ATV'de yayınlanan 'Eve Dönüş' dizisiyle ekranlara geri dönen Dilşad Çelebi yeni dizisi, oyunculuk planları ve özel hayatına dair çok özel açıklamalarda bulundu.
Eve Dönüş’ dizisinde rol alan Dilşad Çelebi, “Proje geldiğinde yüzü değişen birinin gelgitli psikolojisinin yoğunluğu dışında, ilk kez bir çocuk oyuncuyla çalışmanın tedirginliğini yaşadım” dedi.
- ‘Eve Dönüş’ dizisine nasıl dahil oldunuz? Geçen sene bahar aylarında Leyla karakteri için benimle iletişime geçtiler. Senaryoyu okuduktan sonra rolü ve hikayeyi çok beğendim, kısa süre içerisinde de olumlu yanıt verdim.
- Bu projede sizi çeken ne oldu? Hikayesinden çok etkilendim. Ayrıca Leyla’nın tüm yaşadıklarına rağmen bir kadın olarak güçlü duruşu, olayların üzerine gidişi ve çözümleyişi beni çok etkiledi.
- Canlandırdığınız Leyla nasıl biri? Leyla güçlü bir ailenin iyi eğitim almış kızı. Ailesine ve kızına düşkün. İçine kapalı bir hayat yaşarken başından geçenler sonrasında tuttuğunu koparan, kararlı bir kadına dönüşüyor. Daha doğrusu hayat onu kaybettiklerini geri kazanabilmesi için dönüşmek zorunda bırakıyor.
- Yüzü değişen birinin psikolojisiyle oynamak nasıl? Canlandırdığım aslında sadece Leyla karakteri değil. Hesaplaşacağı insanların yanında daha güçlü, kendinden emin bir kadınken, kendi başına kaldığında ya da gardı düştüğü zamanlarda Pınar’a dönüyor. Bütün o travmaları yaşayan ve kendi içinde gelişim sağlayan aslında Pınar...
Karakterin sürekli bu iki uç arasında gidip gelmesi benim için oldukça keyifli oldu. Böyle değişimli rolleri seviyor. Oyuncu için hem keyifli hem de büyük avantaj.
- Rol için nasıl bir hazırlık yaptınız, destek aldınız mı? Proje ilk geldiğinde yüzü değişen birinin gelgitli psikolojisinin yoğunluğu dışında, ayrıca ilk kez bir çocuk oyuncuyla çalışacak olmanın da verdiği tedirginliği yaşıyordum. Senaryoyu okur okumaz Çağ Çalışkur’la iletişime geçtim.
Çağ’la uzun zamandır çalışıyoruz bu projeye. Onunla daha önceden de çalıştığım için, tekniğinden çok memnunum. Ayrıca anne - çocuk ilişkisini daha iyi çıkarabilmek için Pınar karakterini oynayan Zeynep Özder’le de Çağ önderliğinde çalıştık.
- Benzer konulu filmleri izlediniz mi? Konusunu andıran projeler olsa da bu iş çok farklı. Pek çok öğe bir araya geliyor.
- Aynı durumda siz olsaydınız ne yapardınız? Leyla’nın yaptığını yapar mıydınız? Güçlü olurdum ama intikam almazdım. Daha doğrusu alamazdım. Günlük hayatımda daha uzlaşmacı bir tavırla olayları halletmeyi tercih ediyorum.
- Bu intikam hikayesinin seyirciyi cezbeden yanı ne olacak sizce? Beni en heyecanlandıran kısmı, ki seyirci için de benzer olacağını düşünüyorum, Leyla’nın kızına gerçeği itiraf edememesi... Elif’in anne özlemi çektiğini görüp, bir türlü ona “Ben senin annenim” diyememesi...
- Zorlandığınız sahneler oluyor mu? Üzerinde çok uzun zamandır çalıştığımız için sete girdiğimizde tüm sahneler için hazır hissediyorum kendimi. Ancak tabii ki heyecan duyuyorum, işin doğasında heyecan var.
- Cansel Elçin’le karşılıklı oynamak nasıl? Nasıl bir rol arkadaşı? Cansel’le daha önce de ‘Gönülçelen’de çalışmıştık. O nedenle birbirimizi tanıyor olmaktan gelen rahatlığımız var. Birlikte iyi bir enerji tutturduğumuzu düşünüyorum.
- Dizi dışında gündeminizde neler var? ‘Yıldızsız Ülke’ isminde bir çocuk kitabı serisine imza attım. Arada o Kitaplar için imza günleri oluyor. Onun dışında yeni bir kitap üzerinde çalışıyorum.