Kaleşnikoflu suikast girişimini araştıran polis, ağırlıklı olarak Tatlıses'in 'yüksek faizle borç aldığı bir organize suç örgütü tarafından öldürülmek istendiği' iddiası üzerinde duruyor
Tatlıses'e pusu kuran tefeci çetesi mi? Kalaşnikoflu saldırıyla ilgili Asayiş Şube ekiplerinin ağırlıklı olarak üzerinde durduğu iddiaya göre; Tatlıses, Kuzey Irak'taki dev inşaat projelerini gerçekleştirebilmek için bir organize suç örgütünden yüksek faizle borç aldı. Ancak işler istediği gibi gitmeyince borcunu ödeyemedi. Bunun üzerine tefeci çetesi, İbrahim Tatlıses'i öldürmek istedi.
Türkücü İbrahim Tatlıses, önceki gece Beyaz TV'deki İbo Show programının çekiminin ardından asistanıyla birlikte Maslak'taki Nurol Plaza'dan saat 00.16'da ayrıldı. Plaza çıkışında iki hayranıyla fotoğraf çektirdikten sonra şoförü Hakan Çalışkan'ın kullandığı Mercedes otomobilin önünde otururken basın danışmanı Buket Çakıcı da arka koltuğa oturdu. Otomobil hareket ettiği sırada 20 metre uzakta bekleyen füme renkli Fiat Linea bir otomobil de harekete geçti. Arka koltuktaki Kalaşnikoflu saldırgan, Tatlıses'in aracına aradakı masafe 10 metreye düşene kadar ateş etti. Ardından saldırganlar kaçarken Tatlıses'in biri özel harekatçı iki koruması peşine düştükleri saldırganları yakalayamadı. Tatlıses'in vurulduğunu şoförü ise otomobili doğruca hastaneye sürdü.
Çelik çekirdekli mermi
Saldırı sonrası yoğun bir çalışma başlatan polis, çevredeki 11 güvenlik kamerasının görüntülerine el koydu. Görüntülerde iki kişinin olduğu bir otomobilin sağ arka penceresinden ateş açıldığı görüldü. Tatlıses'in otomobili de incelemeye alındı. Mermilerden birinin aracının çelik jantına saplandığına dikkat çeken polis saldırganların kullandığı mermilerin çelik çekirdekli olduğunu düşünüyor. Saldırganların Tatlıses'in aracının zırhlı olabileceği ihtimaliyle çelik çekirdekli mermi kullanmış olabileceği ihtimalini değerlendiriyor.
Üç senaryo gündemde
Bu arada İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Tatlıses'in koruma talebi olmadığını bildirdi. Asayiş Şube ekipleri, Tatlıses'in şoförü Hakan Çalışkan ve eski eşi Derya Tuna'nın da aralarında bulunduğu bazı yakınlarının bilgisine başvurdu. Tatlıses'in adının karıştığı tüm olaylar da mercek altına alındı. Polis saldırının şifrelerini çözmek için 3 ayrı senaryo üzerinde duruyor.
1- Tefecilerin işi mi?
İddiaya göre, Tatlıses'in yüklü miktarda kumar borcu vardı. Bu borcu kapatmak için organize bir tefeci çetesinden yüksek faizli para aldı. Bir süre sonra borçlarını ödemesi için tefeci grubu tarafından sıkıştırılan Tatlıses, çete liderine borçlarını ödeme imkanı olmadığını belirterek, Irak'ta yüzlerce milyon dolarlık dev inşaat projeleri gerçekleştirebileceklerini ve bu projeler sayesinde borçlarını ödeyebileceğini söyledi. Tefecilerden yeniden borç alan Tatlıses, Iraklı işadamı Rujdi Said ile ortak oldu. Ancak işler Tatlıses'in istediği gibi gitmedi ve batmanın eşiğine geldi. Çete de borçları karşılığı Tatlıses'i tüm malvarlığını satmaya zorladı. Bunu reddeden Tatlıses çete tarafından tehdit edilmeye başladı. Tatlıses'le çete arasındaki telefon konuşmalarının da izlemeye takıldığı öğrenildi. Üzerinde ağırlıklı olarak durulan iddia tefeci çetesinin Tatlıses'e saldırı düzenlemesi...
2- Iraklı ortak mı?
İddiya göre, Tatlıses'in Irak'ta inşaat işleri yaptığı ortağı Rujdi Said ile aralarında sorunlar vardı. Tatlıses, ortağı ödeme yapmadığı için Irak'ta on binlerce konutluk inşaatlara işçi temin eden taşeron şirketlere para veremedi. Bunun üzerine ücretlerini alamayan işçiler de işi bırakınca inşaatlar yarım kaldı. Tatlıses'in bu nedenle ortağı ile arası bozuldu ve iki ortak restleşti. Iraklı ortağı tarafından ölümle tehdit edildiğini öne süren Tatlıses ise savcılığa suç duyurusunda bulundu.
3- Sauna Çetesi tehdidi
İddiaya göre, Sauna çetesi iddianamesinden ismi geçen Tatlıses, çete lideri Kasım Zengin'in kendisinden 300 bin dolar para istediğini , vermeyince de ölümle tehdit edildiğini öne sürerek Kasım 2010'da Şişli Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılığın dosyayı görevsizlik kararı ile Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e gönderdiği iddia edildi.
Etraftaki güvenlik kameralarının görüntülerini de toplayan polis, ikisi Nurol Plaza'nın girişini gösteren iki kameranın da bulunduğu 11 kamerayı tek tek izledi. Görüntülerde saldırganların bir süre Nurol Plaza önünde beklediği, saldırganların kullandığı aracın sağ arka penceresinden ateş açıldığı ve saldırının iki dakika içinde gerçekleştiği tespit edildi.
Otomobile 4 kurşun isabet etti
Saldırganların izine ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışan polis, sabah saatlerinde tekrar saldırının olduğu yere gelerek detaylı inceleme başlattı. Saldırının ardından gece suikast yerinde boş kovan araması yapan Olay Yeri İnceleme Şubesi ekipleri, bu kez gün ışığında daha ayrıntılı bir inceleme yaptı. 11 boş kovan bulundu. Tatlıses'in otomobiline dört, Nurol Plaza'nın tabelasına ve camlarına ise dört kurşunun isabet ettiği ortaya çıktı.
Buket'in ilk sorusu 'Vücudumda kaç kurşun var?' oldu
İbrahim Tatlıses'in menajeri, imaj danışmanı, basın danışmanı Buket Damla Çakıcı'nın ablası Demet Çakıcı şunları anlattı: “Olayı duyar duymaz hastaneye koştum, yarım saat içinde buradaydım. İkisini de kanlar içinde gördüm. Kardeşim İbrahim Bey'e göre biraz daha iyiydi. İbrahim Bey çok daha kötüydü. Ama ikisinin de yüzü çok kötü görünüyordu. Sadece yaşasınlar başka bir şey istemem. Zaten kardeşim hala olayın şokunda. Kendine gelir gelmez 'Polisleri çağırın' dedi. Ona başına gelenleri anlatıktan sonra 'Peki vücudumdan kaç kurşun çıktı' diye sordu.”
VATAN