‘Güllerin Savaşı’ dizisinde 'Gülru’yu canlandıran, kısa süre önce ‘Deniz Seviyesi’ filmindeki rolüyle Milano Uluslararası Film Festivali’nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü kazanan Damla Sönmez, oyunculuktan başka bir işi düşünmediğini, moda yerine rahat ettiği kıyafetleri tercih ettiğini söyledi.
Damla Sönmez, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli MBC4 kanalında yayınlanan ‘Turki Ekstra’ programının sorularını yanıtladı.
Çalışan bir anne ve babanın çocuğu olduğunu anlatan Sönmez, oyunculuktan başka bir düşüncesi olmadığını vurgularken şöyle dedi:
"Babam çocukluğumda bir dönem Rusya’da çalıştı. Bilgisayar mühendisi annemle o dönem yalnızdık. Annemle birlikte geçirdiğimiz sadece pazar günlerini dolu dolu geçirmeye çalışıyorduk.
Annem şansıma; beni hep çocuk tiyatrosuna götürmekten yana kullanmış. Yaşım biraz daha büyümeye başlayınca kulislere girmeye başladım. Oyuncuları tebrik edip, 'Ben de sanatçı olmayı düşünüyorum. Bana tavsiyeniz var mı?' diyerek insanları bunaltıyordum.
Hiçbir zaman başka bir mesleği düşünmedim. Hiçbir zaman, 'Şu mesleği, bu mesleği yapayım' gibi bir dileğim isteğim olmadı."
Damla Sönmez, yarı zamanlı iki yıl keman, bir yıl da piyano eğitimi gördüğünü, amatör olarak yakın arkadaşları ile birlikte olduğunda bir şeyler çalınca kendisini çok rahat hissettiğini söyledi.
Kendisine getirilen tekliflerde öncelikle senaryoya, kiminle çalışacağına, kimin bunu çekeceğine baktığını anlatan Sönmez, "Bugüne kadar kabul ettiğim, oynamayı seçtiğim karakterleri çok sevdim. Ya da hikayeleri beni çok etkiledi.
Öbür türlüsünü zaten yapamam. Aksi halde o iş çok büyük başarıya ulaşsa bile eni mutlu etmez. Bir insanın yaptığı işten önce kendisini memnun olması daha önemli gibi geliyor bana" dedi.
Sönmez, sevdiği, beğendiği modacılar bulunduğunu ancak, modayı, fazla moda olan şeyleri giymeyi sevmediğini, insanın kendisine yakışan kıyafetle daha mutlu olduğuna inandığını kaydederken,
"Aksi halde sokaklarda tek tip insanlar görmeye başlıyoruz. Ben her zaman rahat ettiğim kıyafetlerle çok daha mutluyum" dedi.
Genç oyuncu, araç ile yapılan yolculuğu çok sevdiğini, geçen Haziran ayının sonunda otomobil bagajını doldurduktan sonra Akdeniz’e indiğini,
Datça’da arkadaşlarının yanında kaldığını, Bodrum’da ailesinin yanına uğradığını, bir arkadaşı ile sessiz, kumlara yatıp kitap okuyabileceği sakinlikte Asos’a gittiğini anlattı.
İzleyicilerin sosyal medya hesaplarından ile yönelttiği soruları yanıtlayan Damla Sönmez, canlandırdığı karakter ile ilgili;
"Gülru olsam, muhtemelen her şeyimi toplayıp gitmiştim. Gülru, birinci sezon hırsına çok fazla tutunuyordu. Şu anda da gidememeye tutunduğunu düşünüyorum.
Gülru olsam bir çok şeyden vazgeçmiştim. Gülru’da en fazla şaşırdığım şey bir şeylere tutunabilme, bırakmama ve inat etme gücü" dedi.
Damla Sönmez, spor yapmaya, gece uyumadan makyajını çıkarma gibi çok basit şeylere özen göstermeye çalıştığını, çocukluğundan itibaren çok su içtiğini söyledi.
Sönmez, insan yapısının karmaşık olduğunu, bu nedenle senaryolardaki kompleks karakterlerin ilgisini çektiğini ve onları oynamayı istediğini belirtirken, dalmayı çok sevdiğini, Şarm El Şeyh’e gidip dalmak istediğini ifade etti.
Sönmez, röportajın sonunda 'Güllerin Savaşı’nın yanı sıra 11 Kasım’da 'Pürtelaş' ekibi ile Deniz Karaoğlu’nun rol aldığı Taner Can Erkan’ın yönettiği yeni tiyatro oyunu 'Damlacıklar'ın prömeriyeri ile sahneye çıkacağını anlattı.
Damla Sönmez, "Organik bal üreten bir adam ile kuantum fizikçisi bir kızın hikayesi. Romantik- komedi olarak başlayıp biraz hüzünlü biten ilginç bir hikaye. Oyunumuz için heyecanlıyız" dedi.