HADİSE'NİN ŞANSI NE KADAR?
Büyük finale bir gün kala Hadise'nin sesi, kostümü Habertürk'te Parantez programında masaya yatırıldı.
- 15.05.2009 17:54
Bütün Türkiye yarın Eurovison şarkısı Yarışması'na kilitlenecek. Yıllar önce Eurovision yarışmasına katılarak Türkiye'yi temsil eden Seyyal Taner, Semiha Yankı, müzik eleştirmeni Naim Dilmener ve Modacı Cemil İpekçi Habertürk'te Parantez programına katıldı.
1987 yılında grup Lokomotif ile Türkiye'yi temsil eden Taner, bu yıl Türkiye'yi temsil edecek olan Hadise'ye övgüler yağdırdı.
Taner şunları söyledi: 'Bizim zamanımızda politika çok etkiliydi. Türkiye'nin imajı, siyasi ilişkiler.. Şimdi teknolojinin devreye girmesi ile şanslar yüzde 90 arttı. Hadise'nin performansını ve sesini beğeniyorum. Kıyafetin daha iyi olmasını dilerdim. Tabiki bu da çok güzel. İlk çıktığı kot benmim için muzazzam güzeldi o jean'le o bluzla. Çok yakışmıştı ve çok harika bir performanstı. İçinde sportif bir görüntü, aynı zamanda da dinamizm vardı. Burada bir şov dünyasının kıyafeti ortaya çıktı. Bir iddia var. Kıyafetin güzel ama bazı şeylerle daha iyi olabilirdi. Şarkıyı çok beğeniyorum. Eurovision'un eskiden müzik kalitesi önemliydi. Şimdi görsellikte işin içine girdi. Artık şov dünyasının aktivitesi haline geldi. Burada kareografi, kostüm, akesesurlarlar da çok etkili oluyor artık.'
Hadise ve ekibinin sahne performansını da değerlendiren Taner şunları söyledi: 'Eurovision'da 6 kişi sınırlaması vardır. Altında olur ama üstünde olmaz. Burada 6 kişinin enerjisinin ekrandan yansıması lazım. Burada kareografide dağılma var. 3-4 kşi bir yerde. Ve bu seyircide dağınık enerjisi yaratabilir. Ben seyrederken bile bir an evvel toplanmaları gerekir diye düşündüm. Neyseki finalde toplanıyorlar. '
MÜZİK ELEŞTİRMENİ: NAİM DİLMENER
'İlk katıldığımız 1975 yılından itibaren bu heyecan başladı. Belki daha da fazlaydı o yıllarda. 90'lı yıllarda pop şarkıcısı patlaması oldu ve o yıllarda pek fazla ilgilenemedik. Şimdi yeniden Eurovision'a sarıldık. Ama bu bize özgü bir durum değil. Müziğin beşiği sayılacak İngiltere'den başlarsanız bütün Avrupa aynı durumda. Eurovision artık bir şova dönüştü. Seyyal Hanım'ın söyledikleri doğru. Küreselleşme çağında müziğin yanına görselliğin katılması gerekiyor. Buna kimsenin itirazı yok. Ama müziğin de önemli olduğunun unutulmaması gerekir. Eurovision'da son 5 yılda müziğin tamamen unutulduğunu ve işin tamamen görselliğe vurulduğunu düşünüyorum. Bu yıl Türkiye'nin şansı yüksek. Şarkıyı çok sevdim. Tam Eurovision'luk dediğim kalıplar var. Şarkı kısa zamanda çok şeyi anlatmalı. Bu şarkı böyle. Yarı finaldeki performansı da güzel. Hadise'nin Cumartesi adımlarını çok sağlam atacağından eminim.'
SEMİHA YANKI-SANATÇI
'Oylama jüriye kaldıysa Hadise'nin işinin zor olduğunu düşünüyorum. Benim gittiğim yıllarda da öyleydi. Jüri oy verdiği sürece ülkelerden puan alımı zor. Dışarıdaki ülkelerin bizi sevdiğini pek düşünmüyorum.
Telefonla oy verme işlermi yüzde 50 yüzde 50 mi yoksa tamamı mı? Jüriye kaldıysa ilk 10'a gireceğimizi düşünürüm ama ben jürilerden Türkiye adına oy çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü ben bunu yaşadım. Oylamalar orada anında değişebiliyor. Biz bunları yaşadık. Eğer seyirciden gelen oylar varsa şansımız çok yüksek. Çünkü Hadise gerçekten çok güzel bir kız. Bana göre tam bir Türk lokumu. Kıyafetleri eleştiriliyor ama. Biraz pozitif bakın.'
CEMİL İPEKÇİ-MODACI
'İnsanların sesi olabilir ama sahne görsel de bir sanattır. Bir de Hadise'nin şovu da var. Ben Hadise'nin blue jean'li halini tercih ederdim. Geçen gün televizyonda da gördüm diğer modacıların izahatlarını. Keşke Hadise hanım onları dinleseydi. Ama bunu seçmiş. Kıyafet Hadise'nin üzerinde çok güzel durmuş. Hadise çok güzel bir kız. Bu dönemde kapalıydı, oydu buydu diye eleştirmek de ne demek. Bacaklarının da karnının da görünmesi güzel. Giysi etnik bir giysi olduğu için bunu söylüyorum benim tarzım da etnik. Bu bir oryantal kostümün sterilize edilmişi. Ses güzel şarkı harika ben puan alacağına da eminim. Ama sahneye çıktığınız anda sadece sesiniz yeterli değil. Şov da yapıyorsanız çok dikkat etmeniz gerekeir. Bence bu kostümün hakkı verilmemiş.'
