1970 doğumlu Hakan Yıldırım, yurt dışında yakaladığı başarılarla Türklerin moda konusundaki gücünü ispat eden önemli tasarımcılarımızdan. Şubat ayında ‘Hakaan’ ismiyle ilk kez Londra Moda Haftası’na katılan Yıldırım, o günden beri moda devlerine adından söz ettiriyor.
Bu yıl, Fransız Kültür Bakanlığı tarafından verilen Andam ödülünü de kazanan ünlü tasarımcı, son birkaç aydır da hazırladığı özel tasarımlarla Türk medyasının gündeminde.
İlk olarak First Lady Hayrünnisa Gül'ün Hakan Yıldırım tasarımı bir tuvaletle 29 Ekim resepsiyonuna katılması, ardından da Amerikalı şarkıcı Lady Gaga'nın Yıldırım'ın koleksiyonundan bir parçayla görülmesi gündeme bomba gibi düştü. Biz de ünlü tasarımcıyla bu özel müşterilerini, yeni projelerini ve çalışmalarını konuştuk.
Geçtiğimiz hafta basında isminiz Lady Gaga ile anıldı. Şu an dünyanın en ünlü isimlerinden biri olan Lady Gaga, sizin tasarımlarınızdan birini giyiyordu. Ona nasıl ulaştınız?
Dünyada benim halkla ilişkiler çalışmalarımı Karla Otto ve ekibi yürütüyor. Onlar ya da stil danışmanları böyle ünlü isimlere tasarımcıları bir araya getiriyor. Tabii ki tasarımı giyip giymeme seçimini yine söz konusu star yapıyor.
Peki tasarımınızın Lady Gaga tarafından giyildiğini öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu?
Lady Gaga'nın benim tasarımımı giymesi çok özel. Bir davette giydi elbisemi. Otto'nun ofisinden bana e-mail attılar. Ofiste tek başınaydım. Çok şaşırdım. İçimden “Bir dakika, Lady Gaga mı?” diye geçirdim. Daha ötesi olmayan biri...
E-postayı okuduğumda, önce yanlış anladığımı düşündüm. Gaga'nın, hangi giysimi nerede giydiğini anlattıklarında inandım. Cidden çok şaşırdım. Sonra ofisten çıkıp bizim çocuklara çok normal ve olağan bir şeymiş gibi, “Lady Gaga tasarımımızı giymiş” dedim.
Türkiye'de bir tasarımcıya “Tasarımlarınızı en çok kimin giymesini isterdiniz?” diye sorduğumuzda çoğunlukla “Madonna” cevabını alıyoruz...
Benim böyle bir şey dediğimi duymamışsınızdır. Hiçbir zaman böyle bir iddiam olmadı. Bu ülkede “Tasarımlarımı Madonna giysin” demeyen bir bendim heralde. Öyle bir derdim yok... Tasarımımı kim giyse mutluyum. Hepsi benim emeğim.
Oysa sizin bir tasarımınızı Madonna gerçekten de giydi. Onun giydiğini öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Madonna giydiğinde tabii ki benim için güzel bir şeydi. Ancak çok da ciddiye almadım açıkçası. Londra Moda Haftası'ndaki defilemden yaklaşık iki ay sonraydı. Interview isimli moda dergisinin çekiminde bana ait bir tasarım giydi. Çok da önemsememek lazım. Hayatta yapmam gereken çok daha önemli işler var. Tek bir başarınıza takılı kalmamalısınız.
Neler yapmanız lazım?
Daha çok çalışmam lazım. Çok daha iyi koleksiyonlar hazırlamam lazım. Aldığım övgüyü, gösterdiğim başarıyı devam ettirmem lazım.
Peki neler yapmak istiyorsunuz ileride?
Hakaan markası devam ettirirken, ayrıca bir modaevini de yönetmek isterim.
Bir yandan isminizi tüm dünyaya duyurmuş bir tasarımcı olarak neden hâlâ özel tasarım ve dikim yapıyorsunuz?
Çünkü sistemim şu ana kadar oydu ve burada bu şekilde para kazanıyordum, böyle de devam etti. Müşterim mutlu, ben de yaptığım tasarımlardan mutluyum. Bu yüzden devam ediyor.
Cemiyet hayatından da birçok ünlü için tasarım yapıyorsunuz. İçlerinde sizin için özel olanlar isimler var mı?
Özlem Önal ve Derin Mermerci benim için özeldir. Giydiklerini iyi taşımayı çok iyi bildikleri için tasarımlarımı onların üzerinde görmek beni mutlu ediyor.
Bu yılki 29 Ekim resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, sizin tasarımınız bir tuvalet giydi. Gül ile nasıl bir araya geldiniz?
Bir görüşme talep edildi. Görüşme sonucunda resepsiyon için birlikte çalışmaya karar verdik. Sayın Gül'ün tuvaletinde ipek krep kulanıldı. Gösterilen renk alternatifleri arasında Sayın Gül bordo rengini tercih etti.
Bir modacı olarak Hayrünnisa Gül ile çalışmak nasıldı?
Sayın Gül, çok modern bir hanımefendi. Ne istediğini biliyor ve kendisini tanıyor. Öyle olduğu için çok rahat çalıştık. Çünkü ne istediğini bilen kişinin bir kıyafet içinde kendisini iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz.
Bu yıl Fransız Kültür Bakanlığı tarafından verilen Andam Ödülü'nü kazandınız. Bu ödülün ardından Ekim ayında Paris Moda Haftası'nda koleksiyonuzu tanıttınız...
Mart'ta da yeni koleksiyonumu yine Paris'te tanıtacağım. Fransız Kültür Bakanlığı böyle bir şart koşuyor çünkü. Artık Londra'da defile yapmayacağım. Hâlâ merkezim Londra...
Ancak Ekim'deki defilenizde takvimden çıkarıldığınız yazıldı. Bu konuyu anlatabilir misiniz?
Olay aslında çok basit. Onlar bana ayın 28'ini ve saat 20.00'yi verdiler. Ben de 29'unu istediğimi söyledim. Ama onlar günümü değiştirmedi ve beni takvime koydular. Ben de takvimden çıktım ve kendi istediğim günde defile yaptım.
Neden peki tarihinizi değiştirmek istediniz?
27'sinde Milano Moda Haftası bitiyordu. 28'inde insanlar Paris'e geçecekti. Defilemi gerçekten görmek isteyenler 28'inde benim defileme yetişemezdi. Ben oraya altın günü yapmaya gitmedim. Moda dünyasının en üst isimlerinin defileme gelmemesi ihtimalini ortadan kaldırmak istedim.
Sabah