Hande Soral: Canlı bombayla konuşmak isterdim
- 24.04.2016 05:00
Son olarak "Yılanların Öcü" dizisinde rol alan oyuncu yakında yeni bir diziyle ekrana dönecek olan Hande Soral, Makaron'dan Melis Güvenç'in sorduğu çok özel sorulara açık yüreklilikle cevap verdi.
Psikoloji eğitimi alan Hande Soral kendisini nelerin zorladığını anlatarak “Bu şehirle, ülkeyle, terörle, büyük derdim var. En son Taksim’de olan patlama beni çok etkiledi” diyor.
İlk izlediğiniz görüntüler sizi tatmin etti mi? Nasıl bir dizi olacak? İki aydır ilk iki bölüm için çalışıyoruz. Ama yayına girmeden eksikleri görüp tamamlamak hoşumuza gidiyor. Birkaç sahne izledim ama kendini izlemeyi seven kişilerden değilim. Kendimi izlemeyi sevmem. Yayın gününü heyecanla bekliyorum.
Diğer dizilerden dolayı çekim mekanları tanıdık. Seyirci geçmiş dizilerle bir benzerlik kurabilir mi? Bir seyirci olarak izlediğimde ben bile karşılaştırma yapıyorum. Mesela Kalbim Yangın Yeri için Karagül’ün İstanbul versiyonu deniyor. Hikayesi ve akışındaki iniş çıkışlarıyla birçok diziden ayrılacak.
Aşk-ı Memnu gibi bir işin çekildiği mekanı kullanıyoruz ama, sanat ekibimizin çalışmaları sayesinde birçok yenilik yapıldı. Bu yüzden izlerken bambaşka bir mekan algısı yaratacak.
Leyla ve dizinin hikayesini nasıl anlatıyorsunuz? Leyla, kardeşi ve aşkı arasında kalmış bir abla. Çok zor bir seçimle karşı karşıya kalacak. Ama ben o seçimi hiçbir zaman yapamayacağını düşünüyorum. Bugüne dek oynamadığım tatta güçlü bir kadını canlandırıyorum. Aslında Leyla bana da çok yakın bir kadın.
Siz aşkınızı veya kendinizi başkasının mutluluğu için feda eder misiniz? Bu durum başkasının kim olduğuna göre değişir. Eğer o kişi kardeşse zor bir seçim ama kendini feda edebileceğin durumlar olabilir. Kardeşlerim için kendimi feda edebilirim. Onların tercihleri için hayat durabilir. Ama normalde de çok fedakar hatta gereksiz fedakarım. Bu durumun ucu zaman zaman dönüp dolaşıp bana dokunuyor.
Ancak hiç taviz vermem gibi katı kurallarım yok. Hayat ve şartlar insanı değiştirebiliyor. Yaşadığın şeylere göre karar veriyorsun. Bu yüzden kurallarım yok.
Kaderci biri misiniz? İster kader de, ister pozitif düşünce, istersen enerji de adı nedir bilmiyorum ama o her neyse inanıyorum. Ancak salt kaderci biri de değilim, şansa ve yaptığım seçimlerin bütün bunları etkilediğine de inanıyorum.
Siz şansınızı kendiniz mi yaratırsınız yoksa kendiliğinden karşınıza mı çıkıyor? Bir şeyi çok isteyince mutlaka karşıma çıkar ve olur. Bu durum hiç şaşmadı. Çok istediğim ama numarası olmayan bir ayakkabı bile mutlaka döner dolaşır bana gelir.
Mesela oyunculuk yapmayı da çok istiyordum ve Komedi Dükkanı’nın o Geceki bölümünü benim için hazırlamış değillerdi. Ama çok istediğim bir iş olduğu için önüme böyle bir fırsat çıktı ve bunu değerlendirdim. Bu yüzden huzurlu ve dingin bir hayatım var.
Özgürlük size ne ifade ediyor? Özgürlük dediğin şey ruhta. Hayatta, ilişkimde, sokakta hiç özgürlüğüm kısıtlanıyor gibi bir iddiam yok. Kendimde özgürlük için bir sınır belirleme ihtiyacı hissetmedim. Zaten yeteri kadar muhafazakar büyütülüyoruz. Bu sınırları kırmaya çalışıyorum. İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi öğreniyorum.
Bugünlerde sizde değiştiğini hissettiğiniz neler var? 30 oluyorum. Büyüyorum. Artık daha net olmaya başladım. Ne istediğimi bilmiyorum ama ne istemediğimden çok eminim. Yaşlanma ve hayatımız nasıl olacak gibi kaygılarım yok. Ama tek endişem hiçbir şeye geç kalmak istemiyorum.
Her şeye yetişmek istiyorum. Bir şeyi atlıyorum gibi hissediyorum ve atlamak istemiyorum. Sanırım en çok da çocuk yapmak istiyorum.
Hissiyat ve zaman olarak evliliğe ne kadar yakınsınız? His olarak evliliğe çok yakınım ama evlilik şu an için bu tempoda çalışırken zor. Ama iki sene sonra artık anne olsam ne şahane olur. İki çocuğum olsun hatta ikiz çocuklarım olsun istiyorum.
Aile olmak için kolayca ödün verebilir misiniz? Benim için her şeyden önce aile geliyor. Hem kendi ailem, hem de kuracağım aile için işimden, kariyerimden ve her şeyden ödün verebilirim. Dışarıya karşı ödün vermeyeceğim şey ise ahlaki değerlerimdir. Bu konuda esnek değilim.
Ahlak dışı şeylerle karşılaştığında tavrınız ne oluyor? Çok inciniyorum. Tepki veremeyecek kadar canım yanıyor. Haksızlığa uğradığımı düşündüğümde büyük tepki veririm. Ama olaylar karşısında kontrollüyümdür, asla kendimi kaybetmem. Delirip telefonu duvara fırlatıp ve sinir krizi geçirmem.Düşünerek çıkış yolu ararım.
Son dönemde zorlandığınız neler var? Bu şehirle, ülkeyle, terörle, huzursuzlukla büyük derdim var. Hepsiyle konuşmak istiyorum. Mesela canlı bombayla gidip konuşmak isterdim. Son Taksim’de olan patlama beni çok etkiledi. Evimden çıkamıyorum. Doktora bile gidemiyorum. Patlamanın olduğu yere yakındım, sesini duydum.
Bu olayların bu kadar içinde olmak beni çok zorluyor. Kaçıp gitmek istiyorum buradan ama kalanlar ne olacak diye düşünüyorum. Yani bu aralar bu konuda çok endişeliyim.
