HADİSE: HER ZAMAN 6 ÇOCUK İSTEDİM

Eurovision’un yarı finali öncesinde her gün “Ya elenirsem...” korkusunu yaşadığını söyleyen Hadise “Finale kalamasaydım buralardan kaybolurdum. Bir daha Türkiye’ye adım atamazdım”dedi...

HADİSE: HER ZAMAN 6 ÇOCUK İSTEDİM

Çok da güleryüzlü; samimi bir sanatçı. Sorularımı da içtenlikle yanıtladı; buyurun okuyun.

Zorlu bir yarış olan Eurovision'dan sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Rahatlamış, yorgun, pişman ya da mutlu? Mutlu hissediyorum kendimi. Eurovision'dan sonra birkaç yanlış şey yazıldı hakkımda. Hayır, Eurovision'a katıldığım için pişman değilim. Bugüne kadar yaptığım hiçbir şeyden dolayı pişmanlık duymadım çünkü, iyi ki yaşamışım her şeyi...

İlk günden beri ilk 5'e girersem dünyanın en mutlu insanı olacağımı söyledim. Bana "Birinci olacaksın" diyenlere bile, abartmayalım, şimdiden şişersek patlarız. Durun bakalım, rakiplerimiz kim olacak" diye sıkı sıkı tembih ettim.

1’İNCİYİ KISKANMADIM

'Düm Tek Tek' Avrupa'da hak ettiği başarıya ulaştı mı ne dersiniz?

Bence ulaştı ve sevildi. Avrupa'da en çok beğenilen, en çok dinlenen şarkılar listesi 'Top 10'da kaldı. Bizim şarkımız 'Düm Tek Tek'i yabancı ülkelerin radyolarında çok sık duyabilirsiniz.

Eurovision'u kazanan Norveçli Alexander Rybak'ı kıskandınız mı hiç?

Norveçli şarkıcı için bir muhabir bana, "Çocuk çok tatlıydı o yüzden mi birinci oldu?" diye sordu. Ben de "Eğer solisti tatlı olduğu için bir ülke Eurovision'da birinci oluyorsa o zaman biz de bir sonraki sene yarışmaya tatlı bir kız gönderelim. Kuyruk saçlı falan..." diye cevap verdim. O Norveçli genci rezil edecek biri değilim ben. Eurovision'da birinci olan Norveçli Alexander Rybak'ı niye kıskanayım... Birinci seçildi ve saygı duyuyorum. Euro vision'a katılıyorsan, 10'uncu da olabilirsin 1'inci de...

RUS DOKTOR YANLIŞ TEŞHİS KOYDU

Yarı final öncesi, ya finale kalamazsam diye endişe duyduğunuz oldu mu?

Oldu tabii. O sıralar her gün korkuyla yaşadım. Allah'ım yarı finali geçemezsem eğer, Türkiye'ye artık adım atamam, korkusuydu bu... Bu doğru...

Ne olurdu yarı finali geçemeseydiniz?

O zaman ortadan kaybolurdum. Kaçardım çok uzaklara yani.

Bizi çok korkuttunuz, yarışmadan önce bağışıklık sisteminiz çöktü, yüzünüzde lekeler çıktı; neden?

Bağışıklık sistemim çöktü, onun üzerine stres ve yorgunluk bindi suratımda leke çıktı, başka bir yerimde de çıkabilirdi. Moskova'ya indik yüzümde önce küçük bir leke çıktı, sivilce gibi. Bu ne, dedim. Gece kaşıdım. Ama kaşımakla alakası yokmuş. Ben iltihap kaptım zannettim. Büyüdü de büyüdü.

Doktora gittiniz mi hemen?

Moskova'da bir dermatoloğa (cilt doktoru) gittim, o da bana yanlış teşhiste bulundu. Rus bir dermatologdu. Başka bir doktora gitmiş olsaydım, o leke 2 gün içinde geçerdi. Rus doktor, "Sen iki üç gündür yeni bir hap kullanıyor musun?" dedi. Evet, Türkiye'de doktorum boğaz ağrısı için bir hap verdi, onu içiyorum" dedim. O ilacı gösterdim, doktor, "Bunun içindeki bir madde yüzde alerji yapabiliyor, o ilacı kullanmayı kes" dedi.

Rus doktor yanlış teşhis koydu yani?

Evet, yanlış teşhis koydu. Rus'tu ama İngilizce'si çok düzgündü. Verdiği ilaçları da içiyorum ama yüzümdeki leke gittikçe büyüyordu. Tekrar bir doktora gittim. O doktor da Japon'du, "Sana şu şu ilaçlar lazım" dedi. Verdiklerini kullandım ve yüzümdeki leke geçti. Düşünün 9'unda doktora gittim, yarı final 12'sindeydi. Herkes dua ediyordu, "Bu kız ne olacak?" diye... Annem yanımda değildi ama benim için hep dua okur.



YENiDEN KATILMAM DEMEM

Size birkaç sene sonra TRT'den, Eurovision'da tekrar Türkiye'yi temsil edip etmeyeceğiniz sorulsa ne cevap verirsiniz?

Bana bunu Eurovision'dan döndükten sonra sordular. Cevabım "Never say Never" oldu. Türkçesi, 'asla büyük konuşmamak lazım' demektir... Gazeteye de "Never Never" yazmışlar. Yani, hiçbir zaman katılmayacağım demişim. Yok öyle bir şey. Hayatta her şey olabilir.

Belçika'da yaşıyorsunuz ama sık sık buraya gidip geliyorsunuz, İstanbul'da bir eviniz var mı?

İstanbul'da bir evim yok daha... Bu, dünyanın en güzel şehrinde ev almayı Allah inşallah bana nasip eder. Biraz para biriktirmem lazım, biraz daha çalışayım sonra alırım.

HER ZAMAN ALTI ÇOCUK İSTEDİM

Evlenince kaç çocuk istiyorsunuz?

Benim en sevdiğim numara 6. Ben hep, "6 çocuk isterim" diyorum.

Başbakanımızın "3 çocuk yapın" tavsiyesine uyacaksınız, hem de üç fazlayla öyle mi?

Evet, uyacağım. Kariyerimde doğru yere ulaştıktan sonra herkese diyeceğim ki "Beni şimdi yalnız bırakın, ben evleniyorum. Çocuk yapacağım". Tabii o verdiğim arada da müzik anlamında bambaşka şeyler yapmak isterim.

EKİP ÇOK ÖNEMLİ

Geçtiğimiz hafta gazeteler, Kumburgaz'daki konserinizin boş geçtiğini yazdı, siz bu haberleri okuyunca neler hissettiniz?

Çıktığın mekan boşsa ve gerçekse, yazılmışsa o sanatçının canını acıtır. Bu her şarkıcının başına gelebilir. Diyelim oldu, "Niye bu kadar az kişi geldi?" diye kendi kendine sorarsın. Reklam az yapılmıştır, az poster asılmıştır, ne bileyim biletler çok pahalıdır. Az kişi gelmiştir. Basın onu çekip yayınlarsa ve doğruysa o benim kalbimi kırar. Ama doğru olmayan şeyler yazıldığında, "Aaay gene mi" diyorum. Bir kulağımdan giriyor, diğer kulağımdan çıkıyor.

Sonuçta çok iyi bir ekibim var. Biz doğruları gördük ve ben sahneden çok mutlu indim. Zaten öyle bir şey yaşasam üzülürüm, niye böyle oldu diye.. Biz çok mutlu bindik arabaya... "Ne güzel bir geceydi, konserimiz ne güzel geçti" diye alkışladık kendimizi...

AŞK BANA ŞARKI SÖYLETTİ

Yeni albümünüzün adı 'Kahraman'. Hayatta idealiniz olarak gördüğünüz kahramanlarınız oldu mu, kimlerdir?

Güzel bir soru. Batman, Spiderman, Superman benim için kahraman değildir. Benim için kahraman eli ayağı olan hakiki bir insandır. Beni mutlu eden, beni güldüren, bana sahip çıkan, beni koruyan bir insan benim için kahramandır.

Bir kahramanın beni mutlu etmesi lazım. Bu annem de olabilir, babam da olabilir... Ablam ya da en iyi arkadaşım da kahramanım olabilir. Kahraman adlı şarkımda çok ilginç bir şey anlatıyorum, geriye bakmadan geleceğe bakıp kahraman bulmak gerek, bana bir kahraman lazım diyorum. Çok anlamlı bir şarkı. Benim hislerimle ilgili bir şarkı...

Son albümünüzün teşekkür yazısında diyorsunuz ki "Bu albümümle özellikle aşkla ilgili düşünce yolumu değiştirdim, aşk bana şarkı söyletti." Aşık olmak mı size yazdırdı bu yazıyı?

Sinan Akçıl'le birlikte olduğunuz doğru mu? Ben bugüne kadar aşklarımla sevgililerimle hiç gündemde olmadım. Orada yazdığım teşekkür metni aşk üzerineydi. Çünkü güzel şeyler hissediyorum ve öyle bir süreç geçiriyorum. Albümümdeki bütün şarkılar zaten beni anlatıyor.

ERKEKTE EL AYAK ÖNEMLi

Bir erkekte öncelikle aradığın özellikler nelerdir?

Eller ve ayaklar benim için çok önemlidir. Dudaklar da önemli. Ağız ve dişler temiz olacak. Benim kimyam tutacak o erkekle... Mesela, bir kız arkadaşımla geziyoruz yakışıklı birini görüyor, "Ya ne güzel erkek gördün mü?" diyor. "Ne diyorsun sen?" diye şaşırıyorum. Benim, uzun boylu olsun, sporcu vücutlu olsun, çok yakışıklı olsun gibi kıstaslarım yok. Bunlar benim için önemli değil.

Ter kokan, parfümsüz bir erkeğin sizin yanınızda bir şansı olabilir mi?

Hiç olamaz. Erkek, mis gibi temiz kokmalı. Parfüm ya da başka bir koku da olabilir. Ama güzel koksun. Ter kokusu hiç kimse için güzel değil. Biz ekip olarak da buna dikkat ediyoruz, dansçılarımız için de geçerlidir bu. Bir kişide bile böyle bir sorun olsa ekip inanılmaz etkileniyor yani. Ve mutsuz oluyorsun. Bir koku insanın ruhunu o kadar değiştirebiliyor ki o yüzden güzel kokmak hijyendir.
(BUGÜN)