"Beni Meryem oynasın Yılmaz'ı Kenan!"
İzzet Çapa'nın bugün Hürriyet Kelebek ekinde yer alan yazısı... Fatoş Güney’le Kelebek Pazar için yaptığım dünkü röportajı okurken sizin de aklınızdan aynı soru geçmedi mi?
İstanbul’un en kalburüstü ailelerinden birinden gelen, hayatı Bebek-Moda ekseninde geçen, pembe gözlüklü, sapsarı saçlı yalı kızı Fatoş’la, Çukurova’dan çıkıp ülkenin siyasetine de, sanatına da damga vuran Anadolu delikanlısı Yılmaz’ın hikayesi sizce de müthiş bir senaryo değil mi?
Üstelik bu hikayedeki her şey gerçek. Birbirinden bayat bin yıllık aşk hikayelerine, artık gençlere bile bıkkınlık veren, ne güldüren ne düşündüren gençlik dizilerine sıkışıp kalmış televizyon sektörü, neden gözünün önünde duran bu aksiyon ve mücadele dolu, bir yanıyla da ülkenin en çalkantılı yıllarının belgeseli olacak öyküye el atmaz?
Fatoş Güney’in söyleşimiz sırasındaki tavrından da artık yaşadıklarını anlatacak bir diziye eskisi kadar soğuk bakmadığını hissettim. Röportajın bir yerinde sarf ettiği “Yaşadıklarımız aynı zamanda milyonların da kaderiydi. İnsanlar o dönemi daha yakından tanımalı artık” cümlesi, önüne gelecek bir dizi projesine izin verebileceğinin işareti gibiydi.
Peki kimlerin canlandırmasını isterdi kendilerini Fatoş Güney?
Yılmaz’ı kim oynamalıydı? “Kenan İmirzalıoğlu” dedi hiç düşünmeden.
Ve hemen ekledi peşinden: “Karşısında da Fatoş rolünde Meryem Uzerli’yi oynatırlarsa, reyting rekorları kırarlar...”
Aynen katılıyorum Fatoş’un sözlerine. Oyuncu seçiminde de hemfikirim kendisiyle.
Bakalım milyonları ekran karşısına kilitleyecek bu gerçek hikayeyi dizi yapmak, hangi akıllı yapımcıya nasip olacak? Bu yazı da, benim bu çorbadaki tuzum olsun...