GQ Türkiye’nin kapağında bu ay Hadise var. Emre Ünal’ın objektifine birbirinden çekici pozlar veren Hadise, sahneye çıkmaya beş yaşındayken karar verdiğini, 15 yaşından bu yana çalıştığını, Eurovision serüvenini anlattı.
Hadise: Sınırları aşmak istiyorum Ünlü şarkıcı, Marie Claire dergisinin Ocak sayısına konuştu. Nasılsın? Nasıl gidiyor hayat bu aralar? - Biraz yorgunum ama her şey istediğim gibi gidiyor. Etrafımda gerçekten beni seven, koruyan insanlar var her anlamda. Bu beni çok mutlu ediyor. Fotoğraf çekiminde bile etrafımdaki insanlar çok önemli.
Kendini güvende hissetmeyi, korunmayı seviyorsun o zaman... Bunu ailen mi sağlıyor sana? - Sadece ailem değil, sevdiğim ve severek çalıştığım insanlar. Tabii Derya’yla Hülya’nın rolü çok büyük hayatımda.
“Derya, Hadise’yi çok kötü giydiriyor, dibe çekiyor” gibi konuşmalar var ama... - Umurumda değil! Derya hayatıma girdiğinden beri tarz olarak kendimi çok geliştirdim. Benim için çok önemli onun varlığı.
Çocukken nasıldınız peki? Kavga eder miydiniz mesela? - Yine böyleydik ama kavga da ederdik. Her kardeş gibi. Hülya ile aramda bir, Derya’yla üç yaş var. Onlar sayesinde hiç arkadaşa ihtiyacım olmadı. Dört kardeşiz, birbirimize çok bağlıyız. En küçüğümüz de erkek. 24 yaşına girecek
27 yaşındasın... Çok tuhaf değil mi bu kadar genç yaşta böyle büyük bir şöhrete sahip olmak? - Bazen farkına varmıyorum, biliyor musun? Kendimi başaramamış hissediyorum bazen... O zaman etrafımdaki insanlar uyarıyorlar beni “Bir kendine gel, neler yaptın, neler başardın, farkında mısın?” diye...
Nereye çıksın istiyorsun bu yol? - Sınırları aşsın istiyorum kesinlikle. Dünya çapında işler yapmak istiyorum. Bu da benim rüyam...
Kendini hafif kiloluyken de iyi hissediyor muydun? Neden kilo verme gereği duydun? - Kendimi her kiloda çok iyi hissediyorum. Ben popolu, göğüslü, kıvrımlı kadın severim. Kendi kıvrımlarımı da seviyordum. Kilo verince epey azaldı onlar tabii...
Eurovision stresinden sonra başladın galiba kilo almaya? - Hayır. 2009’daydı Eurovision. İnsanlar neler yaşadığımı tam olarak bilemez tabii çünkü özelimi gerçekten de özel yaşıyorum. Her insan, her genç kız gibi ben de bir şeyler yaşıyorum.
Hiç flört etmiyor musun? Çıkan haberlerin hepsi mi yalan? - Yazılan isimlerden hiçbiri doğru değildi. Ben de genç bir insanım. Tabii ki benim de tanıştığım, flört ettiğim insanlar oluyor.Hoşlandığım, iki üç kez yemeğe çıktığım, sonra sürmeyen ilişkilerim oluyor tabii. Hepimizin başına gelmiyor mu? Tanışırsın birisiyle yemeğe çıkarsın, bir şey hissedemezsin, bir daha görüşmezsin.
Her flört ettiğim adamı kameraların önüne mi çıkaracağım? Annem, babam, amcalarım, dayılarım herkes beni izliyor! Annemin yanında bacak bacak üstüne atmayan bir insanım ben. Böyle bir evlat, durmadan özel hayatıyla manşetlerde olur mu? Zaten çok fazla çıkmam ben. Gece yarısı üçte bir kulüpten çıkarken çekilmiş bir tane fotoğrafım yoktur.
HOŞLANMAK BAŞKA AŞIK OLMAK BAŞKA Murat Boz’la çıkan aşk haberlerine ne diyorsun peki? - Murat’la geçen yıl da çıktı aşk haberleri. Arkadaşım o benim. Çok da komik bir haber bu. Ben de herkes gibi güzel bir ilişki istiyorum tabii. Egosuz, komplekssiz, ne istediğini çok iyi bilen biri olsun hayatımda.
Beni seven, bana ilgi gösteren, benimle beraber olduğunda güzel zaman geçirmek isteyen biri lazım bana. O kişiyleyken makyajsız bile olsam kendimi dünyanın en güzel kızı hissedebilmeliyim. Bence aşk budur.
Bunu sana hissettirebilen biri olmadı mı? - Yok. Uzun zamandır âşık olmadım açıkçası. Hoşlanmak başka, âşık olmak başka!