Genital siğillerle başınız dertteyse…
Vücudun her noktasında çıkabilen ve iyi huylu deri kabartıları olarak bilinen siğiller, genital bölgede görüldüğünde hasta için endişe verici olabiliyor. Rahim ağzı kanserine neden olan HPV, genital siğillere de yol açabilirken; tedavisi, genellikle kadınların utanıp çekinmeleri nedeniyle gecikebiliyor. Hamilelik döneminde de sık görülen bu problem, normal doğumu engelleyebildiği için vakit kaybedilmeden bir uzmana başvurulması önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Veysel Şal, genital siğiller ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
En sık rastlanan enfeksiyonlardan biri
Genital siğiller en sık rastlanan enfeksiyonlardan biridir. Aynı ellerde ortaya çıkan siğiller gibi tamamen virüsler nedeniyle oluşur. Genital bölgesinde siğil olan kadınlar mutlaka doktora başvurmalıdır. Doktor hasta öyküsü alır ve kapsamlı bir muayene süreci başlatılır. Kanser veya öncü lezyon şüphesi varsa, hastanın bağışıklık sistemi baskılanmışsa, tanıda belirsizlik mevcutsa, lezyonlar standart tedaviye yanıt vermiyorsa ve hastalık tedavi döneminde olumsuz yönde değişiklik gösteriyorsa dikkatli olunmalı, mutlaka lezyonlardan biyopsi yapılmalıdır.
HPV vücuttan hemen atılmıyor
Genital siğil tedavisinde amaç, mevcut lezyonların ortadan kaldırılarak fiziksel ve kozmetik iyileşmenin sağlanmasıdır. HPV varlığında ise bunun siğil tedavisiyle hemen vücuttan atılamayacağı, görünen lezyonların tedavi edileceği, sonrasında da hastalık tekrarının mümkün olacağının bilinmesi gerekir.
Siğiller tekrarlayabilir
Lezyonların kendiliğinden kaybolması için bağışıklık sisteminin güçlü olması önemlidir. Bu durum gizli HPV enfeksiyonlarının yüksek oranda kontrol altında tutulmasını sağlar, hastalık oluşumunu engeller ve tekrar ihtimalini azaltır. Bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlarda ise bu korunma olamayacağından genital siğil tekrarı daha yüksek oranda olabilmektedir.
Bazı türleri doğum yolunu kapatabilir
Genital siğiller gebelikte de sık karşılaşılan durumlardan biridir. Gebelikte görülen genital siğillerin bebeğe olası etkileri ve genital siğili olan gebenin doğum şekliyle ilgili tartışmalar günümüzde halen önemini korumaktadır. Gebelikte görülen genital siğillerde karşılaşılan diğer bir sorun ise tedavi seçeneklerinin gebe olmayanlara göre daha sınırlı sayıda olmasıdır. Bu dönemde görülen siğillerde boyut ve damarlanma artışı olabilirken, bu lezyonlar çoklu da olabilmektedir. Gebelikten sonra, lohusalık döneminde siğiller genellikle küçülür, nadiren de olsa tamamen kaybolabilir. Bazı siğiller doğum yolunu kapatarak doğal doğumu engelleyebilir veya aşırı miktarda kanamalara neden olabilir.
HPV bebeğe de geçebilir
Yenidoğanın HPV ile ilk olarak karşılaştığı yer doğum kanalıdır. Direkt geçiş klinik bulgular görülmeden de olabilmektedir. Yenidoğanın doğal doğum esnasında kanaldan geçerken virüs ile direkt teması veya anne kaynaklı salgılarla teması temel geçiş mekanizmaları olarak bilinmektedir. Ancak sezaryen ile doğum yapanlarda da erken dönemde bebeği saran zarın yırtılması sonucu vajinal yol ile bebeğe geçiş olabilmektedir.
Güvenli tedavi yöntemleri kullanılıyor
Bazı ilaçlar veya yöntemlerin bebeğe zararlı etkilerinden dolayı, gebelikte genital siğil tedavisi farklı yaklaşım gerektiren bir durumdur. Gebelikte dış bölge genital siğillerin tedavisinde; güvenle uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Genital siğillerde tüm hastalar için ideal bir tedavi metodu söz konusu değildir. Lezyonun sayısı, büyüklüğü, görüntüsü, keratinizasyon derecesi, yerleşim yeri, hastanın tercihi, hekimin tecrübesi, uygulamanın maliyeti ve yan etkileri tedaviye karar verilme aşamasında dikkate alınmalıdır. Hastalığın tekrar etme oranları yüksektir. Hangi lezyona nasıl bir tedavi uygulanacağı hekimin bu konu ile ilgili tecrübesiyle ilişkilidir.
Anne adaylarında uygulanan siğil tedavileri
Her tedavi gebelere uygulanamamaktadır. Burada kişiye özel yöntem seçimi çok önemlidir. Anne adayları genital siğil tedavisi sonrası bebeklerini sağlıkla dünyaya getirebilmektedir. Hamilelik döneminde uygulanan yöntemler şöyle sıralanabilir:
Triklorasetik asit: Uygulaması oldukça pratiktir fakat dikkat gerektiren bir tedavi yöntemidir. Tedavi genellikle birden fazla seans gerektirirken, bazen de tek seans ile kür sağlanabilmektedir. Güvenli olduğu için gebelik döneminde de kullanılmaktadır.
Dondurma yöntemi: Genellikle sıvı nitrojenin lezyon üzerine püskürtülmesi şeklinde yapılır. Birden fazla ve küçük siğiller için çok etkilidir.
Yakma yöntemi: Özellikle genital sistemin dışardan görünen bölümünde meydana gelen siğillerin yok edilmesi için idealdir. Çoğu zaman tek seansta tüm odakların yok edilmesi mümkündür. Tedavi süreci kısadır.
Lokal cerrahi: Bu yöntemin en önemli avantajı patolojik tanı için doku elde edilmesidir.