Bu kışın kadınları!

Bu kışın kadınları!

Bu yaz, Selin, Nazlı, Güneş, Yaz, Aslı, Ayşegül, Defne diye diye geçti. Kış da boş geçmeyecek. İşte dağarcığımıza katacağımız yeni kadın karakterler...

Bu kışın kadınları!

SAÇLARI KAZILI MELTEM: HARE SÜREL ‘Ejderha Dövmeli Kız’ın yerli versiyonu, Poyraz’ın kız kardeşi olarak çıktı karşımıza. Ömrünü hapiste geçireceğini sanırken, aslında suçsuz olduğunu öğrendik. Dizilerde derhal tecelli eden adalet Meltem’i özgürleştirecek, özgür Meltem de Zülfikâr’ın kalbine hapsolacağa benziyor. Yarısı kazınmış saçları çok havalı.

Bu kışın kadınları!

GÖZÜ KARA ZALİM MERYEM: DENİZ ÇAKIR Genç, güzel ve gözü kocasından başka hiçbir şeyi görmeyen bir Carmela Soprano sanki. Mazallah Hızır’a bir şey olsa, bütün ekibi rahat yönetir. Vücuduna oturan kloş etekli giysileriyle çok hoş bir anne. Bir yandan da bir kadının karnındaki bebeğini düşürtmek için adam tutacak kadar gözü kara bir zalim.

Bu kışın kadınları!

DAVUDİ SESLİ HAYRİYE: SABİNA TOZİJA Sultan Süleyman’ın sütannesi Afife Hatun neyse, Hızır Çakırbeyli’nin annesi Hayriye Hanım da aynısı. Burada işi daha zor çünkü görevi sadece haremde dengeleri sağlamak değil, yeraltı dünyasının hüküm vericilerini de etkilemeye çalışıyor. Fakat davudi sesiyle ağır ağır konuştukça, insan diyor ki: Ne derse o!

Bu kışın kadınları!

ORTALIK KARIŞTIRICI SUDE: MELİSA ŞENOLSUN Annesinin kızı olarak geldi, masaya oturdu. Şimdilik Sinan’la meşgul ama ortalığı karıştırma potansiyeli hayli fazla.

Bu kışın kadınları!

BİR GÖNÜL BİR JÜLİDE: GÖKÇE BAHADIR İlk bölümde onu, sevdiği, evlenmek üzere olduğu varlıklı doktor nişanlısından şiddet gören hemşire Gönül olarak izledik. Tek taşını muhtemelen kendi almayan ama gözümüzün önünde çatırt diye kırılan parmağına atelini tek başına takan Gönül, her şeyi unutup Jülide olacak. Ama belli ki şiddete boyun eğmemenin kitabını yazacak. Bu süreçte o çok gür, parlak kestane saçları da hep salkım saçak bırakmasa keşke.

Bu kışın kadınları!

ZARAFET TİMSALİ LEYLA: ZERRİN TEKİNDOR Herkesten kaçıp sığındığı mahallenin yakışıklı civanıyla kankalığın keyfini sürerken geçmişini bir anda karşısında buluverdi. Kılını kıpırdatmadı ama sırf yüz ifadesinden midesine ne ağır bir yumruk yediğini anladık. Belli ki bu korunmalı hayatı büyük bir fırtına bekliyor. Güzellik ve zarafet bir yana, ekranda doya doya iyi oyunculuk izlemeyi özlemiştik.

Bu kışın kadınları!

CESUR KLİŞE NİHAN: NESLİHAN ATAGÜL “Doğruluk mu cesaret mi?” diye sorduğunda, Kemal “Çok Amerikan” diye terslese de, o cesareti seçti ve iki kere görüp çok âşık olduğu genç adamı öptü. Sonra “Hayatımda klişeler yok, onları hayatımdan uzak tutarım” dedi ve en beylik klişelerden birini gerçekleştirdi, ailesi için kendini ateşe atıp sevmediği Emir’le evlendi.

Bu kışın kadınları!

EFSO İZ: LEYLA LYDIA TUĞUTLU Esamisi okunmuyordu, birdenbire ‘efso’ bir karakter olarak geldi. Önce Defne’nin Ömer’e hediyesi kitabı aldı, ardından Ömer’i de derdest edip götüreceğini açıkladı. Ortamı alevlendirdi. Ömer’i alamayacağını biliyoruz da, bakalım gerçekten bir ay sonra gidecek mi; yoksa oturma iznini mi uzatacak?

Bu kışın kadınları!

SOĞUKKANLI ZEYNEP: BEGÜM BİRGÖREN Kendisi, tüm bu klişelerin aksine, dokuz yıl önce koynundan koparılıp alınmış bebeğine yeniden kavuşunca, feryat figan oğluna sarılıp onu öpücüklere boğmayacak, oğlunun psikolojisini her şeyin üstünde tutacak kadar modern ve soğukkanlı bir anne. Bütün kötülükleri tıkır tıkır çözüp, herkesin yüzüne vurduğu gibi, oğlu ve kendisi için en sağlıklı geleceği kuracağına şüphe yok.

Bu kışın kadınları!

OTOMATİK SİLAHLI ZEYNEP: DEFNE SAMYELİ En iyi yazılmış kadın karakterlerinden biri olan Elif Eylül’den sonra diziye giren bütün kadın oyuncular o kitlenin önüne görücüye çıkar gibi çıktılar. Polat’ın kalbine de uğrayıp geçtiler. Yüksek topukları, kırmızı ojelerinin yanı sıra aksesuarları arasında susturuculu otomatik silah da bulunduran Zeynep, Polat’ın geçmişinden gelmenin avantajıyla kalıcı olur belki.

Bu kışın kadınları!

SAKİN DESPİNA: İDİL FIRAT Olgun, tek başına ve korunmaya ihtiyacı olan bir kadın. Aktif kabadayılıktan elini ayağını çekip kendini torununa ve çiçeklere vermeye kararlı Bahri Baba’ya düzenli olarak piyano çalsa, ikisine de çok iyi gelir sanki, kim bilir?