Hande Erçel, “Güneşin Kızları”nda canlandırdığı Selin karakteriyle kısa sürede adını duyurdu. Bu rol için 1 haftada 5 kilo veren oyuncu, gördüğü ilgiye bakılırsa çabasının karşılığını fazlasıyla alıyor. Röportaj: Zelal ÖZALP / Hürriyet
* “Güneşin Kızları”na gelmeden önce, biraz senden bahsedelim... Nerelisin, nerede okudun? Oyunculuktan önce neler yapıyordun? - Bandırma kütüklüyüm, birkaç yıl öncesine kadar da Balıkesir-Gönen’de yaşıyordum. Ben İstanbul’a geldim ama ailem hâlâ orada.
* Yalnız mı yaşıyorsun? - Yok, bir süre önce ablam yanıma geldi, birlikte yaşıyoruz artık.
* Peki seni tek başına İstanbul’a sürükleyen neydi? - Hayallerim... Annem ve babam da her zaman arkamda durdu sağ olsunlar, bana bu kararımda çok destek verdiler.
* Okul? - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Geleneksel Türk Sanatları bölümünde okuyorum. Çizime küçük yaşlardan beri yeteneğim vardı. Sınavı kazandım, kalkıp İstanbul’a geldim işte...
* Oyunculuk nasıl girdi peki hayatına? - O da küçüklüğümden beri aklımdaydı. İstanbul’a gelince o hayal de gerçek oldu. Su aktı, yolunu buldu diyebilirim.
* Ya bundan sonra? Okul bitince çizim mi devam edecek yoksa oyunculuk mu? - Oyunculuk yapacağım. En büyük hayalim oydu çünkü... Ama ileride bir atölye açmak, birkaç öğrenci yetiştirmek de istiyorum. İleride atölye sahibi bir oyuncu olacağım.
* Bu arada, üç yıl önce Azerbaycan’da düzenlenen Miss Cilivaliton of the World’e katılmış ve ikincilik almışsın. - Tamamen gençlik hevesiydi. Zaman zaman bunun karşıma çıkması da açıkçası pek hoşuma gitmiyor. Çünkü benim hikayemde, benim yolumda önceliği olan bir konu değil.
* Gelelim yeni diziye... “Güneşin Kızları”nda Selin olarak karşımıza çıktın. Bu ekibe nasıl dahil oldun? - Menajerim sayesinde projeden haberdar oldum ve deneme çekimlerine gittim. Çekim sonrasında bana kilo vermem gerektiği söylendi. Bir hafta sonra çok büyük bir değişimle tekrar çıktım karşılarına ve aldım rolü.
* Nasıl bir değişimdi? O kadar kısa sürede kaç kilo vermiş olabilirsin ki? - 1 haftada 5 kilo! O sürede sadece sıvıyla beslendim. Çorba ve su ile yaşadım. Şu anda da hâlâ kilomu korumaya dikkat ediyorum.
* Selin’in ince bir kız olduğu belli... Ya karakter özellikleri? - Selin yaşının gerektirdiği gibi yaşıyor. Bugünü, yarını düşünmüyor. Hep deli dolu, hep cesur... Şimdiye kadar boş görünse de aslında çok dolu bir karakter.
* Daha önce de ekranlardaydın ancak bu rolle izleyiciyle farklı bir bağ kurdun. Selin’in özelliği ne sence? - Önceki işlerimde hep durağan tipleri oynadım. Selin ise uyandığında bile gülen bir kız, çok deli dolu. Bana, yaşıma, hayatıma en uygun rol belki de... İlk defa asık suratlı, mutsuz ya da ciddi kız değilim. Bu yönüyle beni olduğu kadar izleyiciyi de etkiledi sanırım.
* Selin’le aranda benzer yönler var mı? - Elbette... Ben de deli doluyum, eğlenmeye bayılırım, her şeye atlayabilirim, yani cesurum.
* Dizide Selin ile üvey kardeşi Ali (Tolga Sarıtaş) sürekli çekişiyor. Aradaki bu nefret yerini aşka bırakır mı dersin? - Kesinlikle. Çok güzel bir altyapısı var aşklarının, bu yüzden de çok güzel bir ikili olacaklar.
* Ekipte genç oyuncu sayısı çok... Sette birbirinize destek oluyor, birbirinizi kolluyor musunuz? - Tabii... Mesela Ali’nin sahnesiyse, biz onu gölgede bırakmayacak şekilde oynuyoruz. Hepimiz genç, dolayısıyla heyecanlıyız. Ve birbirimize çok güzel destek çıkıyoruz.
* Bu heyecan, rekabete dönüşmesin! - Yok, öyle bir şey söz konusu olamaz. Hepimiz arkadaş olduk sonuçta...
* Dizide Ali-Emre-Selin’den oluşan bir aşk üçgeni oluşuyor. Gerçek hayatında böyle bir aşk üçgeninde kalsan, nasıl bir yol izlersin? - Selin, hırsları yüzünden aslında aşık olmasına rağmen Ali’yle sürekli inatlaşıyor. Kendine bile itiraf edemiyor aşkını. Ben aynı durumda olsam, hırslarımdan arınır ve duygularımla hareket ederdim.
* Ali de bu hırsı karşılıksız bırakmıyor, Selin’le uğraşıyor ilk andan beri. Seni oyuna getirip havuza atlattığı bir sahne vardı mesela... - Evet... Mayıs sonu çekmiştik o sahneyi. İlk bölümümüzdeydi hatta. Çok soğuktu ve ben akşam akşam üzerimde elbiseyle buz gibi havuza atladım. Düşündükçe hâlâ üşüyorum (gülüyor). Neyse ki tek seferde çekip bitirdik.
* Ya birkaç tekrar yapman gerekseydi. - Aman! Çok şükür gerekmedi. Hem oyuncular hem de yönetmenimiz “Bir kerede çekip bitireceğiz” dedi zaten. Dedikleri gibi de oldu.
* Saçının arasında mor bir tutam görüyorum. Modaya mı uydun yoksa Selin için mi yaptın? - Rol için... İzleyici beşinci bölümde beni bu halimle görecek. Selin ilerleyen haftalarda daha da değişecek, farklı bir hayata girecek.
* Saçların yıllardır uzunmuş. Rol gerektirse makas vurdurur musun? - Öyle güzel bir rol gelir ki hiç düşünmeden keserim. Hatta ne kesmesi, direkt kazıtırım (gülüyor).
* Selin için mesela... - Senaryo gerektiriyorsa elbette... Ama o sahnenin kariyerim için gerçekten özel olması gerekir. Çünkü saçlarım benim için çok önemli.
“GÜNEŞİN KIZLARI” YAZ DİZİSİ OLARAK KALMAZ - Evet, “Güneşin Kızları” yaz sezonunda başladı ama ekipten hiç kimse bu işe “yaz dizisi” gözüyle bakmıyor. Bunu çekelim, yaz sonu da kendi yollarımıza gidelim demedik. 13 bölümlük imza atılmış olmasına rağmen hepimiz gelecek sezonda da devam edeceğimize inanıyoruz. Bu enerjinin izleyiciye yansıdığını düşünüyorum.