ELİT İŞCAN RÖPORTAJI...
“Küçük Kadınlar” dizisinin Bilge’si Elit İşcan, Reha Erdem’in yönettiği “Hayat Var” filmiyle Yeşilçam Ödülleri’nde “En ıyi Genç Yetenek Ödülü”nü kazandı. Kariyerindeki en önemli ismin yönetmen Reha Erdem olduğunu söyleyen genç oyuncu, “Reha Erdem’in setinde çaycı bile olurum” diyor.

İlk filminiz “Beş Vakit” ile Adana Altın Koza Film Festivali’nde “Umut Veren Kadın Oyuncu”, ikinci filminiz “Hayat Var” ile ise Yeşilçam Ödülleri’nde “En İyi Genç Yetenek Ödülü” başta olmak üzere festivallerde üç ödül aldınız. Aldığınız bu ödüller sorumluluğunuzu arttırıyor mu?
- Artırıyor galiba. Öte yandan yaptığım işle takdir edilmek beni inanılmaz mutlu etti. Bu ödüller beni yoluma devam etmem adına teşvik ediyor.
Rol aldığınız filmlerde Erdal Beşikçioğlu gibi usta oyuncularla çalışma olanağı buldunuz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Onlardan çok şey öğreniyorum. Onların bilgilerinden, emeklerinden, eğitimlerinden olabildiğince faydalanmaya çalışıyorum.
KÜÇÜK KADINLAR’DA REYTİNG GERÇEĞİYLE TANIŞTIM
Peki “Hayat Var”daki performansınız hakkında usta oyunculardan nasıl tepkiler aldınız?
- Canlandırdığım Hayat karakterinin çok zor ve önemli bir rol olduğunu düşünüyorlar. Bu rolü başardığım için beni çok takdir ediyorlar. Ayrıca Reha Erdem’le çalışmanın çok güzel bir şey olduğunun farkında olmamı istiyorlar ki bunun çok iyi farkındayım.
Filmlerinin yanı sıra bir yandan da “Küçük Kadınlar” dizisinde oynamaya devam ediyorsunuz. Peki dizi setleri mi film setleri daha çok heyecanlandırıyor sizi?
- Açıkça söylemek gerekirse sinema filmleri beni daha çok heyecanlandırıyor. Çünkü dizide her hafta bir şey yetiştirmeye çalışıyorsunuz. Çok tempolu çalışmanız gerekiyor. Sinema filmi setinde bir yere yetişme kaygısı olmadığı için stres de yok. Reha Erdem’in setinde bulunmak bana çok şey katıyor. Yeter ki onunla çalışayım, isterse çaycısı olurum.
Peki iki sezondur devam eden “Küçük Kadınlar” dizisinde rol almayı kabul ettiğinizde dizinin bu kadar sevileceğini ve bu kadar uzun soluklu olacağını tahmin ediyor muydunuz?
- Aslında etmiyordum. Bu benim dizi sektöründeki ilk işim. Bu sektörde neyin nasıl işlediğini bilmiyordum. Reyting neymiş, nasıl öğrenilirmiş onu öğrendim. Aslında reyting gerçeğiyle de tanışmış oldum. (gülüyor) Ama dizimizin bu kadar sevilmesi ve bu kadar uzun soluklu olması son derece mutlu edici bir durum.
OKULDA AĞLAMAMLA DALGA GEÇİYORLAR
Okulda dizide canlandırdığınız Bilge karakteri ile ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Genelde dizideki ağlamamla dalga geçiyorlar.(gülüyor) Çünkü gerçek hayatta öyle biri değilim.
Peki, nasıl birisiniz?
- Bilge gibi sakin biri değilim. Ona göre daha inatçıyım. ıstediğim şeyleri almak için çaba gösteririm. Aklıma koyduğum bir şeyi yapmaya çalışırım. Çok duygusal değilimdir.
Duygusal olmadığınızı söylediniz ancak şimdiye kadar canlandığınız karakterlerde dramatik öğeler ön planda... Peki, siz komedide oynamayı ister miydiniz?
- Aslında çok oynamak isterim. Ama benim dalağım düşüktür. Bir şey yapsalar hemen gülerim.(gülüyor) Bundan dolayı komedide zorlanabilirim.
Oyunculuğa başlayalı 5 yıl oldu. Peki, keşke şu projede şu karakteri canlandırsaydım dediğin bir iş oldu mu?
- Öyle bir karakter ya da birinin yerinde olmak değil de Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan ve Derviş Zaim gibi önemli isimlerle çalışmak isterim.
Saydığınız isimlere baktığımda hepsi ödüllü yönetmenler ama gişeye yönelik iş yapmayan yönetmenler. Dizilerde nasıl bir reyting kaygısı varsa filmlerde de bir gişe gerçeği var...
- Bu saydığımız yönetmenlerle çalışmak para kazanmak için yapacağım bir şey değil zaten.
Kendinize örnek aldığınız oyuncular var mı?
- Oyuncu olarak değil de yönetmen olarak Reha Erdem’i kendime örnek alıyorum. Oyunculardan ise Bülent Emin Yarar’ı çok seviyorum. “Beş Vakit”te beraber çalışmıştık. Bütün oyunlarına bayılıyorum. Bir de Erdal Beşikçioğlu var. Yabancı oyunculardan ise Natalie Portman’ı çok beğeniyorum.
Son olarak yeni projeler var mı?
- Şimdilik bir şey yok. Zaten yoğun bir tempoda devam ediyoruz.
KÜÇÜKKEN DANSÖZ OLMAK İSTİYORDUM
Küçük yaşlarda da oyuncu olmak hayaliniz miydi?
- Çok çok küçükken dansöz olmak isterdim. (gülüyor) Sonra veteriner olmak istedim. En son ise oyunculukta karar kıldım.
Oyunculuk eğitimi almayı planlıyor musunuz?
- Evet, yurtdışına gitmeyi planlıyorum. Reha Erdem, Fransa’da okumuş. Ben de onun gibi Fransa’da okumak istiyorum.
HEDEFİM DÜNYA ÇAPINDA BİR OYUNCU OLMAK
Oyunculuğunuz geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?
- Bolca film izliyorum ve kitap okuyorum.
Hedefiniz ne?
- Hedefim dünya çapında bir oyuncu olmak. Farklı yönetmenlerle çalışmak ve Türkiye’de büyük işler yapmak istiyorum. Daha sonra yönetmende olabilirim aslında. Küçük yaşlarda kısa bir film çekmiştim. O dönemden içimde böyle bir durum var. Sonrasında Reha Erdem ile de tanışınca bu durum biraz daha arttı.