“Survivor” yarışmasıyla adını duyuran ve Adriana Lima’ya benzerliğiyle yapımcıların da dikkatini çeken Fatmagül Fakı, “Güneşin Kızları” ekibine katıldı.
Fakı, Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisinde Didem olarak izleyici karşısına çıkmaya başladı. Ancak Ali ve Selin’in yeni aşkına gölge düşürdüğü için sosyal medyada topa tutuldu.
*Öncelikle yeni projen hayırlı olsun diyeyim. Artık “Güneşin Kızları”nın Didem’isiniz. Nasıl biri bu Didem? - Teşekkür ederim. Didem, çok zengin, şımarık, yüksek egolu ve Ali’nin geçmişte çok hoşlandığı bir kız. Ama o zamanlar başka bir sevgilim olduğu için benden uzak durmuş. Sonra birden ortaya çıkıyorum, işler karışıyor.
*İşler karışıyor dediğin, Ali ve Selin’in doğmakta olan aşkının ortasına düşüveriyor. Didem o ilişkiyi nasıl etkileyecek? - Muhtemelen ikisinin arasında bir duvar olacağım. Gerçi ters de tepebilir bu çaba, zamanla göreceğiz.
*Bu arada daha ilk bölümden Ali ve Selin’in hayranları sana diş bilemeye başladı. Hatta sosyal medya üzerinden fena halde yükleniyorlar. O konuda ne diyeceksin? - Bu durum beni şoke etti gerçekten. Çok eleştiri geliyor. “Çok kötü birisin, git, rolünü öldürsünler” diye mesajlar alıyorum sürekli. Bu tür yorumlar yağmaya başlayınca profilimi gizlemek zorunda kaldım hatta.
*Bu arada kara kedi gibi aralarına gireceğin Ali ve Selin’le, yani Tolga Sarıtaş ve Hande Erçel’le aran nasıl? - Çok şekerler. Çok sıcakkanlılar. Beni çok motive ettiler.
*Oturmuş bir ekibe sonradan dahil olmak gözünü korkuttu mu? - Yok, pek tedirginlik duymadım. Hiç mütevazı olamayacağım, sıcakkanlıyımdır. Su gibiyim, bulunduğum kabın şeklini alırım.
*İlk set günü nasıldı peki? - Çok güzeldi, ilk gibi değildi. Hafif çekimserlik vardı ama role girince o çekimserlik de kalmadı. İnanılmaz bir ekip, bu kadarını tahmin etmiyordum açıkçası.
*Oyuncular arasında daha önceden tanıdığın kimse var mıydı? - “Muhteşem Yüzyıl”da Tolga’yla (Sarıtaş) tanışmıştık. Zaten oyunculuğuna orada da bayılıyordum. Muhteşem bir insan. Gerçi hepsi öyle.
*Oyunculukla ilgili bir eğitim aldın mı? - Yok. Zaten sunucuyum, bugüne kadar tüm planlarım da sunuculukla ilgiliydi. Oyunculuğa adım atmam çok ani oldu. Ama eğitime açığım. Mutlaka bu işin de eğitimini alacağım.
*Yazın herkes tatil yapar, dinlenir. Sen yazın Kanal D’de magazin programı sunuyorsun. Üstüne bir de “Güneşin Kızları”na başladın. Bu sıcaklarda herkes güneye akın ederken çalışmak zor gelmiyor mu? - Hayır çünkü bu kendi seçimim, mecburiyet değil. Çalışmayı seviyorum. Bu yaz sadece dört gün tatil yapabildim, devamı da gelmeyecek, biliyorum. Ama olsun. İlk gözağrım benim televizyon.
*“Oyunculuk güzelmiş, keşke daha erken başlasaydım” diyor musun şimdi? - Keşke demiyorum ama evet, özellikle ikinci bölümün çekimlerinde “Bu iş çok güzelmiş” dedim. Eve döndüğümde çok mutlu hissediyordum kendimi.
*Peki dışarıdan gelen tepkiler nasıl? - Çok şükür güzel tepkiler alıyorum. Herkes “Neden bu zamana kadar bekledin?” diyor. Oyunculuk “asla” dediğim bir şeydi, hayatta büyük konuşmamak gerekiyormuş.
*Sana “yerli Adriana Lima” diyorlar değil mi? - Ya lütfen deme böyle, utanıyorum. Herkes senin gibi iyi niyetli söylemiyor. Direkt eleştiriyorlar, kötülüyorlar.
*Dizide ukala ve sinir bozucu bir kıza hayat veriyorsun. Gerçekte nasılsın? - Didem bana çok zıt, çok uzak bir karakter. Son derece sivri, havalı ve şımarık. Fatmagül ise asla öyle değil. Mesela asla kimseye yukarıdan bakamam. Onun ettiği lafları edemem. Didem’le uzaktan yakından alakam yok, o kadar netim.
*Bir de sen aşırı duygusal görünüyorsun. Gerçekten öyle misin? - Çok. Asla sivri dilli olamam bu yüzden. Bu kadar üste çıkamam bir insanla konuşurken. Herkes ettiğini bulur bu hayatta, ona inanıyorum. Bugüne kadar hiçbir şey de değiştiremedi beni, Allah korkum var çünkü...
*Hiç mi çileden çıkaran olmadı seni? - Oldu tabii... Benim de damarıma çok basıldı, iyi niyetimi suistimal edenler oldu. Farklı karakterde pek çok insan tanıdım...
*Peki sabrını ne taşırır? - Adaletsiz bir dünyadayız. Haksızlık, adaletsizlik sabrımı bitirir. “Survivor”ı izlediysen görmüşsündür. Çok sakin bir şekilde son damlayı beklerim. Çizgiyi çekince de biter. O kadar... Biraz fazla taviz veriyormuş gibi görünüyor olabilirim ama olması gereken bu.
Karşımdaki ne kadar kötülük yaparsa yapsın beklerim. Konya doğumluyum. Mevlana aşığı biri olarak durgunum, dinginim.
*“Survivor” demişken... İnsanlar seni orada görüp tanıdı. Bu yarışma hayatında ne değiştirdi? - Bana çok önemli katkıları oldu tabii... İnsanların beni tanımalarını, sevmelerini, bana bir sürü kapının açılmasını sağladı.
*Ailen ve dostların “Güneşin Kızları” ekibine dahil olmana ne tepki verdi? - Ailem zaten ilk günden beri “Güneşin Kızları”nı izliyordu. “Ben bu diziye başlıyorum” dediğimde çok sevindiler. Düşünsene, zaten severek izledikleri dizide şimdi bir de kızlarını görecekler.
Ama ne yalan söyleyeyim, bu kadar onay ve destek alacağım aklımın ucundan geçmezdi. İnşallah kimsenin güvenini boşa çıkarmam.
*Çekimler dışında hayat nasıl geçiyor? - Bir köpeğim, daha doğrusu kızım var. Onunla ilgileniyorum. Arkadaşlarımla, sevdiklerimle zaman geçiriyorum. Kısa süre önce spora başladım, onu aksatmamaya çalışıyorum. Kitap okuyor, araba kullanıyor, Mevlana araştırmaları yapıyorum.
*Çalışmaktan aşka vakit kalmıyor diyenlerden değilsin. Ali Yörenç’le evlilik kararı aldınız, yüzüğün de parmağında... Hayırlı olsun... - Teşekkür ederim. Şimdilik her şey yolunda. Kader, kısmet diyelim. Başka da bir şey söylemem, özel konulara hiç girmeyelim (gülüyor).