Kanal D’nin günlük dizisi “Aşk ve Günah”ın Filiz'i Ezgi Baran çok özel açıklamalarda bulundu.
Genç oyuncu, başrollerini Tekin Temel, Seren Deniz Yalçın ve Türkan Kılıç’ın paylaştığı diziye, Kerim’in yıllardır görüşmediği kardeşi Sevim’in kızı Filiz olarak katıldı. Oyunculuğa “aşık olduğu oyuncu” sayesinde başladığını söyleyen Baran, bu yolda ilerlemeye de kararlı görünüyor.
*Öncelikle sizi tanıyalım. Ezgi Baran kimdir? - 25 yaşındayım. Antalya’da doğdum, Ankara’da büyüdüm. Anadolu Üniversitesi Radyo-Sinema Bölümü mezunuyum. Bir süre oyunculuk eğitimi aldıktan sonra dizilerde rol almaya başladım. İlk projem “Behzat Ç.”ydi... Daha sonra “Unutma Beni” ve “Aşkın Bedeli” geldi. Şimdi de “Aşk ve Günah” ailesindeyim işte...
*Peki bu yolculuk nasıl başladı. Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz ve sizdeki yeteneği kim keşfetti? - Hırsımın kurbanı oldum (gülüyor). Aşık olduğum bir oyuncu vardı... O oyuncu olduysa ben de olurum diyerek atıldım bu serüvene.
*“Aşk ve Günah”a katılma süreci nasıl gelişti? - “Aşk ve Günah”a, Acedemy Casting ve menajerim aracılığıyla katıldım. Her şey tesadüfen, hiç beklemediğim bir anda oluverdi aslında...
*Canlandırdığınız Filiz karakterinden de biraz söz eder misiniz? Filiz’in gelişi evde dengeleri değiştirecek mi? İzleyiciyi ne gibi sürprizler bekliyor? - Filiz; sakin, naif, iyi kalpli bir karakter. Tabiri caizse adam gibi adam... Daha eve adımını atar atmaz dengeler değişmeye başladı zaten... Büyük bir aşk bekliyor seyirciyi.
Saf, tertemiz bir hikaye olacağına eminim. Hiçbir problem Cüneyt ve Filiz aşkına engel olamıyor. Muhtemelen hikayenin gidişatı da bu yönde olacak. Sıcacık bir aşk yaşatacağız seyircilerimize. Bizi izlemeye devam etsinler bence.
*Kendinizle Filiz arasında benzerlik görüyor musunuz hiç? - Eh biraz var aslında. Ben de Filiz kadar duygusalım özel hayatımda... Sevdim mi de tam severim.
*Daha önce de günlük dizideydiniz... Sizin tercihiniz mi, tesadüf mü? - Az önce de dediğim gibi tamamen tesadüf... Menajerimle görüşmeye gittik, bir gün sonra “sizinle çalışmak istiyoruz” diye haber geldi.
*Sizin yerli ya da yabancı takip ettiğiniz günlük diziler var mı? - Çalışmaktan zaman bulup da dizi izleyemiyorum ki... Biraz klişe ama gerçekten öyle...
*Günlük dizide oynamanın avantajları ve dezavantajları neler? - Kesinlikle avantajlı... Bir kere erken saatte paydos veriyoruz. Çok özel bir durum olmadığı sürece daha hava kararmaya başlarken bir bakıyoruz bitivermiş o günkü çekim... Diğer setlerin yorgunluğuyla kıyaslanamaz dolayısıyla...
*Kariyer planlaması yaptınız mı? Bu meslekte yola devam edecek misiniz yoksa aklınızda farklı şeyler var mı? - İleride en sevdiğim mesleği yapma kararı aldım, o da oyunculuk... Hayatın her köşesinde olan bir meslek bu... Hepimiz özel hayatlarımızda bir oyun oynuyoruz aslında.
Bizlerse işi sadece kamera önüne döküyoruz. Beyazperdeden gelen her teklife açığım, sinema filminde oynamayı çok istiyorum. Hatta sadece düşüncesi bile beni heyecanlandırıyor.
*Oyunculuk adına kendinize örnek aldığınız bir isim var mı? - Türkan Şoray... Benzediğimi de düşünüyorum. Keşke yıllar sonra ben de onun gibi örnek alınan bir isim olabilsem...
*Dizide büyük bir aşk yaşıyorsunuz? Peki gerçek hayatta durum ne? - O konuda gerçek hayatta bir türlü dikiş tutturamayanlardanım. Gerçek sevgi eminim ki bir yerlerde var. Doğru zamanı ve doğru kişiyi bekliyorum.
*Aklınızda kimse var mı? - İtiraf edeyim o zaman, hoşlandığım biri var ama söyleyip söylememe konusunda çekimserim. Sanırım ondan bir hamle bekliyorum.
*“Aşk sizin için nedir?” diye soksak... - Aşk, onsuz yaşamadığını hissetmektir.