BÜLENT İNAL, 'BİR ÇOCUK SEVDİM'İ ANLATTI!
“Bir Çocuk Sevdim” dizisinde kaybettiklerini genç bir kızın hayallerinde ve masumiyetinde bulan Timur adlı karakteri canlandıran Bülent inal, senaryosunu çok beğendiği diziyi ve özel hayatını D-Smart dergisine anlattı.
En son “Bitmeyen şarkı”da izlemiştik sizi... Ve şimdi “Bir Çocuk Sevdim”le ekranlardasınız. Bize biraz canlandırdığınız karakterden bahsedebilir misiniz?
- Timur, çok erken yaşlarda hayata atılmış, iş hayatında hızla yükselmiş, genç yaşta evlenmiş bir adam... Bir de kızı babası. Yaşadığı hızlı ve tutkulu hayatın bedelini ödemiş. Bunun sonucunda da kendini dünyaya tamamen kapatmış, esrarengiz bir adam...
Timur karakterinin Mine’ye karşı bir şeyler hissetmesinin en önemli nedeni nedir?
- Timur’un Mine’ye yaklaşımında bence büyük bir merak var. Yıllar önce kaybettiğini düşündüğü o aşk, tutku ve kalp çarpıntılarının, Mine’nin yüreğinde bir yerlerde olabileceğini düşünüyor. Timur, Mine’nin değil, kaybettiklerinin peşinde. Ona karşı gizli, büyük bir aşk besliyor olabilir. Hayatında unuttuğu hisleri arıyor bu adam...
TİMUR SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL
Timur’un Mine’ye yardım etmesi bir yandan büyük bir fedakârlık, diğer yandan kendi arzusunun gerçekleşmesi. Bu iki durumdan hangisi daha ağır basıyor?
- Bu konuda ona karşı duyduğu büyük merak daha ağır basıyor. Tabii ki Mine’ye ve Turan Usta’ya yardım etmek de istiyor; ama bakıldığında Timur gibi biri, her zaman tutkularının peşinden gider. Bu, onun kötü biri olduğunu göstermez; ama sütten çıkmış ak kaşık da değil.
Bu projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken nedir?
- Bu projeyi birkaç sebepten ötürü kabul ettim. Öncelikli etken senaryo... Sonra yapımcı ve yönetmen. Kabul etmem için her şey çok uygundu. Her zaman iyi senaryo, iyi yönetmen, doğru yapımcı ve doğru kanal bir araya gelmeyebilir. Ben bu projede bunları bir arada bulduğumu düşündüm ve umarım öyle olur.
GÜLCAN VE HAKAN ÇOK PROFESYONEL
Gülcan Arslan ve Hakan Kurtaş gibi genç oyuncularla birlikte çalışıyorsunuz. Set ortamınız ve aranızdaki uyum nasıl?
- Hem Gülcan Arslan ve Hakan Kurtaş, hem de diğer oyuncular o kadar pozitif ve o kadar heyecanlılar ki, bu durum hemen işe de yansıdı. Hakan ve Gülcan, sanki çok uzun yıllardır setlerdeymiş profesyonel ve ahlâklılar. Yolları açık olsun, çok başarılı olsunlar.
Bu yıl önceki yıllara göre televizyon dizileri daha fazla. “Bir Çocuk Sevdim”i aynı türdeki dizilerden ayıracak en önemli özellik nedir?
- Evet, çok fazla dizi var ve galiba uzun bir süre daha böyle olacak. Ama zamanla sektör, kendi doğrularını bulacak. Bundan 10 yıl önce “Keşke olsa...” denilen şeyler artık var. 10 yıl sonra da bugünkü sorunları aşmış olacağız diye düşünüyorum. Bizim dizimiz bana hem teknik imkânlar ve bunların doğru kullanılması, hem de üslup, anlatım biçimi bakımından biraz farklı geliyor.
MUTLU EVLİLER ARASINA KATILDIK
Geçen mayısta evlendiniz, yeni evli sayılırsınız. Evlilik hayatı nasıl gidiyor?
- Evlilik hiç de anlatıldığı gibi değilmiş.
Nasıl yani?
- Zor ya da bunaltıcı bir şey değil. Evlilik güzelmiş, eğlenceliymiş. Zaten çevremde mutlu ve uzun evlilikleri olan birçok insan vardı. Biz de onlara dâhil olduk.
DİZİ SEKTÖRÜ HIZLA TABULARI YIKIYOR
Türkiye’de dizilerin senaryosu ve kurgusu çok daha değişti ve bazı tabuları yıkmaya başladı. Bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Evet, dizi sektörü hızla tabularını yıkıyor ve her şey hızla değişiyor. Dünyadaki değişimlere ayak uydurmalı, sektörü yakından takip etmeli... Sadece tek bir doğru yok. Bu nedenle hayallere açık olmalıyız.
Sizi “Bir Çocuk Sevdim” dışında bir projede görecek miyiz?
- şu an maalesef başka bir şeye vakit ayıramıyorum. Zaman ne gösterir bilmiyorum tabii...