Didem Uzel: Bu yılki hedefim ailemi genişletmek!
Eşi Selim Sarı ile birlikte New York'ta yaşayan Didem Uzel Sabah'a çok özel açıklamalarda bulundu.
İki yıl önce borsacı Selim Sarı ile hayatını birleştiren eski manken Didem Uzel, 4.5 yıldır New York'ta yaşıyor.
Gözlerden uzak ve mutlu bir hayat süren Uzel, şimdi tasarladığı takılarla gündemde. Koleksiyonuna Didem Uzel New York adını veren Uzel, tasarımlarını Lidyana'da satışa sunuyor. Uzel hem yeni markasını, hem de özel hayatını anlattı.
Didem Uzel New York markası nasıl ortaya çıktı? Daha önce de takı tasarımına merakınız var mıydı?
Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okuduğum için yaratıcılık yönüm zaten gelişmişti. Eskiden beri kendime bir sürü bileklik ve kolyeler yapardım. Beğenen arkadaşlarım da hep kolumdan, boynumdan alırdı. New York'ta çok boş zamanım vardı. Bir gün baktım ki, insanlar gerçekten benim yaptıklarımı alıp kullanmaya başlamış. Tasarımlarım sosyal medyada da paylaşılınca yolum Lidyana. com ile kesişti. Tüm bu takı tasarım sürecine tesadüf ve şans diyelim.
İSİM ANNESİ BUSE TERİM
Sizin tasarımlarınızın özelliği ne?
Doğal taşlar ve tamamlayıcı malzemeler kullanıyorum. Hepsini kendim yapıyorum ve büyük keyif alıyorum. Bu sayede iyi hislerim, takının yeni sahibine ulaşıyor.
Markanıza neden New York ibaresi koydunuz?
Markamın isim annesi Buse (Terim). Buse, New York seyahati sırasında bana gelip "Buralarda ne yapıyorsun? Vaktin nasıl geçiyor?" diye sordu. Ben de ona "Bak bu taşlarla oynuyorum; eğleniyorum" deyip yaptığım bileklikleri gösterdim. Bana fikir verdi ve ismine 'NY' ekle dedi. New York'ta yılbaşı zamanı bir tanıdığımın mağazasına koyduk ürünleri; üç günde satıldı hepsi.
Türkiye'de 'zengin bir adamla evlenen kadınlar, hemen tasarıma sarılıyor' diye bir algı var. Sizin için böyle düşünülmesinden çekindiniz mi?
Türkiye'de böyle bir algı olduğuna dair hiçbir fikrim yok çünkü ben her şeyden uzağım 4.5 senedir. Bu sebepten şanslıyım ki, yargılardan uzak ve mutlu yaşıyorum. Kimseye kendimi ifade etmek zorunda değilim; böyle bir çabam da yok.
Türkiye'de çok sayıda ünlü kadın tasarım yapıyor. Kimlerin tasarımlarını beğeniyorsunuz?
Tasarım demek; yaratmak demek. Yeteneği, zevki olan her insan istediğini yaratabilir. Ben bu anlamda Türk kadınını tasarımla uğraşırken, hevesli ve mutlu görüyorum. Bir sürü boş işle uğraşmaktansa, tasarım yaparak vakit geçiriyorlar. Sosyal medyada ve Instagram'da özellikle isimsiz kişilerin tasarımlarını ve blog'larını takip ediyorum; şahane işler var.
Doğal beslenmeye meraklı olduğunuzu biliyoruz. Bu, hep böyle miydi? Yoksa New York'ta yaşamaya başladıktan sonra daha mı dikkatli oldunuz?
Modellik mesleğinden geldiğim için hep yeme-içme konusunda bilinçli ve disiplinliydim. Son birkaç yıldır da alkali yeme-içme alışkanlığı edindim. Anne olmaya karar verdiğimde, hücrelerimin daha sağlıklı ve yaşam dolu olmasını istiyorum.
4.5 yıldır New York'ta yaşıyorsunuz. Başka bir ülkede yaşamaya başladığınızda hiç korktunuz mu?
Hayır, çünkü New York'a geldiğim günden beri Selim'in kanatları altındaydım, hala da öyle.
Gelecek yıl döneceğinizi okudum. Kesin dönüş mü yapıyorsunuz?
Henüz kesin bir kararımız yok. Ancak geçenlerde bir tiyatro oyununda harika bir rol için aradılar, çok heveslendim ama gidemedim. Bu yıl önceliğim ailemi genişletmek olacak. Ondan sonra dönüp dönmeyeceğimize bakacağız.
DUYGUSAL OLDUĞUMU BİLMEZDİM
İstanbul'u özlüyor musunuz?
En çok özlemini çektiğiniz şey ne? İstanbul'u özlediğim doğru, en çok da ailemi özlüyorum. Hiç bu kadar duygusal ve sulu gözlü olduğumu bilmiyordum. 8 yaşındaki yeğenim İlayda'yı özlediğim her an, kalbimin orta yerinde bir yanma oluyor. Özlemim o kadar büyük yani... Kavuşmak için okullar yaz tatiline girsin diye bekliyoruz.