Gelişim geriliği problemi yaşayan kızı Melisa için verdiği mücadelelerle adından söz ettiren Ceyda Düvenci, Elele dergisine kaynaştırma eğitim yapan bir okul açmak istediğini söyledi. İşte o röportaj...
- Sizi hiç tanımayan birine kendinizi nereden anlatmaya başlardınız? Çok güçlü ve çok dürüst bir kadınım, duygularım çok temiz ve bembeyaz. Karşılık beklemeden hayatı yaşayan biriyim. Zorluklar beni güçlendiriyor ve en büyük hedefim anı yaşamak.
- Tamamen kendinizi ana teslim ediyorsunuz yani? Gönlümden ne geçiyorsa onu yapmayı tercih ediyorum. Bir de varsayımda bulunmuyorum. Üzerime düşeni yapıp akışına bırakıyorum.
- Karanlıkta kaldığınız anlarda sizi neler iyi hissettiriyor? İlk yaptığım şey dua etmek oluyor. Hemen bir müzik açıyorum. Odanın ışıklarını da kapatıyorum. İki mum yakıyor ve sadece duruyorum öyle. Kendi kendime diyorum ki; “Tamam, her şey yolunda, gücün var, sakin ol.”
- Hayata sıfırdan başlasanız yola çıkış noktanız ne olurdu? Yine böyle olmasını isterdim. Yine sıfırdan, sürprizli, hiç hayal etmediğim, hedeflemediğim bir meslekle, içinde böyle yoğrula yoğrula bilinçlenerek iyi bir yere gelmek isterdim. Şu lafı çok seviyorum; hayat biz plan yaparken başımıza gelenlerdir. İktisat okuyup, mali müşavir olmayı hedeflerken oyuncu olmak gibi.
- Eskiye nazaran kendinizdeki en büyük farklılıkları, değişiklikleri nasıl tanımlarsınız? Daha az telaşlıyım. Eskiden bir dert ya da panik anında çok fazla tüm çevremle paylaşırdım. Bir karar verilecekse hayatla ilgili önüme gelenle konuşurdum.
Şimdi öyle değilim, daha çekirdek bir hayatım ve belli dostlarım var. Gerçekten istediğim yerde oluyorum, istemediğim yerde olmuyorum.
- Çocukken nasıl bir hayal dünyanız vardı? Çabuk unutan bir tipim. Hatırlamıyorum, beyin fonksiyonlarıyla alakalı sanırım, belleğim çok yüklü değil. Mesela üç sene öncenin bir şeyini anlatıyorlar, ‘Gerçekten öyle mi olmuştu?’ falan diyorum Psikoloğum bunun iyi bir şey olduğunu söylemişti. Beyinde çok biriktirmek iyi değilmiş. O zaman hakikaten anı yaşıyorsunuz, isteseniz de istemeseniz de.
- Sizin kadın olarak bir gün mutlaka gerçekleştirmeyi dilediğiniz hayaliniz nedir? Kaynaştırma eğitimi yapılabilen bir ilkokul açmak istiyorum. En azından kendi oluşturduğum düzenin içinde ötekileştirmenin yaşanmadığı, bütün çocukların birlikte büyüdüğü ve birbirlerine iyi geldikleri bir ilkokul hayal ediyorum.
60 öğrenci olsa o okulda, onlar 60 yuva kursa büyüyünce, ileride çok başka olacaklar o okuldan çıktıklarında.
Bana ve dünyama baktıklarında çok aydınlansınlar, böyle güneş gibi olsun ortalık ve içlerinde; “Evet, burada bir şey var biz onu öğrenmeliyiz” desinler istiyorum.
- Yeniden anne olmayı diliyor musunuz? Tabii ki… Çok istiyorum.
- En büyük tutkunuz nedir? Hayatın her yerinden aşkla beslenen bir kadınım. Trafikte bile sinirlenmeyen bir tipim. Aşk olmadan yaşayamam. Mesleğini aşkla yapmak, dostlarına aşkla sarılmak, hayata aşkla bakmak... Bence aşk tam da bu, Mesnevi’de de anlatılan. En büyük tutkum bu benim.
- Yeni başlayan hayatınızın en güzel yanı ne? Çok mutluyum, çok tamamlanmış hissediyorum. Hayat arkadaşımı buldum. Bu bana iyi geliyor, geliştiriyor, üretmeme, mesleğimde daha iyi olmama ve daha iyi bir kadın olmama sebep oluyor.