14 Mart’ta saldırıya uğrayan Tatlıses, şoföründen farlarını fark ettiği aracın geçmesine izin vermesini istediğini belirterek, “Vınlama sesi duydum. Sonrasını hatırlamıyorum. Hastanede ne olduğunun farkında değildim” dedi.
Maslak’ta uğradığı silahlı saldırı sonucu başından yaralanan ve bir süredir Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören İbrahim Tatlıses, polise verdiği ifadede saldırı zanlısı olarak tutuklu bulunan Abdullah Uçmak’la arasında geçen olayları anlattı.
Uçmak’ın kendisine daha önce pompalı tüfekle saldırıda bulunduğunu, bir kez de saldırı hazırlığındayken tutuklandığını anlatan Tatlıses, “Abdullah Uçmak’ın 2010 yılında çıktığını öğrendim. Çıktığında benimle kendisi ya da adamları herhangi bir temasta bulunmadı” dedi. “TAK size karşı yapılan eylemi üstlenerek bir açıklama yaptı. Daha önce TAK ya da PKK/Kongragel tarafından tehdit edildiniz mi?” sorusuna ise Tatlıses, “TAK’ı hiç duymadım, yazılı ya da sözlü olarak tehdit edilmedim” dedi. “Bugüne kadar PKK/Kongragel adına sizden para isteyen oldu mu?” şeklindeki soruya ise Tatlıses, “Örgüt adına benden şu ana kadar bir para istenmesi olmadı” yanıtını verdi.
‘Aylık kazancım 60 bin lira’
Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören Tatlıses’in ifade alma işlemini, Terörle Mücadele ve Organize Suçlarla Mücadele şubesi polisleri gerçekleştirdi. Tatlıses, ifadesinde, 59 yaşında ve aylık 60 bin lira kazancı olduğunu söyledi. Saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla tutuklu bulunan Abdullah Uçmak’ı, 1999 yılında menajer Hasan Bora ile yaşadığı anlaşmazlık sırasında tanıdığını söyledi. Tatlıses ifadesinde şöyle konuştu:
“Alacak-verecek meselesi nedeniyle Hasan Bora ile aramızda bir tartışma yaşandı. Bunun üzerine Hasan Bora’nın benim için Abdullah Uçmak’ı tuttuğunu öğrendim. Oğlum Ahmet ile birlikte Hasan Bora ile konuşmak için ofisine gittim. Orada çıkan bir arbede sonucu Abdullah Uçmak ayağından yaralandı. Bu olaydan 4 ay sonra Uçmak’ın talimatıyla adamları ben araçtayken pompalı tüfeklerle saldırıda bulundu. Şikâyetçi oldum.
Daha sonra Abdullah Uçmak husumeti sürdürürken Nuri Sesigüzel aracılığıyla barıştık. Ancak Abdullah Uçmak çevresine benden yüklü miktarda haraç alacağını söylüyordu.
Arayıp ‘vuracağım’ demiş
Daha sonra Hasan Bora ve Abdullah Uçmak’ın arası para nedeniyle bozuldu. Bora bu kez ayağından vurularak yaralandı. 2002’de Maksim Gazinosu’na çıktığım bir sırada araçla programa giderken Fındıklı civarında birileri yolumuzu keserek, ‘Abi senden telefon bekliyor’ diyerek kâğıt uzattı. Oradaki numarayı aradım, Abdullah Uçmak beni tehdit ederek haraç istedi. Şikâyetçi oldum, yine tutuklandılar ve bu dava halen sürmektedir. 2003’te de İbo Show programını yaptığım bir sırada TEM otoyolu üzerinde Abdullah Uçmak’ın bana eylem yapacağı haberi geldi.
Tekrar yakalandılar ve tutuklandılar. Bir yıl sonra cezaevinden beni telefonla arayarak, ‘Ben sağa sola haber bıraktım, beni niye aramıyorsun?’ dedi. Ben de ‘Kardeşim sen kimsin, ortağım mısın, akrabam mısın seni niye arayayım’ demem üzerine beni yine vuracağını söyleyerek tehdit etti.”
‘Şoförün yanındaki koltuktaydım’
Tatlıses, olay gecesini ise şöyle anlattı:
“14 Mart 2011 saat 19.00’da Beyaz TV için İbo Show programını hazırlıyordum. Korumalar bizi bineceğimiz araçlara yönlendirdi. Buket Çakıcı’yla ben aynı araca geçtik. Ben şoförün yanındaki koltuğa oturdum. Buket de arka tarafa geçti. Korumalar da arkamızdan hareket etmeye başlamıştı. 15-20 metre gittikten sonra farlarını fark ettiğim aracın geçmesi için şoförüme, ‘Araca izin ver geçsin’ talimatı verdim. Tam o sırada bir vınlama sesi duydum. Ondan sonrasını hatırlamıyorum.
Hastaneye getirildiğimde kendi kendime bazı sorular sormaya başladım ancak ne olduğunun farkında değildim. Münih’te bulunan BGU-MURNAU Hastanesi’nde bana saldıranın Abdullah Uçmak olduğunu öğrendim.
Hastanede kaldığım süre içerisinde herhangi bir tehdit olayı yaşanmadı.”
‘PKK’dan bana tehdit gelmedi’
“Abdullah Uçmak’ın yapılan ev aramasında örgütle bağlantılı olduğu değerlendirilen avukat Ruşen Mahmutoğlu’na ait 2 telefon numarası ve mail adresi bulunmuştur. PKK/Kongragel’in size yapılan saldırı için Abdullah Uçmak’ı devreye soktuğu değerlendirildi. Bu konu hakkında ne diyorsunuz?” şeklindeki soruya Tatlıses, “Ruşen Mahmutoğlu’nu tanımıyorum. Herhangi bir bilgim yoktur” diyerek yanıt verdi. “Terör örgütü ile irtibatı olduğu, Kuzey Irak’taki bazı kamplarda eğitildiği tespit edilen tutuklu sanık Nihat Şimşek’te ele geçen hafıza kartında Maslak Acıbadem Hastanesi’nin krokisi ve güvenlik tedbirleriyle ilgili bazı notlar bulunduğu tespit edildi. Hastanede yatarken sizi ziyaret edenler arasında şüphelendiğiniz, refakatçilerinizin herhangi bir şüpheli durumu ya da mesaj size ilettiler mi?” sorusuna ise Tatlıses, “Tehdit edilmedim, yakınlarımdan da bu yönde herhangi bir şey duymadım” dedi. “TAK size karşı yapılan eylemi üstlenerek bir açıklama yaptı. Daha önce TAK ya da PKK/Kongragel tarafından tehdit edildiniz mi?” sorusuna, “TAK’ı hiç duymadım, yazılı ya da sözlü olarak tehdit edilmedim” dedi. Tatlıses, başta Abdullah Uçmak olmak üzere olaya karışanlardan şikâyetçi olduğunu söyledi.