EBRU ERTEN'DEN İTİRAF
Türk Max kanalı için çekilen, başrollerini Ali Sunal, Bülent Polat, Hande Kazanova Ve Ebru Erten’in paylaştığı “Sıfır Nokta” adlı film, şimdiden tartışmalara yol açtı. Eşiyle Uludağ’a giden bir kadının, hayatını kurtarmak için donmak üzere olan bir adamla sevişmek zorunda kalmasını anlatan filmin oyuncusu Ebru Erten, projeyle ilgili iddialı konuştu.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Oyunculuğa ne zaman ve nasıl başladınız?
- 25 yaşındayım, İzmirliyim. Üniversiteyi Kıbrıs'ta okudum, moda tasarımı eğitimi aldım ve 2004'te mezun oldum. Bu arada iki yıl boyunca tiyatro ile uğraştım, ayrıca yerel bir kanalda canlı yayın program sundum. Bir yerden sonra, orada daha fazla yükselemeyeceğim için İstanbul'a geldim. Çok geçmeden de Turgay Tanülkü ile anlaştım. Benim oyuncu koçum oldu.
Ya 'Sıfır Noktası'...
- İlk projem ses getiren bir iş olmalıydı. Öyle de oldu. 'Sıfır Noktası' daha şimdiden çok konuşuluyor.
Evet, filmin konusu çok tartışma yarattı. Bir adam, arkadaşının hayatını kurtarmak için onun karısıyla sevişmesine razı olabilir mi sizce?
- Ben Taner'in yani Bülent Polat'ın sevgilisi rolündeyim. Hande Kazanova da Ali Sunal'ın eşini oynuyor. Taner bir donma tehlikesi yaşıyor ve ölümle burun buruna geliyor. O noktada Ali Sunal hayati ve çok zor bir karar vermek zorunda kalıyor: Bir adam arkadaşının hayatını kurtarmak için, eşinin onunla birlikte olmasına izin verir mi?
İyi ama siz değil de neden diğer adamın eşi?
- Çünkü o sahnede ben yokum... Düşünürseniz çok zor bir durum. Ama bu cinsellik adına yapılmıyor. Tamamen hayat kurtarmak uğruna zor bir karar alınıyor. Yine de bir erkek, bir koca, amacı hayat kurtarmak bile olsa böyle bir şeyi kabullenebilir mi? Bence kabullenemez!
Kadın da bunu kabullenemez gibi geliyor bana...
- Kadın kabullenebilir. Ben evli değilim, kocam nasıl davranırdı bilemem. Ama hayati tehlike yaşayan arkadaşım olsaydı, ben birlikte olurdum. Ölmesine göz yumamazdım. Tabii bunun sonucu büyük ihtimalle boşanma olurdu! Bizim toplumumuzda kimse kadınına dokunulmasına izin vermez... Bu en yakın dostuysa hele, hiç olamaz!
Hayat kurtarıyorsunuz ama kendi ilişkinizin ipini çekiyorsunuz.
- Aynen öyle... Dünyadaki en güzel şeyi yapıyorsunuz, bir canlının, dahası bir dostunuzun hayatını kurtarıyorsunuz. Ama aynı anda evliliğinizi yıkıyor, hayatını mahvediyorsunuz, psikolojinizi altüst ediyorsunuz. Ama ben dostumun hayatını kurtarmak için yine de bunu yapardım.
Yeni bir proje var mı?
- Evet bir sinema filmi teklifi var. 'En Mutlu Olduğum Yer' adlı bir film. Orada çılgın bir kızı oynayacağım. Bir gece birisiyle tanışıyor ve o kişiyle çıktığı yolculukta büyük bir aşk ve akla gelmez entrikalar yaşıyor. Filmde çok şiddetli bir sevişme sahnesi olacak, aynı '9,5 Hafta' filmindeki gibi.
Cesursunuz...
- Evet, kesinlikle öyleyim. (Kelebek)