Son zamanların yıldızı en çok parlayan oyuncusu Hande Erçel, Sözcü'den Yüksel Şengül'e verdiği röportajda yeni dizisi, kariyeri, gelecek planları ve özel hayatına dair soruları içtenlikle yanıtladı. İşte o röportaj;
Hayat da benim gibi İstanbul'a gelen bir genç kız. O Giresun'dan ben Bandırma'dan. Hayat ve ben, İstanbul'da mücadeleyi seçtik.
Ekranın romantik-komedi tarzındaki sevilen dizisi Aşk Laftan Anlamaz'ın Tarabya'daki setinde buluştuk Hande Erçel'le… Hayat karakterini hakkını vererek oynayan genç ve güzel oyuncunun kamera dışında da gözlerinin içi gülüyor. Çılgın Dersane Üniversitede, Hayat Ağacı ve Güneşin Kızları'ndan sonra ilk başrolünü oynayan Erçel'le sohbetimize aşktan başladık.
– Aşk gerçekten de laftan anlamaz mı? Hayat dizide de izlediğiniz gibi aşkı hemen kabullenmek istemiyor. Bunda biraz Karadenizli oluşunun da etkisi var tabii. Hayat, aşk konusunda çok acemi, çok bilgisiz.
– Hande öyle mi? (Gülüyor) Ben aşkı tanıyorum. Bu nedenle de sizin sorunuza gönül rahatlığıyla, evet aşk laftan anlamaz diyebilirim.
– “Hayat'ı kendime çok benzetiyorum” demişsin… Hayat da benim gibi İstanbul'a gelen bir genç kız. O Giresun'dan ben Bandırma'dan. Hayat ve ben, İstanbul'da mücadeleyi seçtik.
– Senin ailen Hayat'ınki gibi zorluk çıkardı mı? (Gülüyor) Yok, Hayat'ın ailesi, özellikle babası ‘İş bulmazsa geri dönsün' diyor ama benim babamın öyle bir kararı olmadı. Aile konusunda ben Hayat'tan daha şanslıyım. Bana baskı uygulanmadı. Hayat özgürlükten yana olsa da ailesi hep tepesinde. Ben özgürüm ve ailem hep yanımdadır.
– İzleyenler merak ediyor. Hayat'la Murat'ın geleceği sana göre ne olur? İkisi de inatçı olduğu için aşkı kabullenmeleri biraz zaman alacak ama sonunda ikisi de pes edecek. Tabii bu arada yaşanacak bol miktarda sürprizlere tanık olacağız.
– Oyunculuk eğitimi alıyor musun? Oyunculuk konusundaki hocam Beyti Engin'dir. Kamera önüne geçmeye başladığımdan beri Beyti Bey'le çalışmalarımı da sürdürüyorum. Oyunculuk için en büyük ders, bol bol kamera önüne geçmektir.
– Bu diziye “Evet” demenin nedenleri… Güneşin Kızları adlı dizideydim son olarak. Onun ardından farklı bir rol, farklı bir dizinin hayallerini kuruyordum. Derken, Bi Yapım'dan senaryo gelince sevinçten çığlıklar attım. Hayat gelmişti hayatıma.
– Bu ilk başrolün… Dizideki ilk başrol mutluluğumu her sabah güne gözlerimi açarken bile yaşıyorum. Bu elbette büyük bir sorumluluktur.
– Bu başrole gelene kadar hangi diziler oldu? Çılgın Dersane Üniversitede, Hayat Ağacı, Güneşin Kızları ve şimdi de Aşk Laftan Anlamaz.
– Burak Deniz'le bu ilk buluşmanız… Nasıl bir partner? Burak Deniz de benim gibi işine, oyunculuğuna aşık birisi. O da benim gibi kanıyla canıyla kamera önünde mücadele ederek canlandırdığı karakteri en iyi şekilde ekrana taşımaya çalışıyor.
– İzleyenleri gülümsetiyorsunuz… Bu beni çok mutlu ediyor. İnsanlara dizimizi izlerken tebessümü hatırlatabiliyorsak, ne mutlu bize.
– Tanınmak, ünlenmek ne gibi duygular yaşatıyor Hande Erçel'e? Oyuncu olarak ünlendikçe sorumluluklarımın da arttığının bilincindeyim. Ancak insanların beni tanıması, tebrik etmesiyle mutluluktan uçacak hale geliyorum.
– Senin için “Ekrana yakışıyor” diyorlar. Rolümü yaparken mümkün olduğunca doğal oluyorum. Sanırım seyirciye de bu geçiyor.
– Hande Erçel'in oyunculuk öyküsü nasıl başladı, nasıl gelişti? Oyunculuk küçük yaşlardan beri hep yüreğimdeydi zaten. Anneme hep ‘Bir gün İstanbul'a gidip bir ajansa kayıt yaptıracağım' derdim. Sonra üniversite için İstanbul'a gelince babam, ‘Okulunu asla ihmal etme' dedi. O arada Rahşan Hanım (menajeri)'la tanıştım.
O kadar çok deneme çekimine katıldım ki, benim oyunculuk hayatım deneme çekimleriyle devam edecek diye düşünmeye başladım (gülüyor). Derken, Çılgın Dersane Üniversitede'yle başladım.
– Sosyal medyada “İşte yeni Türkan Şoray ve işte yeni Kadir İnanır” yorumları yapılıyor… Doğrusu bu büyük mutluluk veren bir benzetme. Türkan Şoray'a benzetilmek bana onur verir, gurur verir. Sosyal medyada Burak (Deniz)'la benim ve Türkan Şoray'la Kadir İnanır'ın kolajlarını görünce mutlu oluyorum. Türkan Hanım, hepimizin idolü.
Çocukken Türkan Şoray ve Kadir İnanır filmlerini izlemeye bayılırdım. Burak (Deniz) da gerçekten Kadir İnanır'a çok benziyor.
– Hedefin hedeflerin ve kariyer planlamalarında neler var? En büyük hedefim oyunculukta zirveye çıkmak, alkışlanmak, ödüller almak. Bu arada ailemle, sevdiğim adamla mutlu olmak. Bir sinema filminde mutlaka kamera önüne geçmek istiyorum.
– Bu yaz çalışarak geçecek galiba… Belki fırsatını bulursam iki üç günlüğüne tatile kaçabilirim. Ancak şikayetçi değilim. Kamera önünde olmak çok sevindirici.