‘Ezel’in Tefo’su Sarp Akkaya, oyunculuk mesleğini abartanlara tepkili. Akkaya, “Şöhret benim için değil, beni tanıyanlar için bir şey ifade ediyor. 10 sene önce nasılsam hayatıma öyle devam ediyorum” diyor
* 'Ezel' gibi fenomen bir dizide oynamak nasıl bir deneyim?
Sarp Akkaya adı daha önceleri ailem, arkadaşlarım dışında hiç kimse için bir şey ifade etmiyordu. Şimdi belli bir çevre adım söylendiği zaman “Ezel'de Tefo'yu oynuyor” diyor. Bu da çok mutluluk verici.
*Şöhret sizde neleri değiştirdi?
Şöhret benim için değil, beni tanıyanlar için bir şey ifade ediyor. Dolayısıyla hayatımda bir değişiklik yok. 5-10 sene önce nasılsam öyle devam ediyorum.
*Dizi bu sezon bitiyor. Sizin hayalinizde nasıl bir final var?
Herkesin hakkı ölmek!
*Neden?
Benim hayalim bu. Ezel'den başka kimse kalmasın dizide. Ama Eşyan kalabilir. Ben Eyşan'a bayılıyorum. Çok zeki, çok tutkulu bir kadın. Bir arkadaşım diziyi izlerken, “Eşyan çok kötü ama ben razıyım ona” dedi. Düşününce bana da çok mantıklı geldi. Ona, güçlü olduğu için de hayranım.
Nasıl kadınlardan hoşlanırsınız?
Ben zeki kadınlardan hoşlanırım. Tabii bir de güzel olsun.
* Diziye dışarıdan biri gibi baktığınızda en beğendiğiniz karakter kim?Ali rolüne bayılıyorum, ama bayılma nedenim Barış'ın (Falay) oynuyor olması. Kerpeten Ali'yi oynamayı çok isterdim. Yiğit'in (Özşener) oyunculuğunun da çok başka bir büyüsü var. Çok yetenekli oyuncularla çalışıyorum, çok şanslıyım. Hepsini izlerken büyük haz duyuyorum, hepsinden bir şey öğreniyorum.
*Tevfik'in seyirciye çekici gelen yanı sizce ne?İnşallah silah değildir. Samimiyet olabilir diye düşünüyorum. Benim için oyunculuğun temelinde samimiyet yatıyor. Poz kesmeyi, konuşurken sesimi değiştirmeyi sevmiyorum. Ben aktör ve oyuncuyu ayırıyorum. Aktör benim için tu-kaka bir şey. Oyuncu ise keyifle oyun oynayan kişi. Tabii bu ayrım benim kafamda yaptığım bir ayrım. Dolayısıyla aktör değil oyuncu olmaya çalışıyorum. O yüzden de samimiyetimin seyirciye geçtiğini düşünüyorum.
Uğur Yücel'le oynamayı arzuluyorum
*Set ortamınız nasıl? Bizim set ortamımız benim daha önce denk geldiğim bir set ortamı değil, bunu övünerek söylüyorum. İkinci sezon bitecek ve ben sette hiçbir tartışma yaşamadım. Harika bir set. Sette başlayan tanışıklığımız çok güzel dostluklara dönüştü. Özel hayatımızda da sık sık görüşüyoruz. Mesela Barış Fulya'da oturuyordu; karısıyla ona baskı yapıp Erenköy'e taşınmaları için ikna ettim. Dostluğumuz uzun yıllar devam eder inşallah.
*Tuncel Kurtiz, Haluk Bilginer gibi oyuncularla aynı sette olmak sizin için ne ifade ediyor?Anlatabileceğim bir şey değil. İnşallah diğer oyuncu arkadaşlarımın da başına gelir. Tuncel Kurtiz çok büyük bir usta. Onunla aynı sette olmak ömrünün sonuna kadar unutmayacağım bir şey. Doğum günlerimden birine John Malkovich gelmişti ve herkes onu benim arkadaşım sanmıştı. Bir onu, bir de Tuncel Kurtiz'le aynı sette olduğumu hiçbir zaman unutmayacağım. Haluk Abi'yle tiyatro yapmayı çok istiyorum. Kısa vadede bir arzum kaldı; o da Uğur Yücel'in olduğu bir sinema filminde oynamak. O filmde arkadan geçen adamı bile oynarım.
* Bu işin en sevdiğiniz tarafı ne?Astronot, karınca, köpek, her şey olabiliyorsun. Daha güzel bir şey olabilir mi? Kimseyi öldürmeden katil olabilmek çok acayip bir haz değil mi? Hayatta yapamayacağın her şeyi zihninde tasarlayıp yapabiliyorsun.
*Gerçekten oynadığı rolün etkisi altında kalır mı insan?Bende olmuyor. “Olur” diyenlere de 1-2 telefon numarası vereyim, arayıp görüşsün, tedavi olsunlar. Çünkü insanın oynadığı rolün etkisinde kalması ciddi bir hastalık. Oyunculuğu abartmasınlar o kadar.
Ben tiyatronun da, oyunculuğun da kutsallaştırılması taraftarı değilim. Kutsallaştırmak işe zarar veren bir durum. “Oyunculuk kutsaldır”, “Perdeler kapanmaz”. Hayır, o perdeler kapanır, kadifedendir, hiçbir kıymeti de yoktur. Ben 31 yaşında bir tiyatro oyuncusuyum, konservatuar mezunuyum. Hakkını vererek işimi yaptığımı düşünüyorum. Bu konuda ehliyetli ve yetkin biri olarak fikrimi söylemem gerekirse; oyunculuğu kutsallaştıranlar ondan korkanlardır. Bence korkmak yerine tadını çıkarmaya baksınlar.
İkiz olmak büyük güven
* Ablanız Esra Akkaya ve ikiziniz Kaya da oyuncu. Birlikte bir projede yer almak ister misiniz?
Üç kardeşin tiyatro yapması çok zor. Ama birlikte bir filmde oynamayı çok isterim.
* Kardeşlik ilişkileriniz nasıl?Çok kuvvetli, ama ikiz olma durumu anlatılabilir bir şey değil. İkiz olmak büyük güven veriyor insana. Bence dünyanın en güzel şeyi. Keşke Allah herkese nasip etseydi.
* Yeni projeleriniz neler?Önümüzdeki sezon bir tiyatro projem olacak. Yaz sonunda provaları başlayacak, sezon sonunda da oynanacak muhtemelen. 'Kaos' diye bir oyun. Arzum; yazın bir sinema filmi yapmak. Yeni sezona da iyi bir diziyle devam ederiz inşallah.
Milliyet