CAN NERGİS: YAKIŞIKLILIĞI CİDDİYE ALMIYORUM!
Pek çok Uzakdoğu ülkesinde tanınan ve hatrı sayılır bir hayran kitlesine sahip olan Can Nergis, “Her Şeye Rağmen” dizisiyle Türkiye’de de dikkatleri çekti. Dizideki rolü gereği bıyık bırakınca Yeşilçam’ın eski jönlerinden Kenan Kalav’a benzetilen Nergis, “Söylenince baktım da, gerçekten benziyormuşuz” diyor.
Bize biraz kendinden bahseder misin? Daha önce nerelerdeydin? Neler yaptın?
- İstanbul Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü ikinci sınıf öğrencisiyken, kaydımı dondurup yurtdışına çıkmaya karar verdim. 2006’nın sonlarına doğru Çin’e gidip bir süre orada modellik yaptım. Daha sonra sırasıyla Hong Kong, Singapur, Malezya, Japonya ve Tayland’a geçtim. Oralarda da reklam oyunculuğu ve modellik yaptım. Uzun süre Türkiye’ye gelmedim.
Neden Uzakdoğu ülkelerinde çalışmayı tercih ettin?
- Uzakdoğu insanlarının bize daha yakın olduğunu düşünüyorum. Avrupa’yı da denedim ama ısınamadım mesela... O yüzden Asya’da kalmaya karar verdim.
Oradaki yaşam şartlarına nasıl uyum sağladın?
- İlk defa Uzakdoğu’ya giden biri için tabii ki şartlar çok zor. ılk başta çok zayıflıyorsunuz. Ben de uzun süre yemeklerine alışamadım. Bir süre yemeklerimi kendim yaptım. Zamanla alıştım ama, çünkü uyum sağlamaktan başka bir şansım yoktu.
O kadar reklam filmi çektiğine göre oralarda bir hayli tanınıyorsundur.
- Evet, epey bir ilgi var. Özellikle de kadınlardan... Sarışın mavi gözlü olduğum için onlara farklı geliyorum herhalde.
TÜRKİYE’YE DÖNMESEM TAYLAND’DA FİLM ÇEKECEKTİM
Peki Türkiye’ye “Her şeye Rağmen” dizisi için mi döndün?
- Evet, Tomris Hanım (Giritlioğlu) bana ulaştı ve bu projeden bahsetti. Başlangıçta oradaki kurulu düzenimi bırakacağım için biraz ürktüm. Ayrıca kameraya alışık olsam da daha önce iç drama oynamamıştım. Türkiye’ye dönmeyi de düşünmüyordum. Fakat, bu herkesin karşısına çıkmayacak bir fırsattı. Tomris Hanım arayınca ve projeyi de çok beğenince fırsatı değerlendirmek istedim.
* Bu ilk oyunculuk deneyimin mi?
- Aslında Tayland’da bir kısa filmde rol alacaktım ama Türkiye’den böyle bir teklif gelince olmadı, kısmet burasıymış.
Dizide nasıl bir karakteri canlandırıyorsun. Rolünden bahsedebilir misin?
- Çocukluğunda yaşadığı travmatik olay yüzünden ruhunun bir yanı hep karanlık kalmış birini oynuyorum. Hem sempatik hem arızalı. Karakter analizini okuduğum zaman Mehmet’i kendime çok yakın buldum.
Mehmet’le benzeşen yönlerin var mı?
- Dizideki karakter karizmatik, yakışıklı, her istediğini elde eden, sakin ama ne zaman ne yapacağı belli olmayan biri. Ben de biraz öyleyim sanırım.
1940’LARIN KADINLARI ŞİMDİKİLERDEN DAHA HOŞ
Bıyıklarını rol gereği bıraktın herhalde?
- Evet, daha önceden sakallıydım, ama hiç bıyık bırakmamıştım.
Tepkiler nasıl?
- Çoğu arkadaşım yakıştırdı. Kimileri de “Kenan Kalav’a benzemişsin” dedi.
Sen kendini ona benzetiyor musun?
- Kenan Kalav’a baktım, evet benziyorum biraz... Onun renkli gözlüsü diyebilirim. Aslında bıyığı ben de kendime yakıştırdım, bıyık yokken çok çocuksu gözüküyorum.
Bir dönem dizisinde rol alıyorsun... Ya gerçekten 1940’larda yaşasaydın?
- O dönemde yaşamayı gerçekten çok isterdim. O dönemin adamıyım aslında.
Ya o dönemin kadınları?
- Bence o zamanlar kadınlar daha güzel ve kadınsıymış. şimdiki kadınlardan daha çok kendilerine bakıyor, daha iyi görünüyorlarmış.
Dönem dizisinde oynamanın zorlukları neler?
- Beni en çok zorlayan kelimeler oldu. O dönemde daha farklı bir dil kullanılıyormuş çünkü. Oyuncu koçumla bu zorluğun üstesinden gelmek için epey mesai harcadık.
YAKIŞIKLILIK OLAYINI PEK CıDDİYE ALMIYORUM
Uzun yıllar Türkiye’den uzak kalmış biri olarak, tanıdığın, beğendiğin veya takip ettiğini oyuncular var mı?
- Aslında çok fazla kişiyi tanımıyorum. Bir tek Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan ımirzalıoğlu ve Tuba Büyüküstün’ü biliyorum.
Biliyorsun ilk iki ismin Türkiye’de çok geniş bir hayran kitlesi var. “Her şeye Rağmen”le sen de iyi bir hayran kitlesi edineceğine inanıyor musun?
- Ben kendi adıma bir şey söyleyemem, bunun kararını halk verir.
Sen kendini yakışıklı buluyor musun?
- Bilmem. Yakışıklı olmak tek başına bir özellik değil bence. Bu nedenle fazla umursamıyorum ve ciddiye almıyorum.
