'ERKEKSİ YÖNÜM ORTAYA ÇIKTI!'

Kanal D’nin sevilen dizisi “Gece Gündüz”de Sarp Levendoğlu ile aynı seti paylaşan Aysun Kayacı, üstlendiği rol sayesinde erkeksi yönünün ortaya çıktığını söyledi.

'ERKEKSİ YÖNÜM ORTAYA ÇIKTI!'

Dizide yağmur adlı bir polisi oynayan Kayacı, “Küçükken erkek çocuşu gibiydim, sokakta top oynardım. Bu erkeksi hareketler hep oradan geldi. Onu çekip çıkardım içimden” dedi.

Erkeksi yönümü ortaya çıkardım

Dizide canlandırdığınız karakterden biraz bahseder misiniz?
- ‘Yağmur’ karakterini canlandırıyorum. İlk bölüme Arzu olarak girdim. İlk bölümün sonuna kadar kötü bir kızdım. Bölümün sonunda istihbaratçı olduğum ortaya çıktı. Çok keyifliydi o yüzden. O geçişleri yansıtmak gerçekten güzeldi. İyiden kötüye, kötüden iyiye... Ben doktoru, öğretmeni canlandırdım daha önce. Şimdi de polisi oynuyorum, bir tek avukat kaldı canlandırmadığım. Kanal D’nin sevilen dizisi “Gece Gündüz”ün kadrosuna dahil olan Aysun Kayacı, “Güçlü ve erkeksi bir dişi polisi canlandırıyorum. İşim hem eğlenceli hem de zor” dedi. Dizinin başrol oyuncusu Sarp Levendoğlu ise yeni rol arkadaşı için, “Aysun yetenekli biri, çalışırken sıkıntı çekmedik. Verileni hemen alıyor” yorumunu yaptı.

Sarp Levendoğlu’nun oynadığı Aslan karakteri ile Yağmur arasında çatışmalar mı olacak?
- Aslında tatlı-sert tipler her ikisi de ve aralarında tatlı bir çekişme var, çünkü birbirlerine çok benziyorlar. Dişi Aslan gibi düşünülmüş Yağmur. Çok güçlü.

Silah kullanıyor musunuz?
- Evet. Hayatımda ilk defa sette karşılaştım silahla. Önceleri gıcık oldum. Biz “Doktorlar”da ameliyat aletleri kullanıyorduk. Onlara ilgim vardı, seviyordum ama silahlara ilgim yoktu. Set kazaları da meşhurdur biliyorsunuz. Başlarda çok korktum. Bu yüzden hemen bakıyorum boş mu dolu mu diye. Operasyon sahnelerine Allah’a emanet gidiyoruz ama herkes işinin ehli olmuş artık. Sonuçta 20’nci bölüm, herkes alışmış. İlk bölüm çok acayipti. Bir yerlerden atlıyorum, yerlerde yuvarlanıyorum... İlk bölümde üç kere vuruldum mesela. Adam vuruyorum, öldürüyorum, kelepçeler bir tarafta, silahlar bir tarafta... Zor bir iş.

Artık ‘ben oyuncuyum’ diyebiliyor musunuz?
- Her rolü oynayan insan çok az, her rolü oynamam mümkün değil. Hürrem Sultan rolü gelir, asla yapamam. Her şeyi yaparım diye bir kaide yok. Tiyatroda da asla oynamam. Çok teklif geldi ama kabul etmedim.

“Şeytanın Pabucu” filminde rol aldınız. Oradaki oyunculuğunuz için aldığınız tepkiler nasıldı?
- Film ilk 10 günde 150 bin gişe yaptı. İlk 10 günde o rakamı yaparsan üç haftada 800 bin yapıyor. O filmde de beğenildim.

Gerçekten yaşanan olayları siz bir dizide yaşıyorsunuz...
- Evet... Mesela bir bölümde kaçak et ticareti vardı. Bu gerçek bir hikayeymiş, araştırılmış. Gerçekten bilmeden kaçak etleri yiyoruz. Bu konu üzerinde duruldu dizide de ve önemliydi.

Rolünüz için bir araştırma yaptınız mı?
- Sette ne yapmamız gerektiğini söyleyen bir bilir kişimiz var. Onun dışında rolüme hazırlanmak için Amerikan polisiyelerini izledim. Hiçbir şeyin abartılı durmasını istemiyorum. Koşacaksam, kostümlerimi ona göre seçiyorum. Asker postalı edindim mesela. Bazen setten kıyafetlerle çıkıyorum, üstümü değiştirmeye üşeniyorum.

Biraz da erkeksileşiyorsunuz bu rolle, değil mi?
- Kesinlikle! Ama içimde var bu, küçükken de erkek çocuğu gibiydim, sokakta top oynardım. Hayatımda evcilik oynamadım. Onu çekip çıkardım içimden. Bu erkeksi hareketler hep oradan geldi. Bunları dizide ön plana çıkarmaya gayret ediyorum.

Diziye sonradan dahil olmak sizi zorladı mı peki?
- Çok zor bir şey bu aslında. Çünkü oyunculuklar oturmuş, bir üslup gelişmiş aralarında ve çok değerli oyuncular var. O üslubu izledim ben zaten. Çünkü o alışılmış olan üsluba ayak uydurmak zorundasınız. Benim mayama çok uyduğunu gördüm. Mümkün olduğu kadar sakin canlandırmaya çalışıyorum rolümü. Açıkçası ben hiç zorlanmadım.

Hayalinizde canlandırmak istediğiniz bir rol var mı?
- Şu an onu düşünmedim, çünkü polis olmanın heyecanını yaşıyorum. Bambaşka bir karakteri canlandırıyorum. Normal hayatta yaptığım şeyleri yapmıyorum ki burada... Adam kovalıyorum, silahla ateş ediyorum... Çok zevkli bir iş.

Gerçek bir polisle ilgili anınız oldu mu?
- Bize çok hoşgörülü yaklaşıyorlar. Trafikte çok az araba kullanırım ama dikkatli kullanırım. İçkili yakalanmam, emniyet kemerimi takıyorum. Hiç sıkıntım olmadı.

Rolünüzle ilgili aldığınız tepkiler nasıldı?
- İlk kez olumlu tepkiler aldım. İnternetteki yorumlara bakıyorum, “çok yakışmış” diyorlar. Ben de çok şaşırdım. Bu kadar beğenileceğimi düşünmemiştim. Çünkü ne yaparsam yapayım beğenmeyen bir kitle var. Onlar iyi olduğumu söylediler, o zaman iyi bir iş yapınca alkışlamasını da biliyorlar.

Kriz bizi etkilemedi, gayet mutluyuz

Dizi çekimleri nasıl gidiyor?
- İyi gidiyor. Benim için son iki bölüm çok ağır geçti ama. Yönetmenliğini ben yaptım çünkü. Hem oynadım hem de yönettim. O yüzden çok yoruldum.

Daha önce böyle bir deneyiminiz olmuş muydu?
- 13 bölüm “Emret Komutanım”ı çektim. Severek yapıyorum bu işi ama çok yoruyor beni. O yüzden yapmak istemiyorum. Hem oynayıp hem de yönetmek çok zorluyor beni. Sinema projesi olsa yönetirim ama dizi çok zor.

Dizide Aslan’la İpek Özkök’ün oynadığı Alev arasında bir aşk var, değil mi?
- Dizide sevgililer. Alev dizide vuruluyor ama iyileşip yeniden hayata tutunuyor. Aslan da sürekli onun peşinde koşuyor.

Dizinin kadrosuna Aysun Kayacı da katıldı...
- Birkaç bölüm oldu diziye katılalı. İyi bir polisi canlandıryor.

Aysun Kayacı’nın oyunculuğunu nasıl buldunuz peki?
- Bence yetenekli biri, çalışırken bir sıkıntı çekmedik. Verileni hemen alıyor.

Ekonomik kriz dizileri de vurdu. Siz nasıl etkilendiniz krizden?
- Biz zaten yaz bütçesiyle çalışıyorduk. Çok komik paralarla çekiyorduk diziyi. Bizim bir şikayetimiz yok, gayet mutluyuz.

Bir diziye başlarken reyting kaygısı duyuyor musunuz? Ya da şöyle sorayım, nelere dikkat ediyorsunuz bir dizide rol almaya başlarken?
- Senaryo, kast ve yönetmene dikkat ediyorum. Bunlar çok önemli şeyler. Tabii ki rayting kaygım oluyor. Reyting alırsa proje devam ediyor, almazsa devam etmiyor.

Oyunculuk mu yönetmenlik mi diye sorsam?
İkisi de benim çocuğum gibi. İkisini de ayrı ayrı çok seviyorum.

Mahsun Kırmızıgül de yönetmenliğe el attı. Onun yönetmenliğini ve oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?
- Filmini izlemedim bilmiyorum, o yüzden yorum yapamam. Ben gazete, dergi okumam. Magazini de takip etmiyorum. Televizyon iyi bir şey değil. Garip geliyor bana.

Son dönemde Türk filmleri revaçta. Aralarından izledikleriniz var mı?
- En son “Issız Adam”ı seyrettim ve çok beğendim.