Geçen yıl bir televizyon programı yapıyordu ve beni de konuk olarak çağırmıştı...
'Bir programda halay çeker misin' diye sorsalar, elbette hayır derim. Ama Asena'ya diyememiştim, okuyucumun beni kınadığı yüzlerce mail aldığım gün karar verdim; 'Ben de Asena ile röportaj yapacağım ve ona etmediğimi bırakmayacağım'...
Hiç de öyle olmadı elbette, birbirimizi o kadar sevdik ki, 'sizli bizli' başlayan konuşmamız, kol kola ve 'görüşelim mutlaka' temennileri ile bitti. Bazı insanların adını anmayıp, bilhassa pas geçerek; gülüp eğlenerek sohbet ettik. Yakında Asena'nın kadınları hem dans ettireceği hem de zayıflatacağı bir projeyi de başlayacağını müjdelemek isterim; ilk öğrencisi de ben olacağım...
Sizin iş bulmanıza gerçekten de engel olunmuş muydu bir dönem?
Oldu öyle şeyler ama insanların ne yapacağına kendi karar vermesi lazım. Kimse bana şimdi, 'şunu şöyle yap, bunu işe al, bunu alma' diyemez. Bunu ancak özgüvensiz, aciz ve basit insanlar yapar. Bir dönem başıma geldi böyle şeyler.
Siz birine bilerek zarar verir misiniz, çok incinirseniz eğer?
Babaannem der ki hep, 'acele etme kızım Allah'ın acelesi yoktur'. Ben, bana kötülük yapanları Allah'a havale ederim
CD'niz piyasaya çıkalı ne kadar oldu?
CD çıkalı 4 ay oldu. Ama hiç PR çalışması yapmadım. Birçok insan yeni zannediyor bu yüzden. Satış beklentim yoktu. Asena'nın en sevdiği dansları koydum içine ve bir de ekstralara giderken farklı bir konumda olmak istedim.
Asena derken başka birinden bahsettiniz gibi geldi bana, sahnede başka biri mi var yoksa?
Ben o dengeyi çok iyi kurarım, sahnedeki ve sahne dışındaki insan aynı elbette ama beni sahnede gören, sokakta tanıyamaz.
BEN OKAN'A AŞIĞIM!
İki hafta önce Disko Kralı'nda Okan Bey dalga geçer gibi konuştu ama siz çok sakindiniz?
Ben iki sene önce Okan'ın programına katılmış ve programı mahvetmiştim, kendimi de rezil etmiştim haliyle. İçimden geldiği gibi davrandım ama kimileri bana kızdı kimileri aferin dedi. Ben Okan Bayülgen'i çok severim. Ama aşk değil bu; bir idole, bir kahramana, bir hocaya duyulan sevgi gibi. Bir müthiş beyine aşk. O zaman da programda şöyle olmuştu, o kadar çok seviyorum ki gözünün içine bakıyorum, bir baktım kaç saat geçti ama benimle konuşan yok. Ata Demirer vardı ve sürekli onunla konuştu. Ben de kıskandım, o kadar sevdiğim, aşık olduğum adam benimle konuşmuyor (gülüyoruz). Olayı abarttım ve 'keşke sadece onu çağırsaydınız, hasret giderirdiniz, beni neden çağırdınız' dedim; surat astım. Sonra üzüldüm yaptıklarıma.
Kavga falan olmadı ki neden üzüldünüz?
Bazıları demiş ki 'Asena ne aldı da çıktı programa'. Oysa ben içki ve sigara kullanmayan bir insanım. Kendimi basit, aşüfte diyeceğim olmayacak (gülüyoruz) ama değişik bir şekle soktum, olmadığım biri gibi davrandım. Ama iki sene sonra yine programdan aradıkları zaman uslu davranmaya karar verdim. Kendim gibi oldum bu defa.
Sigara-içki içmem dediniz, gece hayatında olanların hep içki içtiği düşünülür oysa?
Çok içki içen var, içki içmeden sahneye çıkamayanlar var. Ben anlamam bunu, 'sen anlamazsın çünkü bilmiyorsun' derler. Ama onlar rahatlamak için içerler sahneden önce bir kadeh. Ben sadece müzikle rahatlarım. Biri bir hata yapıp kötü olduğu zaman hepimize mal ediliyor.
Zaten dans, içki içerek yapılmaz ki?
Benim fiziğime bakan insan kullanmadığımı hemen anlar. Bu direnç ve dinamizm nereden geliyor belli. Kick-box yapıyorum; spor hayatım hep vardı, danstan önce de. Şöyle düşünün bir pırlanta var elinizde ve işliyorsunuz. Geçmişte vücut geliştirme de yapmıştım.
Okan'dan bahsederken zekasını seviyorum demiştiniz; bir erkekte en beğendiniz özellik midir zeka? Kendinize sevgili seçerken, saydığınız beklentilerle çelişmediniz mi?
Ben Okan Bayülgen üzerinden cevap vereyim. Onun zekasını, aklını, bilgisini çok seviyorum. Onu dinlerken kendimden geçiyorum, etkilenmemek mümkün değil.
Bir erkeği 'zeka'sı yakışıklı gösterebiliyor yani, yoksa adamın fiziği ortada, yakışıklı falan değil!
Aa yapmayın ama, Okan çok farklı, o bambaşka.
Bu örnekten hareketle, bir erkeği beğenirseniz ona laf söyletmeyeceğinizi anlıyorum?
Doğru, laf söyletmem sevdiklerime.
ALMANYA'DA PROGRAM YAPMAK İSTİYORUM
Çarkıfelek'ten ayrılırken size bir program yaptırılacağı söylendi mi, böyle bir söz verildi mi?
Hayır, böyle bir şey olmadı, oradan ayrıldım o kadar. Zaten şimdi yurtdışında yapacağım bir format üzerinde çalışıyorum. Mesela oryantal dans yarışmasının Almanya'da yapılmasını isterim, oradaki tek Türk jüri üyesi de ben olmalıyım. Stüdyosundan, seyircisine herkes Alman olacak, yarışmacılar da. Çeşitli meslek ve yaştan insana oryantal öğretmek ve yarışmalarını sağlamak isterim.
Burada da yapılabilir!
Yapamazlar, yurtdışında daha iyi olur zaten. Haftada bir gün de dans edeceğim ben programda, düşünsene. Bizim insanların kafası pek çalışmadığı ve hep basit işlere yöneldikleri için yapamazlar.
'Ünlü'lerin camiasından dostunuz var mı?
Benim dostlarım hiç o camiadan değil. Dostlarım bambaşka işlerden.
Dans etmek öğretilebilir mi?
Sadece öğretebilirsiniz ama ruh katamazsınız. Benim dansımın bir özelliği vardır, ruhumu dansla anlatırım. O gün ne yaşıyorsam dansla anlatırım. Bakıyorsunuz şıkkıdı şıkkıdı oynuyorlar.
Bir de Asena hareketleri var değil mi?
Patentli hareketlerim var birkaç tane. Kostümle ilgili devrim yapmıştım, elbise gibi yaptırmıştım kostümlerimi.
Kendinizi beğenmediğinizi söylediniz hep, bence özgüveni olan insan kendiyle dalga geçer!
Ben her zaman şunu derim; benden iyi olan, güzel olan, başka türlü dans eden insanlar var. Ben çok güzel değilim ama vücudum çok güzel dermişim (gülüyoruz).
Rakip de çıkartıyorlar size?
Başta insanlara komik gelen hareketlerim vardı, sonra herkes yapmaya başladı. Rakip çıkartıyorlar bana, ben artık hocalık yapan biriyim. Katmayın beni bu işlere.
Fazla mütevazı davrandınız ama?
Şöyle gelişti, bana sordular 'güzel misiniz' diye.
Siz de kepçe kulak yaptınız, gözlerinizi şaşı yaptınız kameralara?
(Gülüyoruz) Yaptım evet ve 'kendimi bilmiyor muyum' dedim? Aynaya bakınca 'kadına bak doyamadım güzelliğine' demiyorum. Güzel nedir anlarım ben, bir yarışmada hemen ilk üçü tahmin edebilirim.
Bence çok güzelsiniz...
(Gülüyoruz) Sizin anladığınız gibi anlasalar güzelliği, sırtımız yere gelmez vallahi. Ben de sizin dudaklarınıza hasta oldum.
Sizin yüz şeklinizi tüm plastik cerrahlar kusursuz güzellik olarak tarif ediyorlar, elmacık kemikler çıkık ve armut şeklinde bir yüz.
Bana iltifat ettiniz galiba armut diyerek (gülüyoruz), çok teşekkürler. Bir doktora 'elmacık kemiklerimi aldırmak istiyorum' demiştim. Doktor az kalsın dövecekti beni.
DANS ETMEK İÇİN PARA BİLE VERDİĞİM OLMUŞTU
Asena olana kadar neler geldi başınıza?
Başıma gelmeyen kalmadı, pişmiş tavuğun başına gelmez. Çok zor oldu tabii. İlk başladığım zamanlarda para kazanmadım. Sahneye çıkartsınlar diye dil döktüm, bizim anlaştığımız bir dansöz var, sana para vermeyiz dediler. Olsun, dedim; ben yine de çıkayım, siz bir deneyin beni. Ama hiç kimse de pişman olmadı. Amacım o zaman, babaanneme kendimi ispatlamak ve onu el üstünde tutmaktı. 20'li yaşlardaydım, çok çabaladım. Üstüne para bile verdim dans etmek için.
Klasik Asena hareketleri nasıl belirlendi?
Kendimi kasete aldırır ve evde seyrederdim. Aman Allah'ım ne garip, ne çirkin derdim. Hiç dayanamazdım kendimi seyretmeye ama seyrettikçe de yonttum kendimi. Hareketler de belirginleşti, dansım da. Dünya dansçılarını da çok seyrettim.
Halka mı kendinizi kabul ettirmek kolay oldu, sizin camiaya mı?
Halk daha çabuk kabullendi beni, şöyle diyeyim 'halk aradığını buldu' (gülüyoruz). Yani 'işte bu' dediler, öyle hissettim.
Siz dansözlüğü çocuklara bile benimsettiniz. Küçük Asenacıklarla doldu ülke!
Benim duruşumla alakalı bu. En erkek gibi olan da bendim, çocuk ruhluyum da. Doğru olanı yaptım, onlar da benimsediler. 'İki döneceğim' mantığı ile dans edersen, izleyenlere ne verebilirsin?
Dans dersi veriyor musunuz?
Kültür Üniversitesi'nde ders veriyorum iki aydır, ama kısa süre içinde benden herkes dans dersi almaya başlayacak sabit bir yerde. Yapacağım işte kadınları zayıflatacağım da. Müthiş bir program uygulayacağım kadınlara.
Siz dans ederken bambaşkasınız, söylemeden edemeyeceğim...
Ertuğrul Özkök de söylemişti bana, hatta dansımla ilgili bir yazı da yazmıştı. Beni gece dans ederken seyretmişti, ertesi gün havaalanında valiz beklerken görmüştü ve tanıyamamıştı. 'O kadın sen misin' diye sormuştu, inanamamıştı.
ZIDANE ÇOK YAKIŞIKLI
Aşk var mı aşk?
Eski erkek arkadaşımdan ayrılalı 1 yıl oldu ama aşk da yok, kalbimi çarptıran kimse de yok. Çok arkadaşım var gezip tozduğum. Kendimi tebrik ediyorum.
Bir erkekte ne olması lazım, sizin sevgiliniz olması için?
Bir kere sportif olmalı, yanıma yakışmalı. Yani şöyle koluna girince herkes ona da bakmalı. Dış görünüş çok önemli, önemsiz diyeni anlayamam. Vay be demeleri lazım. Demeseler de olur ama en önce insanın dış görünüşüne bakılır.
Çirkin ama ruhu güzel diyemem.
Dediniz bir dönem!
Yok demem (gülüyoruz).
Kim mesela yakışıklı erkek?
Fransız futbolcu Zidane, emekli oldu şimdi.
Güzel kadın desem?
Monica Bellucci derim. Linda Evangelista var eski mankenlerden. Brooke Shields'i beğenirdim genç kızken ama yıllar geçince çok değişti. Acaba dedim, biz de yaşlanınca öyle mi olacağız (gülüyoruz).
Siz hiç oyunculuğu denediniz mi?
Çok teklif geliyor şekerim (gülüyoruz). Bizde yapımcıların, yönetmenlerin ezberlediği isimler var, hep onlarla çalışırlar. Kimsenin aklına yeni ve farklı biri gelmez.
Asena Hanım, size bir teklifim olacak. Benim bir dizi projem var, bir karakter yazdım tam size göre. Çalışalım mı beraber?
Neden olmasın, hadi anlatsanıza senaryoyu...
Akşam