Farklı, etkili bir güzelliği var; durdukça derinleşen, demini alan bir güzellik onun ki. ‘Acil Aşk Aranıyor’ dizisiyle tekrar ekranlara dönen Duygu Yetiş, dizilerde sevimli bir tipleme çizse de, bu kez Elele Dergisi için hiç olmadığı kadar cazibeli bir karaktere büründü.
Rol seçiminde kriterleriniz neler? Belli başlı kriterlerim yok; oynayacağım karakteri sevmem önemli. Fiziksel olarak bedenim izin verdiği sürece her şeyi oynayabilirim. Sadece dikkat ettiğim şey; kendimi tekrar etmemek. Örneğin ‘Acil Aşk Aranıyor’da oynadığım Nisan karakterinin benzeri bir karakteri bir sonraki işimde canlandırmak istemem. Belki aradan 10 sene geçtikten sonra...
Nisan ile Duygu, hangi yönlerden benzer ya da farklı? İlk söyleyeceğim benzerliği, sakarlığı sanırım. Gerçek hayatta da sakarım. Bunun dışında Nisan karakteri ile çok da benzer özelliklerim olduğunu sanmıyorum, belki hayattaki neşesini ve gülme isteğini benzetebilirim kendime.
Güzellik kavramı sizin için neler ifade ediyor, güzel kadın olmanın kriterleri neler? Güzellik, üzerinde çok da düşündüğüm bir kavram değil aslında. Bir kadının güzel olması o kadının zarif olmasıdır. Zarif kadınları beğenirim. İnsanın içi güzelse çirkin olma ihtimalinin olduğunu düşünmüyorum gerçekten.
Bir dönem vegan olduğunuzu söylediniz, neden böyle bir karar verdiniz? Veganlık 6-7 ay boyunca üzerinde düşündüğüm bir konuydu. Sırf insanlar yesin diye hayvanlara yapılan işkencelere tahammül edemiyorum.
Hayvanlara yapılan eziyetin çok büyük miktarda olduğu ve hayvansal gıdanın bedenime çok zarar verdiği düşüncesinden dolayı vegan olmaya karar vermiştim.
Örneğin, son kan tahlilimde eskisine göre çok daha sağlıklı veriler aldım. Birkaç ay öncesine kadar vegandım ama artık değilim. Setteki çalışma koşulları içerisinde veganlığı daha fazla devam ettiremedim ve doğru beslenemediğim için veganlığa bir süre ara verdim, çünkü vegan olduğunuzda beslenmenize çok dikkat etmeniz gerekiyor. Şu an zaten vejetaryenim ama en kısa zamanda tekrar veganlığa döneceğim.
Vegan beslenmede yediğiniz birçok besini alamadığınız için -ki bunların en başında protein geliyor- haftada belli miktarda mercimek, nohut gibi bakliyatlardan protein almanız gerekiyor. Bu da evde olup yemek yapmak ve beslenme tablonuza uymak anlamına geliyor.
Sabahları evden çıkmadan önce mutlaka yaptığınız şeyler neler? Sabahları kalkar kalmaz perdeleri, camları açarım. Sonra mutlaka bir tane kafeinsiz kahve içer, duş alır, evden öyle çıkarım.
Sonbahar sezonunda sizi hangi oyunlarda ya da dizilerde izleyeceğiz? Önümüzdeki sonbahar hem ‘Acil Aşk Aranıyor’ devam edecek hem de geçen sene Uluslararası Tiyatro Festivali için hazırladığımız ‘İki Kapılı Ev’ oyununa devam edeceğiz.
Küçük güzellik sırlarınız var mı? Makyaj yapmayı çok severim. Tiyatro makyajı için de eğitim aldım, dolayısıyla yüze küçük gölgelendirmeler yapmak en büyük güzellik sırlarımdan biri. Kısıtlı zamanlarda BB kremle ve yüzüme yaptığım küçük gölge dokunuşlarıyla anında güzelleşebiliyorum.
Makyajla aranız nasıl, hangi renkleri tercih ediyorsunuz? Günlük hayatta çok makyaj yapan biri değilim fakat özel bir durum olunca makyaj yapmayı gerçekten seviyorum. Şu an saçım kızıl olduğu için toprak renkleri tenime ve saçıma daha iyi gidiyor.
Makyaj çantanızın vazgeçilmezleri neler? Estee Lauder BB krem, makyaj çantamın olmazsa olmazı. Onun dışında Mac allık ve tabii ki toprak tonlarında olan küçük farlarım ve Mac maskara. Yüzüme gölgelendirme yapmadan ve maskara sürmeden sokağa çıkmam. Siyah eyeliner ve kırmızı ruj ise vazgeçilmezim.
Sık parfüm değiştirir misiniz peki? Çok sık parfüm değiştiren biri değilim, hatta neredeyse 10 yıldır kullandığım sadece iki parfüm var; Chanel Coco Mademoiselle, Issey Miyake ve Viktor&Rolf Flowerbomb.
Sağlıklı güzelliğin şartlarından biri de stresten uzak durmak. Stresten kaçış noktalarınız neler? Daha evvel stresten uzak durmak için sevgili Metin Hara ile birlikte çalıştım. Onun her zaman söylediği bir şey var: Günde sadece 10 dakikanızı ayırıp burnunuzdan derin nefes alıp vermeniz yani sufi nefesi yapmanız önemli… Ben de bunu uyguluyorum.
Bazen yoğun çalışma şartlarından ve yorgunluktan kaçmak için çakra dengelemeleri yapıyorum, kısacası stresten uzak durmak için en çok kullandığım yöntem ufak meditasyonlar. Bunun dışında yaz-kış ayakkabılarımı çıkarıp, bulduğum çimenlere basarım. Gerekirse ellerimi de koyarım ve tüm bedenimle çimenlere yatarım. İstanbul gibi bir şehirde yaşarken insanın stressiz olması mümkün değil. Toprak bizi dengeler. Köklerimizi oraya verdiğimiz zaman enerjimizi sıfırlar.
Düzenli olarak cilt bakımı yapıyor musunuz? Kil maskesinin çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Yüzmeyi çok seviyorum. Haftada bir ya da iki gün mutlaka yüzme sonrası sauna ve buhara giriyorum. Sonrasında da bebe yağı kullanıyorum.