Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Ajda Pekkan'ı ve Sertab Erener'i yazdı..
Artık yüzü başka bir yüz; bedeni başka bir beden; duruşu başka bir duruş. Programı seyreden birçok tanıdığım kapıma dayanıyor: “Lütfen Sertab’a sor, ne yapmış?” Tabii asıl soru “Ne yaptırmış, kime yaptırmış?” Her hafta, “Elçiye zeval olmaz” deyip soruyorum; o da sağ olsun her hafta bana cevap vermiyor
Temmuz başından beri haftada bir gecemi, iki olağanüstü kadının arasında geçiriyorum.
Biri sağımda, öteki solumda...
Her hafta randevuya beni şaşırtan kıyafetlerle geliyorlar.
Yedi haftadır, onlara dokunuyorum, konuşuyorum, gülüyorum, onları dinliyorum.
Bir de seyrediyorum.
Biri Ajda Pekkan...
Öteki Sertab Erener.
Bu hafta size, Başbakan’la Somali’ye giden bu iki kadını anlatacağım.
Ben 47 yaş deyince Ajda ne dedi? Azzz sonra...
KADIN 47 YAŞINDA DORUĞUNDADIR DİYORUM O İSE “DAHA YUKARI” DİYOR
Söylemem gerekir mi, bilmiyorum.
Ajda, müthiş bir kadın.
Ben son beş yıldır, “Kadın 47 yaşında güzelliğinin doruğuna erişir” diyorum, Ajda hiç konuşmadan bana, hepimize, “Çık çık, daha yukarılara çık” diyor.
Çıkıyorum ve diyorum ki;
Ajda’nın yaşı neyse, güzelliğin yaşı da o.
Bu kadın, nomad bir güzel.
Göçebe...
Yaşı neredeyse güzelliği, çekiciliği de oraya çağırıyor.
Bu kadar sakin bir süperstar olabilir mi?
Zaman zaman, “Acaba bize rol mu yapıyor” diye soruyorum kendi kendime.
Kaprissiz, sakin, maraza çıkarmayan bir kadın...
Ajda gerçekten aşık mı? Azzz sonra...
HER HAFTA “AJDA AŞIK MISIN” DİYE SORUYORUM
Tarih boyunca bulunmuş en olağanüstü güzellik ürünü, aşktır.
Ajda’ya baktıkça düşünüyorum.
Bu kadın her hafta yeniden mi aşık oluyor?
Program aralarında biraz samimi, biraz sırnaşık, biraz utangaç paparazzi halimle soruyorum:
“Ajda, gazetede okudum. Hakikaten aşık mısın?”
Her defasında aynı sakin cevap:
“Ne olur bunu konuşmayalım.”
Kanaatim:
Kesin aşık...
Ajda 42 beden giyiyordu şimdi kaç beden oldu?
Azzz sonra...
Beş yıl önce bana, 42 beden giydiğini söylemişti.
O günden sonra kim bilir kaç defa yazdım.
“42 beden kadın güzeldir...”
Hâlâ 42 beden giyiyor ve hâlâ güzel.
Genç çocuklar sahnede şarkı söylerken, bakıyorum, Ajda da mırıldanıyor.
Bana söylediğine göre, kendi kendine giyiniyor, takıp takıştırıyor.
Aksesuvarı hep kendi buluyor. Pantolonun üzerine giydiği tişörtü kendi icat ediyor.
Her gün iki saat koşacak kadar bedenine saygısı var.
70-80 bin dolar harcayıp evine okuma sistemi koyduracak kadar yaptığı işe saygılı.
O artık hepimizin Ajda’sı...
Yedi hafta önce Sertab bana neyi gösterdi? Azzz sonra...
VE ALLAH KADINI YARATTI YA ONUN BİR SONRASI DA VAR
Sertab’ı yeni tanıdım.
Bir zamanlar benim için Sezen’in vokalisti, çok sevdiğim Levent Yüksel’in karısıydı.
Sonra bir gün müziğini keşfettim.
‘Makber’i disko ritminde okuyup önüme koyduğu gün yenilikçiliğini, arayışını keşfettim.
Sonra gerisi geldi.
‘Star Akademi’deyse onun çok önemli iki başka yanını gördüm.
Önce kadınlığını.
“Ve Allah kadını yarattı” var ya;
Sertab bana gösterdi ki; “Ve kadın kendini yeniden yarattı...”
Bir zamanlar ölümün hemen kenarından dönen bir insan, son bir avuç yıl içinde nasıl böyle baştan çıkarıcı bir kadına dönüşebilir?
Artık yüzü başka bir yüz; bedeni başka bir beden; duruşu başka bir duruş;
En önemlisi, kadınlığı başka bir kadınlık...
“Nasıl böyle güzelleştin” diye sorunca Sertab ne cevap verdi? Azzz sonra...
ELÇİYE ZEVAL OLMAZ SERTAB NASIL OLDU BU İŞ ALLAH AŞKINA
Programı seyreden birçok tanıdığım kapıma dayanıyor.
“Lütfen Sertab’a sor, ne yapmış?”
Tabii asıl soru “Ne yaptırmış, kime yaptırmış?”
Her hafta, “Elçiye zeval olmaz” deyip soruyorum;
O da sağ olsun her hafta bana cevap vermiyor.
Israr ediyorum;
Yüzünde sadece muzip bir gülümseme.
Sertab söylemedi ama ben öğrendim ve açıklıyorum. Azzz sonra...
AMA ÖĞRENDİM, KİME NE YAPTIRDIĞINI AÇIKLIYORUM
Aslında ben ne yaptığını çok iyi biliyorum.
Sevdiği, delice aşık olduğu erkeği buldu.
Evet bayanlar ve baylar;
Sertab, Demir Demirkan’a aşık.
Çılgınca aşık.
Ve bu aşkın ömrü üç yılı çoktan ikiye, üçe katladı.
“Aşkın ömrü üç yıldır” palavrasını dama attı.
Sertab’ın bir de olağanüstü müzik bilgisini, o bilgiyi içselleştirmesini keşfettim.
İŞTE BU YÜZDEN REHAB’DEYİM VE “YES YES” DİYE HAYKIRIYORUM
İşte böyle;
Yedi haftadır olağanüstü iki kadın arasında, bir nevi ‘rehab’deyim...
Üstelik durmadan, “Yes.. yees.. yees” diye aynı nakaratı tekrarlıyorum.