İLK VE SON KEZ KONUŞUYORUM

Bergüzar Korel'in açıklamaları Tan Sağtürk'ü kızdırdı

İLK VE SON KEZ KONUŞUYORUM

Tan Sağtürk'ün kendisine hediye ettiği yüzüğü geri istemesiyle başlayan tartışmanın ardından Bergüzar Korel'in, 'Ceketimi alıp çıkan benim, o yüzüğü dört ay önce gönderdim' demesi, ünlü baleti kızdırdı. Sağtürk, 'Yapılan bu son açıklamalar biraz ayıp oldu. Bergüzar panikle bir şeyler anlatıyor ama doğru yapmıyor' dedi.

BERGÜZAR Korel ve Tan Sağtürk arasındaki gerginlik bitmek bilmiyor. Eylül ayında ayrılan ve bu ayrılığın ardından Tan Sağtürk'ün yaptığı, 'Bergüzar’la aramızda çok istisnai bir durum gelişti ve ayrıldık' açıklaması, fitili ateşleyen sözler oldu. Ardından ikilinin ayrılık nedenlerinin evlilik sözleşmesi olduğu iddia edildi. Ancak Sağtürk, geçtiğimiz günlerde Hürriyet'e yaptığı açıklamada 'istisnai durum'un Korel'in Halit Ergenç'le olan ilişkisi olduğunu söylemesi, ortalığı bir anda karıştırdı. Ve son olarak ünlü baletin Korel'e hediye ettiği yüzüğü geri istemesiyle gerginlik zirveye tırmandı. Bütün bu gelişmelerin medyada yer almasına dayanamayan Bergüzar Korel, önceki gün basın kuruluşlarına bir açıklama gönderdi. Bu açıklamada genç oyuncu, 'Ceketini alıp çıkan benim, söz konusu yüzüğü ise diğer özel eşyalarıyla birlikte eylül ayında yardımcısına göndermiştim' sözleriyle kendini savundu. Korel'in açıklaması karşısında konuşan Sağtürk, şu açıklamayı yaptı:

'İlk ve son kez konuşuyorum... Yapılan açıklamalarda görüyorum ki, şöyle bir hava yaratılmaya çalışılıyor; 'Tan Sağtürk, Bergüzar Korel üzerinden reklam yapıyor.' Bir kere benim böyle bir şey yapmayacağımı çevremdeki yakın dostlarım, arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarım bilir. Ben, Bergüzar'dan yüzüğü istediğimi gazetecilere söylemedim. Bu olay bir şekilde, muhabirlerin kulağına gitmiş. Beni aradılar, doğru mu, değil mi diye sordular. Ben de 'doğru' dedim ve eylül ya da ekim ayında yüzüğü geri aldığımı söyledim. Ben ne yüzük hakkında bilgi verdim, ne de başka bir şey. Kalkıp da gazetecilere özelimle ilgili bir haber vermem. Benim duruşum açısından sakıncalı bir şey bu, yakışmaz bana. Ama sorduklarında da yalan söyleyemem, çünkü beceremem bunu. Bergüzar açıklamasında, 'ceketimi alıp, çıkıp giden bendim' gibi cümleler başta olmak üzere, birçok şey söylemiş. Anlıyorum, herkes onu korumaya çalışıyor ama arada olan bana oluyor. Benim üzerimde kötü bir imaj yaratılmaya çalışılıyor. Bakın, bizim ayrı evlerimiz vardı. Sonra Nişantaşı'nda bir ev tuttuk. Her birimiz, eski evlerimizdeki eşyaları getirerek yeni evimizi döşedik. Evlilik planları yapmaya başladık, vs. Sonra bir şeyler oldu ve ben, benim yapabileceğim, bana yakışan hareketi yaparak evden çıkıp gittim. Yani evden ceketini alıp giden benim. Sonra konuştuk ve ona, 'sen evden ne alıyorsan al' dedim. O eşyalarını alıp gitmiş. Hatta piyanosu kalmıştı, onu da ben gönderdim. Dönüp teşekkür etti... 'Parasını benim verdiğim koltuklarda oturuyor' diyormuş. O koltukları alan benim. Hatta çok yeni aldım, faturasını bile gösterebilirim size. Bu iş artık it dalaşına dönüştü. Ama bu son açıklamalar biraz ayıp oldu. Bergüzar panikle bir şeyler anlatıyor. Panikleyince de her şey birbirine karışıyor. Oysa ben bugüne kadar hep onu korudum, kimseye detaylı bir bilgi vermedim, vermem de.'