'BEHZAT Ç. SENİ KALBİME GÖMDÜM' EKİBİ KONUŞTU!

Erdal Beşikçioğlu, "Karavanın içinde koca bir kış geçirdik, koca bir kış daha geçirmeye hazırlanıyoruz" diyerek ekledi: Ama bu sezon için küçük küçük kaşınmalarımız var. "Bizim anlayışımız budur" tavrını gösterelim istiyoruz.

'BEHZAT Ç. SENİ KALBİME GÖMDÜM' EKİBİ KONUŞTU!

Yazar Emrah Serbes'in yarattığı 'hayata karşı işlenen suçlar uzmanı' 'Behzat Ç.'yi; televizyon ekranından beyaz perdeye transfer eden 'Seni Kalbime Gömdüm' isimli film, 28 Ekim'de vizyona girecek. Serdar Akar'ın yönettiği filmin oyuncuları Erdal Beşikçioğlu, İnanç Konukçu, Berkan Şal ve Fatih Artman; vizyon öncesi konuştu.

* Filmin çekim süreci nasıl geçti?
ERDAL BEŞİKÇİOĞLU: Çok hızlı geçti. Koca bir sezonu bitirdik, çok güçlü sahneler oynadık. O güçlü sahnelerin üzerine 'Behzat Ç.'nin hakkını yediğimiz bazı durumlar vardı ve onları ortaya çıkarmamız gerekiyordu. İkisi birlikte, çok yoğun, çok zor bir dönem oldu.

* Oyunculuk hamurunuzda neler var?
Hacettepe'de büyüdüm, Ankara'dayım, Devlet Tiyatrosu'ndayım. Hocalarım Cüneyt Gökçer, şu an Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, rahmetli Asuman Korad, Çetin Tekindor... İsterseniz oynamayın... Biz öğrenciyken sahnenin arkasından, parmağımızın ucunda geçerdik. Gerektiğinde havada yürüdük sahnede...

* Hiç aklınızda yokken başlamışsınız konservatuvara... Sonra hiç durmayan bir tempo var. 90'ların başında 'Zengin Mutfağı'nı oynamışsınız. Dönemi ve oynandığı yerler itibarıyla çok cesurca olduğunu düşünüyoruz. Tıpkı bugün yaptığınız gibi...

'Zengin Mutfağı'ndaki o faşisti oynadığımda seyirci yuhaladı bizi. Diyarbakır'da çok çok iyi işler yaptık. Okuldan yeni mezun olmuş arkadaşlarla beraber Diyarbakır'a gittik. Çok güçlü oyunlar oynadık. 'Ferhat ile Şirin', 'Macbeth' bunlardan birkaçıdır. Devamlı iktidarın üzerinde iktidarı eleştiren... Devlet Tiyatrosu, Diyarbakır'da halk tarafından da sevildi. Buradaki arkadaşlarla da, ortak bir düşünce üzerinden hareket edip hedeflediğimiz düşünceyi yerine getirmek için çalıştık.

* Tiyatroda sahnelediğiniz 'Bir Delinin Hatıra Defteri', iki yıldır kapalı gişe oynuyor. Bir iki yıl daha kapalı gişe oynayacak gibi görünüyor...
'Bir Delinin Hatıra Defteri', Devlet Tiyatrosu'nda halkla buluştuğum ve bu buluşmadan çok zevk aldığım bir oyun. 7 lira karşılığında, sergilediğim işi seyredebilecek bir kitlem ve böyle bir lüksüm var. Bundan büyük mutluluk duyuyorum.

* 'Behzat Ç.' ekibiyle birlikte yeni projeler düşünüyor musunuz?
Düşünmez miyiz? Ama 'Behzat Ç.' çok zamanımızı alıyor. Karavanın içinde koca bir kış geçirdik, koca bir kış daha geçirmeye hazırlanıyoruz. Ama bu sezon küçük küçük kaşınmalarımız var. Bir şey gösterelim istiyoruz. "Bizim anlayışımız budur" diyebileceğimiz bir iş gösterelim ki, kendi içimizde yaptığımız işlerde ne kadar gelişmişiz, ne kadar bu işi boşlamışız sorularına cevap verelim.

İNANÇ KONUKÇU (HAYALET)
'Hayalet' olma süreciniz nasıl gelişti?
Oyunculuk sınavlarına hazırlanıyordum, o dönem tek tekerlekli bisiklet, tahta bacak, ateş üfleyen adam gibi şeylere meraklıydım. Okul bitince Erdal Beşikçioğlu'yla tanıştım. Kendi tiyatrosunu açmıştı; orada yeni bir akımın yeni bir oyununu sahneleyecekti. Gelen bir sürü insanın arasından beni seçti. Ve sağ olsun başrol verdi. Onun sonrasında 'Behzat Ç.', seçmeleri için "Sen de gel, görüntü bırak" dedi. Londra'ya gitmek gibi bir planım vardı ama "Gitme, böyle bir işe başlıyoruz" dediler. Ben çok şanslı bir adamım, sağ olsunlar buradayım.

'Hayalet'in muhteviyatında neler var?
Keçiören'de büyüdüm ben. Keçiören, Ankara'nın birçok semtine göre varoş sayılabilecek bir semt. Dizide canlandırdığımız karakterler zaten Ankaralı hatta 'Angaralı'. Ben neden şanslıyım? Çünkü zaten böyle adamların içinde büyüdüm.

BERKAN ŞAN (AKBABA)
Siz oyunculuk okuyup müzikle haşır neşir olan birisiniz...
Profesyonel olarak DJ'lik ve tonmaister'lik yapıyorum. 15 sene kadar da ekmeğimi o işten kazandım...

Film bitince ne düşündünüz?
Film, araya dereye geldi. En azından ben onu hissettim. "Ne yapacağız abi?" dedim. Dizinin setinden çıkıp filmin setine gidiyorduk. Çok açık yüreklilikle söylüyorum; hâlâ ne yaptığımı bilmiyorum. İzleyene kadar da ne yaptığımdan çok emin olamayacağım.

Bu ekip, kusursuza yakın bir ekip olmuş değil mi?
Şöyle bir baktığımda; 'Akbaba', 'Hayalet', 'Harun' sanki Behzat'ın kolu, bacağı, yüreği... Onun bölünmüş parçalarıymışız gibi hissediyorum.

FATİH ARTMAN (HARUN)
Filmi izleme fırsatınız oldu mu?
Hiçbirimiz filmi izlemedik ama ben dublaj için birkaç sahnesini gördüm. Çok sürükleyici bir film olduğunu düşünüyorum.

'Harun karakterinde, hayatınızdan kimler var?
Ben Anadolu Meslek Lisesi mezunuyum. Meslek lisesindeki birçok çocuğun hayatında saf bir durum var. Bence 'Harun'un en büyük özelliklerinden biri de saf olması. Saflığı, patavatsızlığı doğuruyor. 'Harun', hayatımızda biriktirdiğimiz şeylerin bir harmanı aslında. Bu benim ilk işim ve fenomen haline gelmesi çok mutlu etti. Uzun yıllar sonra çocuklarıma göstereceğim, çok değerli ve hakiki bir şeyim var artık.