1970’li yılların Hakkari’sinde muhteşem bir elma bahçesinde başlayıp Antalya’da son bulan hikayesi ile izleyicileri keyifli ama bir o kadar da dokunaklı bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanan “Ekşi Elmalar” filminin basın toplantısı önceki gün Ritz Carlton Otel’de gerçekleşti.
BKM Film yapımcılığında 28 Ekim’de vizyona girmesi planlanan filmin senaristi yönetmeni ve başrol oyuncusu Yılmaz Erdoğan, Farah Zeynep Abdullah, Songül Öden, Şükrü Özyıldız, Fatih Artman, Devrim Yakut ve Ersin Korkut’un katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında oyuncular “Ekşi Elmalar”ın hikayesini ve canlandırdıkları karakterleri basın mensuplarıyla paylaştı.
YILMAZ ERDOĞAN: “BU FİLMİ GURURLA TORUNLARIMA İZLETTİRİRİM” Toplantıda önce fragmanı basın mensupları ile birlikte izleyen oyuncular ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Filmin hikayesi ve kendi rolü için Yılmaz Erdoğan “Ekşi Elmalar uzun bir yazma sürecinin ardından tamamlandı. Gerçek olaylardan esinlenmiş bir hikayedir. Dedemin, teyzelerimin hikayesi diye çok bahsi geçiyor. Bir yönüyle doğru ama değiştirilmiş bir hikaye. Örneğin onlar dokuz kardeşlerdi ben filmde bunu değiştirdim. Vizontele’de yaptığım gibi gerçek hikayeden başka bir kurgusal hikaye çıkardım. Çünkü gerçek hikaye deyince yanlış anlaşılabilir.
Bu hikayenin kahramanları hala yaşıyorlar. Yanlış anlayabilirler. Gördükleri her olumlu şey gerçektir. Olumsuzların hepsini ben uydurdum. Benim çocukluğumda bana çok şekil veren bir dönemi anlatmaya çalıştım. Çünkü teyzelerim dünyanın en tatlı insanlarıdır. Vizontele serisinin ardından on bir yıl sonra tekrardan bir hikaye ile buluştuk. Aslında Vizontele’nin devamı ama aynı zamanda da tamamen farklı bir hikaye.
Aynı coğrafyayı anlatan ama bütün muradı da oradaki dünyayı anlatmak, aşılı aşısız elmaların üzerinden bir metafor kurmaktı. Benim çok mutlu olduğum bir çalışma oldu. Gururla torunuma seyrettiririm. Şimdi geldik işin eğlenceli kısmına. Filmimiz hayrolsun. Bundan sonrası seyirciye emanet. Onlar bilirler hangi filme nasıl davranacaklarını” diye konuştu
YILMAZ ERDOĞAN: “RODİN’İN FİLMLERİMİ İZLEMESİ BENİM İÇİN YENİ BİR SINAV” Oğlu Rodin’in yeni yeni kendi filmlerini izlediğini söyleyen Erdoğan “Benim için fimlerimi oğlumun seyretmesi yeni bir sınav. Geçen gün Rodin Vizontele’yi izledi ve çok beğendi.
Organize İşler’in yarısında bana; “Vizontele galiba daha iyi film baba” dedi. “Sen de mi?” dedim ben de ona. Filmin güncel kısmı çok eğlenceli ama filmlerin ne olup olmadığı zamanla daha çok belli olan bir şey. Umarım bu filmimiz de zamana dayanıklı bir film olur” dedi.
İNSAN YILLAR GEÇTİKÇE ÇOCUKLUĞUNUN KIYMETİNİ BİLİYOR Basın mensuplarının “Çocukluk yıllarınız dışında ne zaman olgunluk döneminizi anlatan bir film çekeceksiniz?” sorusuna Erdoğan “Yıllar geçtikçe çocukluğun kıymeti daha iyi biliyor galiba. Bence herkesin çocukluğundan iyi bir film çıkabilir. Ama bu kadar enteresan bir çocukluğunuz olduğunu başkalarının hayatlarını dinledikçe anlıyorsunuz.
Çocukken herkesin hayatı aynı zannediyorsunuz. Mesela kızım Berfin de çocukken herkesin babası televizyona çıkıyor zannediyordu. Bir ağacın gölgesinde ekşi elmaları soyan, sonra gölgede kurutan sonra da onların tozunu yemeklerde kullanan insanlardı benim ailem. O yüzden bu özel zamanların tutanağını tutmak gibi bir sorumluluğum olduğunu düşünüyorum aslında. Ama diğer yaşlarımı da yeri geldikçe anlatırız” diye konuştu.
FARAH ZEYNEP ABDULLAH: “BICIR VE MUZUR MUAZZEZ’İ ANLATMAK ÇOK ZOR” Filmde Muazzez karakterini oynayan Farah Zeynep Abdullah; “Muazzez benim için anlatması çok zor. Bıcır ve muzur bir karakter. Hem çok duygusal hem çok mantıklı, hem çok akıllı, hem de çok saf. Hiç evlenmemiş bir kadın. Umarım siz de benim kadar seversiniz Muazzezi” dedi.
FATİH ARTMAN: “REİS’İN KIZINI KAÇIRMAK ÖYLE KOLAY İŞ DEĞİL” Filmde Farah Zeynep Abdullah’ın canlandırıdğı karakter ile aşk yaşayan Şükrü Özyıldız da canlandırdığı karakterle ilgili; “Ben Özgür karakterini canlandırıyorum. Özgür belki de doğduğundan beri yaz tatili için ilk kez Hakkari’ye geliyor. Reis’in kızını kaçırmaya çalışıyor. Ama tabii Resi’in kızını kaçırmak öyle kolay bir iş değil.” dedi.
SONGÜL ÖDEN: “KORKAKLIĞIYLA KARDEŞ BİR KARAKTERİ OYNADIM” Songül Öden rolüyle ilgili “Aslında insanın içselleştirdiği karakteri anlatması çok zor. Kendini anlatması gibi. Oynadığım karakter Türkan. Reis’in en büyük kızı. Komik, anaç, komikliği korkaklığı ile kardeş bir karakter diyebilirim” diye konuştu.
DEVRİM YAKUT: “FİLMDEKİ COĞRAFYA GİBİ BİR KARAKTERİ CANLANDIRIYORUM” Yılmaz Erdoğan’ın anneannesi rolüyle izleyici karşısına çıkacak olan Devrim Yakut “Benim karakterimin ismi Ayda. Üç güzel kızın annesi Resi’in de eşiyim. Ayda için sadece şunu söyleyebilirim ki yaşadığı coğrafya gibi bir kadın. Hem çok şefkatli, hem çok bereketli hem de biraz dik duruşlu” sözleriyle ifade ederken,
FATİH ARTMAN: “HATİP DÜNYANIN EN İYİ İNSANLARINDAN BİRİ” Fatih Artman “Ben Hatip karakterini oynuyorum. Reisin yaşadığı yerde devlet memuru olan bir ziraat mühendisi. Aynı zamanda Reis’in elma bahçelerine yardım eden ve kızlarından birine (Şükran Ovalı’nın canlandırdığı Safiyekarakterine) talip olan , utangaç, çekingen, dünyanın en iyi insanlarından biri” diye konuştu.
ERSİN KORKUT: “FİLMİN EROS’U BENİM” Ersin Korkut da “Ben filmde Şino karakterini canladırıyorum. Mahallenin muzur çocuğuyum. Aşıklar arasında mektupları götürüp getiren biri. Eros gibi düşünelim” diyerek salonda kahkaha tufanına yol açtı.