Bergüzar Korel, başrolünde oynadığı “Bitmeyen Şarkı”nın çekimlerine İstanbul’da devam edeceği için çok mutlu:; “Beni en çok geren şey, geceleri eşimle ayrı uyumamızdı. Ama şimdi onunla beraber olacağım. Benim için ayrı kalmak önemli değil, beraber uyumak yeterli. İstanbul’a dönünce böyle bir sorun kalmayacak.”
“Binbir Gece”deki şehrazat karakterinin ağırlığı, Bergüzar Korel'in de hep “gri tonlarda” yaşayan bir kadın olduğu izlenimini bırakmıştı. Ama All dergisine verdiği röportaj, onun içinde birçok renk taşıdığını kanıtladı. O çok mutlu bir oyuncu, eş ve anne...
Yeni dizin “Bitmeyen şarkı” nasıl gidiyor?
- Dizi devam ediyor, şimdi ıstanbul'a taşınıyoruz. Hikayede bazı değişiklikler olacak. Ana kadro ve ana hikaye aynı ama daha farklı entrikalardönecek. Yani ıstanbul işin içine girince dizi daha heyecanlı hale geliyor. Ben zaten dizi başladığından beri ıstanbul'a gelmiyordum. Oğlum Ali'yle Urla'da yaşıyordum. Halit de (Ergenç) gidip geliyordu sık sık yanımıza. O yüzden ıstanbul'a döndüğüm için çok mutluyum.
Anladığım kadarıyla son zamanlarda “Benim bir çocuğum var, bu kadar yoğun çalışmamalıyım” noktasına gelmişsin?
- Haftanın 7 günü çalışınca öyle oluyor. Ali her ne kadar benimle yaşasa da, bu kadar çok çalışınca ondan uzak kaldığım için agresifleşiyorum. Neyse ki şimdi dizinin ilk zamanlarına göre daha farklı bir düzenim var. Haftanın belirli günleri çekimim oluyor, onun dışında hep ailemle birlikteyim.
KENDİMİ ARTIK ÇOK GÜZEL HİSSEDİYORUM
Anne olmak içsel olarak hayatında neleri değiştirdi?
- Ben hep çok duyarlı, hep çok duygusal bir insandım ama artık arkamda sürekli benden bir parça olduğunu biliyorum. Yani ben sırtımı dönüp gittiğim zaman arkada bana ihtiyaç duyan bir insan var. Hiçbir şey düşünmeden iş yapmayı, hiçbir şey düşünmeden oturup bir kahve içmeyi unuttum. O hayatımda olduğundan beri çok daha fazla gülüyorum, çok daha güzel hissediyorum kendimi. Sabahları çok daha heyecanlı uyanıyorum.
Çok zayıflamışsın bu arada...
- Valla güzel bir diyet yaptım ve zayıfladım. O yüzden “Hamilelik sonrası kiloları veremiyorum” diyenlere inanmıyorum. Ben gerçekten yemeği çok seven bir insan olmama rağmen verdim kiloları.
“Binbir Gece” ile Balkanlar'da da adınızı duyurdunuz. Hatta geçenlerde oralara gittiniz...
- Evet, Balkanlar'da ilgi anormal bir durumda. Hollywood starları geldiğinde biz nasıl ilgi gösteriyorsak, “Binbir Gece” de şu an orada o kadar ünlü.
Oyunculuk miladın olarak neyi görüyorsun?
- Kendimi bu işin çok başında hissediyorum. O yüzden milat söyleyemem. Sektöre “Kurtlar Vadisi” ile adım attım, “Binbir Gece” ile devam etti. Uzun zaman sonra “Binbir Gece”nin son bölümünü Belgrad'da izledik Halit'le ve çok duygulandık.
TİM BURTON FİLMLERİYLE ŞEHRAZAT'I YARATTIM
Bunca zaman sonra diziyi beraber ve bu kez evli olarak izlediniz. Neler hissettiniz?
- Ben çok heyecanlandım. Hatta ikimiz de ağlayacak gibi olduk, çok zor tuttuk kendimizi...
Peki oyunculuğunu nasıl buldun?
- O gün izlerken bakamadım bazen diziye. Kendimle ilgili bazı şeyler hiç hoşuma gitmedi. Ama o işin benim oyunculuk anlayışım dışında da bambaşka bir tarzı vardı. Başlı başına bir masaldı ve Kudret Sabancı'nın bizden istediği oyunculuk o yöndeydi.
O role hazırlanırken neler istemişti senden?
- Mesela bana “Tim Burton'ın filmlerindeki o büyük gözlü, her şeyi gözleriyle ifade eden, çok fazla hareket etmeyen kadın karakterlerden olmanı istiyorum” demişti. Ben de Tim Burton'ın bütün filmlerini izlemiştim.
“Binbir Gece” için Tim Burton'ı izlemek çok enteresanmış...
- Evet, değil mi? Neyse ki şimdi çok daha kanlı canlı bir roldeyim.
ŞEHRAZAT MEĞER NE KARAKTERMİŞ
Şehrazat her yönüyle şimdiki karakterden çok farklıydı, değil mi?
- Evet, şimdi şimdi anlıyorum, ne karaktermiş meğer! Mesela mağazalara gidiyorum, hâlâ şehrazat gömlekleri, elbiseleri var. Hâlâ kuaförlerde insanlar şehrazat saçı istiyorlar. şehrazat çok daha keskin çizgileri olan bir kadındı, renkleri bile sınırlıydı. Feraye ne olursa olsun giyecek bir kadın. Kotun üzerine bir tişört de giyip çıkabilir, canı istediği zaman trençkot da giyebilir. Feraye çok daha dişi bir karakter.
Senin kişisel stilin ikisine de benzemiyor değil mi?
- Şehrazat benim stilime çok uzak ama Feraye'nin sahnedeki gülleri, makyajıyla çok eğleniyorum. O aynanın karşısına geçince çocuk gibi kendimi kaybediyorum. Bizim mesleğimizin en güzel yanı, aklınızdan bile geçiremeyeceğiniz her şey olabilmeniz ve her türlü ruh haline bürünebilmeniz.
AYRI KALMAK ÖNEMLİ DEĞİL BERABER UYUMAK YETERLİ
Eşinle yeniden aynı projede çalışmak ister misin?
- Evet, çok isterim. Çünkü Halit eşim olması dışında iş ahlakı, disiplin ve yetenek olarak çok iyi bir aktör.
- Halit Ergenç de yeni diziye başlıyor bu arada. Oyunculukla ilgili birbirinize fikir veriyor musunuz?
- Halit'le evde o kadar normal bir hayatımız var ki... ışi eve getirmiyoruz. Çünkü o zaman çok sıkıcı bir hâl alır. Tabii ki izlerken fikir verdiğimiz zamanlar oluyor ama evde çok az iş konuşuyoruz.
O da diziye başlayınca beraber vakit geçirmek iyice zorlaşacak herhalde...
- Artık ben ıstanbul'da olacağım için rahatım. Beni en çok geren şey geceleri ayrı uyumamızdı. Ama şimdi eşimler beraber olacağım. Benim için ayrı kalmak önemli değil, beraber uyumak yeterli. ıstanbul'a dönünce böyle bir sorun kalmayacak.