaz mı! Sonuçta bir lokantanın karşısına bir başka lokanta açıldığında ortam gerilir. Rekabet her işte olmak zorunda. Komedyenlik yüksek bir ego gerektiriyor, dolayısıyla rekabet bu piyasada daha “kanlı” oluyor. Neden 3-4 “star” komedyenin yer aldığı film çekilemiyor sizce?
‘İsmail’, Şahan Gökbakar’ın ‘Dikkat Şahan Çıkabilir’i tadında, siz ne düşünüyorsunuz?
İkisi arasındaki tek benzerlik, ortak noktası ben olmam. Tarz olarak benzediği doğru ama komedinin matematiği zaten belli. Çok geçmişe gidersek 1960’larda Monty Python’cılar absürt mizah adına yapılabilecek her şeyi yapmışlar zaten. Söz konusu olan burada tarz ve içerik dışında asıl güldüren şeyin “İsmail”olması. Şahan’da güldüren şey ise “Şahan”dı.
-ATA DEMİRER VE BERLİN KAPLANI-
İsmail Bey, Yavuz Seçkin’le Ata Demirer arasında ‘Berlin Kaplanı’ polemiği çıktı. Polemiğe sonradan Ferdi Tayfur’da dahil oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz sizce senaryo çalıntı mı?
Yavuz’un böyle bir projesinden haberim vardı. Üzerinde birlikte çalışıyorduk. Berlin Kaplanı’nı da izleme fırsatı bulamadım. Yorum yapmam doğru olmaz.
Siz ne düşünüyorsunuz Alper Bey?
Das Borak-Kreuzberg Kaplanı benim bulduğum bir karakter. Yavuz’la oturduk sinemaya uyarlamaya karar verdik. Fakat daha sonra bir baktık Ata böyle bir film çekiyor…
Aslına bakarsan buradaki tek sorun Yavuz’un Ata’ya bu filmden bahsetmiş olması ve Ata’nın da “bu film iş yapmaz” demesi… Bu konuşma olmasa belki bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Yavuz’a göre bu konuşma yaşanmış. Bu konuşma hakikaten yaşandıysa Yavuz haklıdır. Yaşanmadıysa bu konuda bir yorum yapmak istemiyorum. Ferdi Tayfur konusuna da hiç girmeyelim, çıkamayız! Sonuçta bilmediğim bir konu…
İsmail Bey son zamanlarda taklitten sıyrılıp özgün karakterler üretme yolundasınız, sebebi nedir?
Taklit ve ya özgün karakter ayrımı diye bir şey yok. Ünlü birini taklit ettiğiniz zaman “taklit” sokaktaki insanı taklit ettiğiniz zaman “özgün” karakter oluyor. Hatta özgün karakter üretmek çok daha kolay, çünkü; izleyicinin karakteri orijinali ile kıyaslama şansı yok…
Gelelim ‘Sabit Kanca’ meselesine, nedir bu ‘Kanca’ İsmail Bey?
Sabit Kanca her konuda bilgisi olan çok “cins” bir karakter. İzleyici onun gerçek kişiliğini gördüğünde daha da çok sevecek.Bu konuda bu kadar da iddialı konuşuyorum!
Peki ‘Kanca’ bir yere takılacak mı? Olası gişe hedefiniz nedir?
Alper Mestçi: Sabit Kanca’nın her konuda bilgisi olması çok dişi bir konu. Biz zaten İsmail ile bu sene film çekmeye karar vermiştik. Haziran-Temmuz gibi başlamayı düşünüyoruz…
İsmail Baki Tuncer: Gişe kaygısı olmadan film işine girilmez ama süper bir gişe yapacağız diye girmek de yanlış. Biz Sabit Abi’yi çok sevdik, seyirci de sevecek.
Şu anda 'İsmail' programının yeni bölümleri çekiliyor mu? TNT ile ilgili bir problem mi var? Başka kanala geçmeyi düşünüyor musunuz?
Alper Mestçi: Şu an “problemlerle” değil “planlarla” ilgileniyoruz. Programla ilgili bir sorunumuz yok. Çok kısa bir süre içerisinde “İsmail” ekranlarda olacak.
Nihat Doğan konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizi mahkemeye vereceğini söyledi?
Nihat Doğan, “neden bu hale geldim” diye düşünmeli… Keşke türküleriyle gündeme gelse diyorum... Zaten sorun çıkartan tek kişi Nihat Doğan oldu şu ana kadar. Belki de bal reklamı skecini gerçek bir reklam sandığı için böyle davrandı. Hatta Nihat Doğan’ın menajeri beni aradı; ‘Nihat Doğan Yelkovan Balı’nı üreten firmayı mahkemeye verecek’ dedi… (gülüyor)
İsmail Bey peki gelecekteki projeleriniz neler?
Daha önce nette yapılmamış bir şeyi deneyeceğiz.Hatta bu konuda yetkili bir isim olan Veyis Dinçer ile bir anlaşma yaptık. Çok yakında sürprizimizi bekleyin (gülüyor)
Beyazıt Öztürk de kendi programında bal reklamı yapıyor, izleyebildiniz mi?
İsmail Baki Tuncer: Herkesin bir tarzı var… Beyaz da kendi tarzında çekmiş…
Alper Mestçi: Bal reklamı zaten gündemde olan bir olay, ama sen bunu 90’ların kafasıyla yapıyorsan bence bir sorun var demektir. Dar ceket, peruk vs. artık bunlar izleyiciye komik gelmiyor…