GÖKHAN ÖZENİN ARABASI MODAYA AYAK UYDURDU!
Gökhan Özen, önceki akşam eşi Selen Sevigen’le birlikte Asmalımescit’teydi.
- 02.04.2011 03:34
Eğlendikleri mekandan çıkışta hiçbir soruyu yanıtlamadan araçlarına yönelen ikilinin, emniyet kemeri ikaz sinyali kesme modasına uyduğu fark edildi.
Sürücü koltuğunun emniyet kemerini arkadan bağlayarak sinyali susturan Özen, otopark görevlisine “şu an üstümde Türk parası yok. Başka zaman vereyim” deyip oradan uzaklaştı.
Gökhan Özen, Gülbahar Karakuş'a verdiği röportajda, 10 yıl sonraki kariyer planını anlattı. İşte o röportaj;
"10 YIL SONRA SAHNEDE OLMAM"
Müzik piyasasındaki 10. yılını “Başka” adlı albümle kutlayan Gökhan Özen, alan genişletti. Han Medya adlı bir şirket kurarak televizyon sektörüne de el atan Özen, “10 yıl sonraki kariyer planımda sahnede olmak yok” diyor.
10'uncu yıl şerefine çıkardığınız “Başka”dan önce üç yıllık bir sessizlik var. Single hariç tabii... Neler yaptınız o arada?
- Arkadaşlarım beni stüdyodan çıkaramayınca “En azından bir single yap” dediler. Geri kalan zamanda çoğunlukla “Başka”yla uğraştım. Bir yandan da uzun süredir tasarladığım prodüksiyon şirketinin hazırlıkları vardı.
Prodüksiyon şirketi kurma fikri nereden çıktı?
- 2005 senesinde “Sevda Çiçeği” dizisinde başrol oynarken kafamda şekillenmeye başlamıştı bu fikir.
Peki, Han Medya'nın projelerini ne zaman ekranda göreceğiz?
- Belki bu yaz belki de eylül ayı içinde birkaç projeyle televizyonda yer alacağız.
ÜÇ BEŞ KLİP ÇEKTİM DİYE COPPOLA OLMADIM
Daha önce iki dizide rol almıştınız. Prodüktörlüğünü üstlendiğiniz projelerde tekrar oyunculuk yapmayı düşünmüyor musunuz?
- Sözünü ettiğim projelerden birinin başrolünde ben varım zaten. Ama oyunculuğu arka planda tutuyorum. Benim için kamera önünde olmaktan ziyade kamera arkasında bu işi kıvırmak daha önemli.
Kliplerinizde yönetmenlik de yapıyorsunuz. Peki “Artık yönetmen oldum” diyor musunuz?
- Üç beş klip çektim diye Coppola olduğumu iddia edemem. Yönetmen koltuğuna oturup da “kayıt” diyen herkes yönetmen olamaz, ben de sadece denemeler yapıyor, kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
10 sene sonra nerede olursunuz sizce?
- Nefes aldığım sürece şarkı üreteceğimi biliyorum. Ama 10 sene sonraki kariyer planımda sahnede olmak yok. Kamera arkasında olmayı planlıyorum.
SEKSİ KIYAFETLİ 2 KİŞİYİ İSTANBUL'DA KOŞTURAMAM
“Teslim Al”ın klibini değişik olsun diye Londra'da çektiğinizi söylemişsiniz. Burada değişik işler yapılamıyor mu sizce?
- Seksi bir hemşire ve polis tarafından kovalanan bir adamı burada çekmemiz pek mümkün değildi.
Londra'yı seçmenizin özel bir nedeni var mı?
- Birincisi ışık olarak çok uygundu. ıkincisi Londra'yı seviyorum.
SELEN BENİMLE STÜDYODA SABAHLAMAYA ALIŞTI
Zamanınızın çoğunu stüdyoda geçirdiğiniz doğru mu?
- Üç gün stüdyoda kalır aranje yaparım, hiç üşenmem. Sonrasında bir iki gün uyuyup devam edebilirim.
Eşiniz Selen Hanım (Sevigen) bir şey demiyor mu bu duruma?
- O beni her şekilde destekliyor hatta bazen o da benimle stüdyoya gelip sabahlıyor.
Müziğe ilgisi var mı?
- Var var... Hatta sesi de çok güzel.
Bir düet yapar mısınız?
- Düet yapmayız ama Han Medya'nın televizyon projelerinde birlikte çalışıyoruz.
Çok iyi gidiyor o zaman evlilik...
- Evet, çok iyi gidiyor.
Ufukta çocuk var mı?
- İnşallah diyelim...
Kızınız mı olsun istersiniz oğlunuz mu?
- Kız çocuklarını da çok severim, oğlum olsun da isterim. Kalabalık bir aile olsa fena olmaz.
Han Medya olarak bir de yeni yetenekler keşfedecekmişsiniz...
- Evet, 16 yaşımdaki o hevesli ve yetenekli versiyonlarımı arıyorum.
“KİTAP OKUMUYORUM İNSAN OKUYORUM” DEMİŞİM, KOMİK!
19 yaşında şöhretle tanıştım. şimdi eski röportajlarıma bakınca hakikaten haddimin ve bilgimin üstünde açıklamalarım olduğunu görüyorum.
Mesela en son hangi kitabı okudunuz sorusuna “Kitap okumuyorum, insanları okuyorum” dediğim için şimdi gülüyorum.
ŞARKILAR DA KLİPLER DE BİRBİRİNİN AYNI
Genel olarak bakıldığında Türk pop müziğinde birçok şey nasıl aynılaştıysa video kliplerde de bir aynılaşma var. şarkılara bakıldığında da aynı ritm... Aynı davul kitiyle aranje edilen 50 şarkı söyleyebilirim size. Solisti kaldırın hepsi aynı...
