'HAYATI DOĞRU ERKEKLE PAYLAŞIYORUM'

Haluk Bilginer ile evlenen ve bir kız çocuk sahibi olan Aşkın Nur Yengi, eşine övgüler düzdü: Haluk kızına çok düşkün bir baba. İlişkileri çok güzel. Bu konuda hem ben hem de kızım çok şanslı.. ;

'HAYATI DOĞRU ERKEKLE PAYLAŞIYORUM'

Elinde bir viyolonselle çıktı karşımıza ilk defa; o dönemin çoğu sanatçısı gibi Sezen Aksu'nun kanatları altındaydı. Kıvırcık saçları ve masum görünüşüyle hepimizi etkiledi; ancak, ne zaman elindeki şişeyi üflemeye başladı, o zaman çocukların bile dikkatini çekti. Esquire dergisi, sanat yaşamında 27. yılını geride bırakan, şarkılarıyla aşkı her dönem özenle yorumlayan Aşkın Nur Yengi ile buluştu; aşktan ve hayattan konuştu.

* Bakışlarınızda hep bir yaşam sevgisi var; hiç bitmeyen bir enerjiyle donatılmış gibisiniz. Bunu neye borçlusunuz?
Bizler, yaşamı ihtimaller üzerine kurulu olan varlıklarız; yarın başımıza neyin geleceğini bilemeyiz. Bu bakımdan, hayattan olabildiğince keyif almaya gayret etmeliyiz. Ben öyle yapıyorum; ayrıca, sağlığım yerinde ve sevdiklerim yanımda. Hayatı sevmemem için bir neden yok. Belki de bu yüzden, insanlara iyi enerji veriyorum.

* Geçmişteki siz ile bugünkü siz arasında neler değişti?
Her şeyden önce, önceliklerim değişti. Ben de bu değişime ayak uydurmaya çalışıyorum. Eski Aşkın Nur Yengi, mesleki bir telaşın içindeydi. Şimdiyse dünyam, kızım oldu. Bugün Ayşe Nazlı için her şeyden hemen vazgeçerim. Ancak, eskiden bunu bu kadar kolay yapamazdım; çünkü kariyerim her şeyin önündeydi.

KIZIMI BAKICILARA BIRAKMAM
* Bebek sahibi olmak için, özellikle ünlü bir kadınsa söz konusu olan, doğru zamanlama önemli midir?
Bizimki, biraz şıkırtılı ve parlak bir meslek; insanı kendi gerçeklerinden uzaklaştırabilecek kadar hem de... Çünkü alkışların ve büyük hedeflerin tam ortasında buluyorsunuz kendinizi; böyle bir dönemde dünyaya getirdiğiniz bir bebek, sizi bunlardan uzaklaştırabilir. Hem ben, çok erken yaşlarda anne olmamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ne kadar olgunsanız, çocuğunuzla o kadar kaliteli bir ilişki kuruyorsunuz. Onu bakıcıların eline bırakmak istemiyor, kendi elinizle büyütmek istiyorsunuz.

* Müzik piyasasının durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben, müziğin en güzel zamanlarında müzik yaptım; bu yüzden, bunun bende müthiş bir doygunluğu var. Şimdi sadece bir sanatçı olarak değil, dinleyici olarak bile baktığımda, müzik dünyasında ciddi bir travma yaşandığını görebiliyorum. Zaten hayatın bütününde bir travma var. Sıkıntılarımız, korkularımız o kadar yüzeye çıkmış durumda ki, kimsenin eğlence düşünebilecek durumu yok.

* Yeni albüm haberleri duyamayacak mıyız sizden?
Aslında, önümüzdeki yıl içinde yeni bir albümle dönmeyi düşünüyordum. Hatta altı şarkım da hazırdı; ancak, her dinleyişimde beğenmediğim ve değiştirdiğim şeyler oluyor. Ayrıca, şu anki müzik piyasasının durumundan memnun olmadığım için 2009 yılından sonra geri dönmek daha doğru bir kararmış gibi geliyor.

BİRLİKTE SAHNEYE ÇIKABİLİRİZ
* Bir erkeğin, kalbinizi kazanabilmesi için ne yapması gerekir?
Bilmiyorum, ben kendimi erişilmez ya da farklı görmüyorum. Dıştan bakıldığında, biraz aksi göründüğümü söylüyorlar; ama ben, kendimi sıcak ve samimi olarak görüyorum. Bir erkeğin beni etkileyebilmesi için, her şeyden önce insan olması gerekiyor. Her kadın; düzgün bir hayatı, doğru bir erkekle paylaşmak ister. Ben de öyle yapıyorum...

* Eşiniz Haluk Bey ile sizi aynı projede görebilecek miyiz?
Geçmişte birlikte bir konser projemiz olmuştu; bu tarz tekliflerle sıkça karşılaşıyoruz. Ancak biz, reyting kaygısı ile yapılan projeler yerine, birlikte olmaktan keyif alacağımız işlerle karşınıza çıkmayı tercih ediyoruz. Samimi ve farklı projeler için enerjimizi ve zamanımızı seve seve harcayabiliriz.

* Haluk Bey ve Ayşe Nazlı arasındaki ilişkiyi kıskanıyor musunuz?
Hayır; çünkü Nazlı ve babası arasındaki ilişkiyi çok hoş buluyorum. Babası ve benim dışımdaki biriyle çok yakın bir bağ kursaydı, belki kıskanabilirdim ama şu an çok küçük ve bize ihtiyacı var. Haluk, kızına çok düşkün bir baba. Bu konuda, hem ben hem de kızım çok şanslı.