BAŞROL OYUNCULARI TEK BAŞIMIZA'YI ANLATTI!
Star TV’nin yeni dizisi ‘Tek Başımıza’, hayatlarını sıfırdan başlayarak yeniden kurmaya çalışan Hande ve Zehra’nın hikayesini anlatıyor. Başrol oyuncuları Ahu Türkpençe, Başak Köklükaya ve Tardu Flordun, şiddetin kader olmadığını söylüyor.
TARDU FLORDUN
“Kötü rolle boğuşmak daha keyifli”
* Oynadığınız karakter bu hikayenin neresinde?
Oynadığım Tuğrul Ozak, hikayede ifade etmek istediğimiz, derdimizin işlemesi için gerekli ‘kötü adam’ rolü. Rolümün neler uğruna kurnazca kumpaslar kurduğu üzerine veriler bulmaya çalışıyorum. Kendimi ikna edebilmeliyim ki, rolü oynarken nefret etmeyebileyim Tuğrul’dan. Yakınında bulunanların hayatlarını cehenenneme çeviriyor. Ama sonrasında başına büyük işler açacak.
* Tuğrul gibi adamlar çok mu sizce?
Özellikle son 10 yıldır ülkemizde kendi kimlikleriyle yaşayamayacak kadar güçsüz, zavallı ama egoist ve güç bağımlısı insancıklar prototipine mükemmel bir örnek Tuğrul. Kötü rolle uğraşmak, boğuşmak daha keyifli.
* Projeyi kabul etmenizin sebebi neydi?
Kadromuz şahane oyuncularla süslü. İyi bir ekip ruhunu yakalayabileceğimize inanıyorum. Kadına karşı şiddet, nedenleri ve ne olması gerektiğine dair çok sahici anlar görebileceğiz.
* Dizi Türkiye’deki kadın sorununa nasıl ayna tutacak?
Öncelikle derdini iyi anlatan bir senaryo var. Ve sanırım tüm ekip için çok önemsenen bir sorun bu. Dramatik örgüsü daha önce benzer hikayeler anlatan dizilere göre daha akıcı, doğal. Özenle calışılan bir iş. Devam etme şansını bence kesinlikle hak ediyor.
* Hande ve Tuğrul’u zorlu bir süreç bekliyor sanırım, siz neler söylersiniz?
Haliyle... Tuğrul’un hesapta kusursuz oyununu bozan insan, karısı Hande olunca kozlar da çok farklı paylaşılacak. Bu şekilde yıllardır süren evlilikler var. İzlediğinizde göreceksiniz ki, yarattığımız durum tamamen hayal mahsulü değil.
BAŞAK KÖKLÜKAYA
“Başlarken ikilem yaşadım”
* Dizinin konusundan ve canlandırdığınız karakterden bahsedebilir misiniz?
‘Tek Başımıza’, statüleri taban tabana zıt iki cesur kadının, farklı sebeplerle doğan şiddetten beraberce kaçışını ve kendilerine yeni bir hayat kurma çabalarını anlatıyor. Hande, görünürde son derece konforlu hayat süren, zengin bir şirket sahibi. Güvendiği ve çok sevdiği eşinden hiç beklemediği bir darbe yiyor. Sonrasında geçmişinde ağır travmalar yaşamış, güçlü ama aynı oranda kırılgan bir kadın olduğunu görüyoruz.
* Projeye “Evet” demenizdeki sebepler neydi?
Bir amaca hizmet ediyor olması kabul etme nedenlerimizin başında geliyor.
* Kısa süre önce oğlunuz Ali’yi kucağınıza aldınız. Diziye başlarken ona yeterince vakit ayıramayacağınız tereddütü yaşadınız mı?
Yaşamaz mıyım? En başta ciddi bir ikilem yaşadım. Sonuçta ne zaman başlarsam başlayayım Ali’nin yaşı bana hep küçük gelecekti. Ali büyüdüğünde çalışan bir annesi olduğu için sevinecektir diye umuyorum.
* Annelik nasıl gidiyor? Ali’yi sete götürüyor musunuz?
Sık sık götürüyorum Ali’yi sete. Hatta şehir dışına bile götürmeyi planlıyorum. Ne kadar az ayrı kalırsak o kadar iyi.
* Diziye dönersek; neden izleyelim ‘Tek Başımıza’yı?
Aşk, polisiye, macera iç içe. Çok titiz bir çalışmayla seyirciye sunulan, hepsinden önemlisi kadınlarımızın gördüğü şiddetin kader olmadığını anlatan ve belki de birçok hayatı değiştirebilecek bir dizi. Bu sebeple herkes izlenmeli.
AHU TÜRKPENÇE
“Şiddet kabul edilebilir bir eylem olmamalı”
* Heyecanlı mısınız?
Evet, hem de çok. Canlandırdığım Zehra daha önce oynadığım karakterlerden çok farklı. Karakteri ve hikayesini çok seviyorum. Zehra’nın hayat mücadelesi beni çok etkiliyor, ona sonuna kadar hak veriyor ve en samimi şekilde canlandırmaya çalışıyorum.
* Zehra’yı anlatır mısınız bize?
Zehra, aile içi şiddetle büyümüş ve bunun kaderi olduğunu düşünen, sesini çıkarmayıp boyun eğen bir karakter. Fakat öyle bir noktaya geliyor ki yaşamak için bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Yıllar sonra ilk kez özgür olmayı, hayatının kontrolünü eline almayı seçiyor. Şiddet görmek kimsenin kaderi değil. Ve şiddet asla kabul edilebilir bir eylem olmamalı hayatımızda. Bu insanlık dışı davranışlara karşı durmalı ve mutlaka tepki göstermeliyiz.
* Rolünüz için özel bir hazırlık yaptınız mı?
Evet, dizide görünümüm fiziksel olarak ilk bakışta “Bu Ahu” diyemeyeceğiniz bir noktada. En azından öyle olması için uğraştık. Bunun dışında Zehra’yı iyi anladığımı düşünüyorum ve ona sonuna kadar hak veriyorum. Karakteri tüm umutları, hayalleri ve kırılganlıklarıyla göstermeye çalıştım. Samimi ve gerçek olması en büyük isteğim, umarım başarabilmişimdir.
* Dizinin çekimleri nedeniyle tüm Türkiye’yi dolaşacağınız doğru mu?
Evet. Hikayenin elverdiği şekilde gidebildiğimiz her şehire gitmek istiyoruz. Oradaki hikayeleri de anlatmak en büyük dileğimiz.
SENEM AYDIN/Milliyet