HAYATIMIN EN MEDYATİK SARILMASI!
Habertürk'ten Rahşan Gülşan, adliye kapısında Deniz Seki'yi nasıl karşıladığını yazdı..
Perşembe günü ömrüm kapılarda bacalarda Deniz Seki‘yi beklemekle geçti. Duruşma uzadıkça uzadı. Dayanamayıp kendimi eve attım. Fatih Altaylı arayıp “Deniz Seki tahliye oldu” dediğinde sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Nasılsa çıkar çıkmaz akrabaları onu bir süre dinlenmeye alacaklardı. Hiç
değilse bir kez sarılırım diye soluğu Bakırköy Kadın Ceza ve Tevkif Evi‘nin önünde aldım.
Ama cezaevinin önündeki kalabalık medya ordusunu görünce ümidim kırıldı. Uzun bir bekleyişin ardından kapıda çığlık atan Deniz’i görünce hayli sevindim. Çünkü bu kez adliye kapısında kuyruğunu dik tutmaya çalışan biri değil, eski günlerdeki gibi neşeli biri vardı.
İnanılmaz zayıflamış, bu yaz güneş görmeyen cildi porselen gibi bembeyaz parlıyordu. Onlarca kamera ve fotoğraf makinesi sahibi gazeteci, Deniz’in basın açıklaması sırasında kontrolü kaybetmedi. Ama konuşması bitip aracına yöneldiğinde ip koptu. O karmaşada bir anda Deniz’le karşı karşıya kaldık. Beni görünce bir çığlık attı.
Ardından “Öpmeden geçmeyeceğim” diye bağırdı. Beni kamera kalabalığı arasından çekti ve sıkı sıkı sarıldık. Allah var bunu hiç beklemiyordum. Gözlerinde pişmanlık, sevinç, heyecan, hayal kırıklığı, yorgunluk ve daha sayamayacağım binlerce duygunun oluşturduğu sarsıcı bir kokteyl vardı. Onlarca fotoğraf makinesi sesi ve flaşlar arasında “Raşcım, her şey şahane olacak“ dediğini duydum. Sonra kendisi için hazırlanan otomobile bindi. Sapanca’ya annesine koştu.
Herhalde bir iki gün içinde buluşur, yedi aylık arayı kapatırız. Aramıza yeniden hoş geldin Deniz. Gerçekten şanslı bir kadınsın, umarım senin için her şey artık şahane olur...