CENGİZ SEMERCİOĞLU YAZDI!

Korsana neden davetiye çıkarıyoruz? ve Manga yorumu... İşte Semercioğlu'nun yazısı;

CENGİZ SEMERCİOĞLU YAZDI!

Sertab Erener’in son single’ı “Açık Adres”i almak istedi arkadaşım; 7,5 lira...
Eski parayla 7 milyon 500 bin lira...
Single olmasından belli ama yine de sorduk mağazadaki görevliye; “ıçinde kaç şarkı var”...
Yanıt geldi; “1”.
“Bir şarkı için 7 milyon 500 bin lira mı istiyorsunuz!” diye çıkıştı arkadaşım.
Sonra iyice köpürdü;
“Bir lira bile vermiyorum. Gidip 5 dakika sonra internetten bedava indireceğim!”
Ayrıldıktan bir süre sonra aradı, telefonda “Açık Adres”i dinletti...
Dediğini yapmış, internetten indirmiş şarkıyı.
şimdi bu işte suçlu kim?
Tek bir şarkının bulunduğu CD’yi 7,5 liraya satmaya kalkan Sertab Erener mi, kazıklandığını düşünüp internete zorla itilen müşteri mi?
Ben söyleyeyim tartışmasız Sertab!
Daha doğrusu sanatçılarla birlikte müzik sektörünü bu hale getiren prodüktörler...
(Sertab bir örnek. Bu yazının öznesi olma talihsizliği, sadece ‘Açık Adres’in iyi şarkı olması ve arkadaşımın o CD’yi almaya kalkması.)
7,5 liraya tek bir şarkı satılır mı, kimi kazıklıyorsunuz?
Eskiden bu fiyata 14 şarkılık albümler satılırdı...
şimdi herkes single peşinde...
Çünkü işin kolayı bu...
şarkıyı buldun mu, gir stüdyoya, oku çık...
Gündeme gelmek, haber olmak, listelere girmek, klip döndürmek, sonunda da ekstra kapmak için en kestirme yol bu...
Kim uğraşacak aylarca albümle...
Bu yüzden single’dan geçilmiyor ortalık.
Baktım 2009 yılında Sertab Erener, üç tane single çıkarmış.
Üç tane şarkı dinlemek için 22,5 lirayı kim verir?
Benim iyi para kazanan arkadaşım kazıklandığını düşünüp vermiyor, genci, öğrencisi nasıl versin bu parayı?
Kusura bakmayın ama kimse “albümler satmıyor” diye ağlaşmasın artık. Bu yanlış politikayla hak ediyorsunuz...
ışin bir de pratik yönü var...
Sertab Erener bugüne kadar 16 tane single çıkarmış.
16 single’ı alsan, evde koyacak yer bulamazsın.
Arabada dinlemeye kalksan, CD değiştirirken kaza yaparsın...
Sanatçılar ve prodüktörler bu politikayla kendi ayaklarına ateş ediyorlar.
Madem single çıkaracaksın, 3-4 liraya sat ki millet internette korsana yönelmesin.
Ya da işin kolayına kaçma albüm çıkar, makul bir fiyata sat.
Veya her dakika single çıkaracak kadar üretkensen, internetten sat şarkını...
Bunları Sertab’a değil, gündemde kalarak iki-üç ekstra daha fazla kapmak için sürekli single çıkaran bütün şarkıcılara ve bunun için bizden 7,5 lira isteyen tüm prodüktörlere söylüyorum.

Haiti’ye yardıma gel!

Sanatçıların dünyanın sorunlarına, Türkiye’nin sorunlarına duyarlı olması sevindirici.
ışte bakın pazartesi günü Güldünya konserine çıkacak erkek sanatçıları alkışlıyoruz. Aile içi şiddete karşı çıktıkları, bu kampanyaya destek oldukları için...
Ama kampanya dediğin şeyin de ayakları yere basmalı değil mi?
Bir grup şarkıcı, Haiti depremine yardım için önceki akşam sahneye çıktı.
Ben bir magazin programı yapıyor olsam, bir kamera ve dünya haritasını sanatçılara gönderir, Haiti’nin yerini haritada göstermelerini isterdim.
Kampanyanın ayaklarının yere basması buradan başlıyor çünkü...
Sonra iyi bir organizatörün elinden çıkması gerekiyor.
Duyurusunu iyi yapacak, bu işi depremden hemen sonra sıcağı sıcağına organize edecek, bilet satışı için her türlü imkanı kullanacak...
Son anda Lütfi Kırdar olan konser yerini, Beyoğlu’nda bir bara çevirmeyecek.
şimdi bu konserden aklımızda ne kaldı?
Haiti’ye kaç lira toplandığı mı...
Yoksa Hadise, Gülşen, Gökhan Tepe, Murat Boz, Atiye ve Ayşe Özyılmazel’in bir araya gelip, 50 bilet satmayı başaramadıkları mı?..
13 sanatçı, adam başı 4 seyirci bile getiremedi mi?
Her kampanya sanatçıya artı puan yazmaz, kimisi de böyle karizmayı fena çizdirir işte...

Manga’nın şarkısı

Manga’nın Eurovision şarkısı iyi mi, kötü mü?
ınternet siteleri anketler yapıyor, kimi beğeniyor, kimi beğenmiyor...
Okurlar da bana beğenip beğenmediğimi soruyor...
Söyleyeyim...
Ortalama bir Eurovision şarkısı işte...
“We Could Be The Same”, benim için hiçbir zaman “Bir Kadın Çizeceksin” ya da “Dünyanın Sonuna Doğmuşum”un yerini tutmayacak bir Manga şarkısı...
Başarılı olurlar mı?
Her zaman söylüyorum, Türkiye bu oylama sistemi sürdüğü sürece (Fransa 12 puan, Hollanda 12 puan) kimi gönderirse göndersin her yıl ilk 5 içinde yer alır.