Kanal D’nin yeni dizisi ‘İnadına Yaşamak’, bu akşam başlıyor. Başrollerini Sanem Çelik, Oktay Kaynarca ve Murat Ünalmış’ın paylaştığı, iki can dostun bir yasak aşk yüzünden düşman olmasını konu alan dizinin kadrosunda bir de İtalyan var. Denise Capezza, aşkı uğruna kendi hayatını bırakıp İstanbul’a yerleşen Sicilyalı bir kadın olarak izleyici karşısına çıkacak.
İktidar ve ihtişam sahibi bir ailenin, Atasoylu soyadının tek varisi; Emir Atasoylu... Ali ile yolları, gençlik yıllarında kesişmiştir. Candan bağlıdırlar birbirlerine. Biri neyse, odur diğeri de... Birinin olan diğerinindir de... Tek şey dışında...
Dünyalar güzeli Sedef! Ama dillere destan bir aşk ve tutkuyla bağlı olduğu karısı Sedef; kendisine değil, Ali’ye aşık olduğunu söyleyerek intihar eder. Ali her şeyini almıştır! O da, Ali’den her şeyini alacaktır.
Yaşadığı acılarla bilenmiş, gardı her daim yukarıda, kendi ayakları üzerinde sapasağlam duran, yalnız ve güzel bir kadındır Zeynep...
VIP turistlere rehberlik yaparak hayatını kazanır. Çocuk yaşta önce annesiz, ardından babasız kalır. Sevgi dolu bir aile kurarak sarmak ister. DDoğal yollarla hamile kalamayan Zeynep, tüp bebek merkezinde yıllardır beklediği mucizenin gerçekleştiği gün, bu kez eşi Rıdvan tarafından terk edilir. Yetmez gibi, amansız bir kas hastalığının pençesinde olduğunu öğrenir. Dünü olmadığı gibi yarınsızdır artık...
Yetimhanede büyümüş; kimsesizliği, sevgisizliği, yokluğu iliklerinde hissederek hayata 1-0 yenik başlamış bir adamdır Ali Ayazlı...
Can yoldaşı Emir, Ali’yi öz kardeşi bilmiş, ailesinin sahip olduğu tüm imkanları paylaşmıştır. Ali ise tarifsiz bir vefa duygusuyla kendini Emir’e adamıştır. Ta ki Emir’in karısı Sedef’in, Ali’ye duyduğu yasak aşk yüzünden intihar ettiği güne kadar! Sedef öldükten sonra, eşi Asiye’nin boşanma talebini kabul edip, gitmesine izin verir.
En tehlikeli insan, yaralı olandır. Aşkı için kendi hayatını bırakıp İstanbul’a yerleşen İtalyan afet... Emir’in sevgilisi, Sicilyalı bir ailenin kızıdır Gina... Aurası güçlü, asil ve zevk sahibi, tam bir salon kadınıdır. Emir’e körkütük aşıktır. Ama Gina, Emir için yeryüzündeki güzel kadınlardan yalnızca biridir.
Zeynep’in komşusu ve kiracısı, tek sırdaşı, çıkmazlarda yol göstereni, hüzünlerde moral vereni... Eli hamarat, yüreği ana, sözü niyazı ortada; göçmen bir Rumeli kızıdır Meryem... Süslü püslü renkli kıyafetleriyle, dilinde efkar dağıtan türküleriyle, kollarında şıkır şıkır bilezikleriyle arz-ı endam eden, sözünü meclisten dilini espriden sakınmayan, hoşsohbet ve neşeli bir kadındır.
Meryem kimi zaman Zeynep’in koruyucu ablası, kimi zaman söz dinlemez çöpçatanı, kimi zamansa tatlı tatlı atışıp hayatı paylaştığıdır. Ayrı pencerelerden dünyaya baksalar da, kalpleri ve derin yalnızlıkları birdir aslında.
Çınar, Ali ve Zeynep’in eski eşleri; Rıdvan ve Asiye’nin oğlu. Zeka küpü bir çocuk... Başı derde giren Rıdvan ve Asiye, oğlulları Çınar’ı eski eşleri Zeynep ve Ali’ye emanet göndermiş ve peşlerindeki beladan kaçarken ölmüşlerdir. İki yabancıyı, Ali ve Zeynep’i birbirine bağlayacak emanettir. Bir yanda ne zaman gelecekleri belirsiz bir anne ve baba, diğer yanda ise küçücük yüreğine ne kadar sokacağını bile bilmediği yabancı bir adam ve bir kadın, Zeynep ve Ali...
Kuzey Kıbrıs’ın kumarhaneler kralı. Acımasız, sert ve bir o kadar da karanlık... Ama biricik kızı Damla ileyken tamamen farklı; müşfik, bonkör ve sevgi dolu... Rıdvan kumarhanesinin kasasından sadece para değil, itibarını da çalmıştır. İtibarına karşılık candır istediği... Gerekirse bu uğurda canını verecek ama vazgeç-meyecektir.
Ta ki kızıyla sınanana kadar! Oysa hayat insana bazen sadece tek bir seçenek sunar, bir kalbe tek bir sevgi, bir kurşuna tek bir hedef. Ya iyisindir ya kötü... Ya yaşıyorsundur, ya ölü... Kıbrıslı’nın yolculuğu da tam bu yol ayrımında tıkanacaktır.
Sevdiği adam için kendini ateşe atan, tutkusu için hayatını yok sayan gözü kara bir kadın, yasak bir aşkın kaybedeni; Sedef... Sırf zamanında aşk yaşadığı Ali’ye yakın olmak için Emir’le evlenip aileye girmiş. Ama Ali’den bir karşılık bulamayınca başlattığı oyun zamanla işkenceye dönmüş ve sonu olmuş.
Sedef esiri olduğu yasak aşkı daha fazla taşıyamayacağını anladığı gün intihar ederek Ali ve Emir’e cehennemi yaşatmış, iki can yoldaşını kanlı bir hesaplaşmanın ortasında bırakmıştır.
6 yıl önce eşleri tarafından terk edilen iki yabancının, Zeynep (Sanem Çelik) ve Ali’nin (Murat Ünalmış) kaderi, geçmişlerinden gelen bir emanetle bir daha ayrılmamak üzere kesişir.
Emanetin adı Çınar’dır. Ali’nin eski karısı ile Zeynep’in eski kocasının 5 yaşındaki korunmaya muhtaç oğulları... Ya bu kimsesiz çocuğu kaderine terk edecek ya da ne pahasına olursa olsun ona kol kanat gereceklerdir. Bu karar, bir zamanlar Ali’nin can dostu Emir Atasoylu’nun (Oktay Kaynarca) intikam yeminini derin uykusundan uyandırır.