Doğukan Manço'yu şaşkına çeviren olay!
Doğukan Manço, 'Survivor' yarışmasında Ümit Karan'a karşı kazandığı cipin akıbeti ortaya çıktı.
Otomobilini kazandıktan sonra Ümit Karan'la Panama'da tur atan Manço, Twitter'dan, "Geçenlerde, 'Arabayı Panama'dan gemiye yüklediler herhalde' diye şaka yapıyordum. Gerçek çıktı. Başka değil o araba geliyormuş. Dumur" diyerek şaşkınlığını gizleyemedi.
Karan ise Panama'da kaldıkları son günlerde tur attıkları otomobili için Manço'ya, "Yeğenim o arabayı hatırlıyorum sanki" diyerek karşılık verdi.
Manço'da, "O araba sen kokuyor yegen... Yani hem sen hem ben 4 ay yıkanmamış 'Survivor' kıyafetleriyle beraber... 2 aya gelir inşallah" diyerek Karan'a takıldı.
Karan bu defa yakın arkadaşını uyararak, "O koku asla gitmez o arabadan ama drift olmaz yegen" diyerek sohbeti sonlandırdı.
Finale kalmayı başaran ve sms oylarında şampiyonluğu Gönüllüler takımındaki Hilmi Cem'e kaptıran Doğukan Manço, eski hayatını geri döndü.
Adadan döner dönmez ailesinin yanına koşan Manço için annesi Lale Manço ve üvey babası Serdar Ahıskalı profesyonel bir PR ajansıyla anlaştı.
Haziran ayında gerçekleşen anlaşma sonrası Doğukan Manço'nun kariyer yönetimi ajansa teslim edildi. Müzik kariyerine odaklanan Doğukan Manço için stratejiler üretmeye başladı.
Halk oylaması sonucu yüzde 69 oy alan Hilmi Cem şampiyonluğu göğüsleyerek 500 bin TL'lik büyük ödülün sahibi oldu.
Survivor'ı ikinci sırada tamamlayan Doğukan Manço'nun alacağı ücret ortaya çıktı.
Manço'nun adada geçirdiği 100 gün için de yaklaşık 250 bin TL aldığı iddia edildi.
Doğukan Manço, arkadaşlarıyla konuşurken babası Barış Manço'yu böyle anlatmıştı.
Sen her akşam eve baba gelsin diye bekliyorsun. O montajda... Sabah okula gitmek için uyanıyorsun, baban senden önce evden çıkmış. Hafta sonu konserde...
Sonra televizyonu bir açıyorsun, başka çocuklarla beraber onlara hediye veriyor.
Ben şimdi Adam Olacak Çocuk programını izleyemiyorum. Anlatamıyorum çünkü hislerimi, ifade edemiyorum.
Batıkan da arkası dönük dinliyor programı. Sonuçta babası sesini özlüyor ama o başka çocuklarla beraber...
17 yaşında babanla sohbet etmeye başlıyorsun, bir bakıyorsun çok iyi dostun olmuş.
Doktor karşımıza dikildi. Söyleyecek, söyleyemiyor...
O sırada arkadan bir ses geldi. 'Ağlama Doğukan annen sana bakıyor'... Kafamı çevirdim, annemle göz göze geldim. O an acımı kalbime gömdüm.
İki senem sadece insanları teselli etmekle geçti. Depresyona girdim. Günde 16 saat uyumaya başladım.
Ama şimdi düşünüyorum o gün kalp krizi geçirmeseydi babam 99 depreminde geçirirdi. O zaman olmasaydı, başka zaman olurdu.
O bugünleri göremezdi, çünkü ben biliyorum ki onun gibi rafine insanların bu dünyada çok fazla yeri yok