Doğukan Manço: Eğer büyük ödülü ben kazansaydım...
- 07.07.2013 18:30
Survivor yarışmasını ikinci olarak bitiren Doğulkan Manço, Milliyet'ten Senem Aydın'a konuştu.
İşte o röportaj:
* İstanbul’a kolay adapte olabildiniz mi? Her şey değişmiş gibi geliyor. Çünkü adada güneşin kaçta doğduğunu, kaçta battığını ya da saatin kaç olduğunu bilmeden yaşadık. Geçen üç ayı öğrenmeye çalışıyorum.
* Adadayken Türkiye’de ne olup bittiğiyle ilgili bilgi verildi mi size? Dış dünyayla ilişkimiz tamamen kesikti. Dolayısıyla büyük bir merak ve şaşkınlık içerisindeyim. Henüz olaylara tam olarak vakıf değilim. Sürekli yeni şeyler öğreniyorum
* Yaşananları duyunca ne hissettiniz? Çok üzücü bir dönemden geçmişiz. İçim gerçekten buruk ama olayların tamamına vakıf olmadığım için ne diyeceğimi bilmiyorum.
* Döndüğünüzde ilk neler yaptınız? İlk kese yaptırdım (gülüyor). Tıraş oldum. Dişlerimi fırçalayamadığım için çok büyük sıkıntı yaşamıştım. O yüzden ilk yaptığım şeylerden biri de dişçiye gitmek oldu. Ada şartları çok zorladı bizi. Şu an fiziksel ve ruhsal olarak toparlanmaya çalışıyorum.
* Ağız kokusu, ter kokusu... Rahatsız edici olmuyor muydu? Esasında hijyenik bir ortamda yaşadık. Başlarda niye kokmuyoruz diye şaşırmıştık ama denizdeki tuzlu su, mineraller bir şekilde temizlik sağlıyor ama kadınların da, erkeklerin de her türlü düzeni bozuldu. İlk hafta kimse ihtiyacına çıkamadı.
* Adadaki hayatla ilgili sizi en çok zorlayan ne oldu? Gerçekten ihtiyaçlarınız karşılanmıyor muydu? En çok zorlayan aç kalmak, daha doğrusu besinsiz kalmak oldu. Her gün ortalama 60 gr. pirinçle besleniyorduk. Gittiğimde 72.5 kiloydum, 10 kilo verdim. Giderken en azından prefabrike bir tuvalet vardır diye düşünüyordum. En ufak bir kolaylığın olmadığını gördüğümüz an, hepimiz şok yaşadık.
* Bu süreç boyunca kendinize dair neler keşfettiniz? Kendimle ilgili birçok zayıf noktayı aştım. Patlıyorum dediğim noktada sabredebileceğimi gördüm. İnsan istediğinde birçok şeyi yapabiliyormuş. Batıl inançlarımı biraz törpüledim. Stres ve kriz kontrolünde daha iyiyim artık. Daha fazla değer bilmesini öğrendim. Adada o kadar çok şükrettim ki... Döndüğümde sahip olduğum şeyler hediye gibi geldi bana.
* Barış Manço’nun oğlu olarak gitme sorumluluğunu taşımak var. Kendinizi kontrollü olmak zorunda hissettiniz mi? O baskı benim hayatım boyunca vardı ama ben bu yarışmaya Doğukan Manço olarak katıldım. Kendimi temsil etmeye gittim.Tabii ki soyadıma layık bir şekilde...
*Adaya gitmeden evvel nasıl bir hazırlık yaptınız? Yaklaşık 1.5 ay önce kondisyon çalışmaya başladım. Herkesin yaptığının aksine ben başka bir sistem geliştirdim. İnsanlar midelerini küçültmeye çalıştılar, bense aşırı derecede vücudu yağlandırdım. Ve diğerlerinden daha az sıkıntı çektim.
* Başlarda kendinizi gösteremiyordunuz ama yarışmanın ortalarında inanılmaz performans sergilediniz. Oyunlardaki başarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?Takımda benim enerjimi alan kişiler vardı. Yıldızımın barışmadığı insanlar gittikten sonra enerjim ortaya çıktı, Arap atı gibi açıldım. Başarı elde ettikten sonra daha çok güç geliyor insana.
* Finale kalacağınızı tahmin ediyor muydunuz? Ben ilk dördü hedeflemiştim. Birincilik de sürpriz olur diye düşünüyordum. Döndüğümde karşılaştığım en güzel cümle, “Sen gönüllerin birincisisin” oldu. Beni daha gururlandıracak bir şey duyamazdım.
* Kazandığınız parayla ne yapacaksınız? Yazılan rakam doğru değil. Esasında kazandığım, para ödülü de değil. Ben ‘Survivor’ süresince işyerimi kapattım, alabileceğim bütün DJ etkinliklerini geride bıraktım. Hayatımda yürümekte olan bütün sistemi bozdum. Bunun karşılığında da zararımı tazmin edecek bir maaş anlaşması yaptık. Ödülü kazansaydım yüzde 50’sini Engelliler Vakfı ve Barış Manço İlköğretim Okulu’na bağışlayacaktım. Şimdi daha düşük miktarda, kendi imkanlarımla yardım yapmaya çalışacağım
* “İyi ki gitmişim” diyor musunuz? Kesinlikle. 4 ay daha devam edecek durumdaydım. Fiziksel olarak biraz daha kendimi toparlama imkanım olsaydı daha uzun bir süre adada yaşardım. En azından o inanca sahiptim.
* Bundan sonrası için planlarınız, projeleriniz? DJ’liğe ve otomobil yarışlarına devam edeceğim. Gelen teklifler var. Reklam, dizi gibi projelere sıcak bakıyorum.
* Kırgınlıklar var mı? Hiç kimseye kırgınlığım yok. Dilerim kim-senin de bana yoktur. Birtakım yanlış anla-şılmalar olmuştu ama oyun bittikten sonra hepimiz birbirimize sarıldık.
