BAŞAK SAYAN:"AŞK BAŞTAN ÇIKARMAYLA BAŞLAR"

Oyuncu Başak Sayan, ilk kitabı 'Aşk ve Baştan Çıkarma Üzerine...'de, okuyucularına baştan çıkarma sanatı üzerine tüyolar veriyor.

BAŞAK SAYAN:"AŞK BAŞTAN ÇIKARMAYLA BAŞLAR"

Sayan sadece aşkın değil, tüm ilişkilerin de bu sanatla başladığını söylüyor: Politikacı toplumları, yazar okurları, oyuncu izleyiciyi baştan çıkarır

Hayatımın bir döneminde sorunlar yaşamasaydım bu kitabı yazamazdım. O sıkıntılar sonrası yaptığım araştırmalarla bu kitabı kaleme aldım...
Aşk baştan çıkarmayla başlar. İnsan baştan çıkarıcı olmak için kendine hakim olmalıdır. Ancak duygularını belli etmemek o kadar da kolay bir şey değil...

HUZUR VARSA AŞK YOK
Baştan çıkarmanın mucidi kadınlardır. Ama günümüzde herkes bu taktiği kullanıyor. Liderler toplumu, yazarlar okurları baştan çıkarıyor. Baştan çıkarmak için illa cinselliği kullanmak da gerekmiyor...
Aşk; içinde kuşkuyu, endişeyi barındırmalı. Huzur arıyorsanız ve ilişkiniz huzurluysa orada aşk yoktur!

'Yaprak Dökümü'nün 'Ceyda'sı Başak Sayan, ikili ilişkilerinde neden başarılı olamadığını araştırmaya karar verdi ve öğrendiklerini 'Aşk ve Baştan Çıkarma Üzerine...' adlı kitapta topladı. Kitabı için John F. Kennedy'den Nietczhe'ye kadar birçok ünlünün hayatını inceleyen Sayan, tüm ilişkilerin 'baştan çıkarma sanatı'yla başladığını söylüyor...

Kitabın önsözünde, "Hayatım boyunca sürekli sorunlu ilişkiler yaşadım, hep acı çektim" diyorsunuz. Bu kitabı sizin çektiğiniz acılara mı borçluyuz?
Aslında hayatımın bir döneminde, sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil, bütün ilişkilerimde birtakım sorunlar yaşadım. Çünkü nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum, çok gençtim, çok tecrübesizdim. Bir dönem geldi, 'hata nerede?' diye sorgulamaya başladım. Ama onları yaşamasaydım, belki de bu kitabı yazamayacaktım. Çünkü yaşadığım sorunlu ilişkilerden sonra çok uzun bir araştırmaya girdim. O araştırmanın sonucunda da kitap doğdu.

Aşk bir türlü çözülemeyen, hâlâ tanımlanamayan, formülü bulunamayan bir konu. Ama siz bir şekilde çözmüşsünüz ki üzerine kitap yazmışsınız...
Bu kitabı yazmış olmam, aşkı çözdüğümü göstermez! Kitaptakiler; benim gördüğüm, hissettiğim, yaşadığım ve etrafımda gözlemlediklerimin bir sonucu. Kitapta anlattıklarım; benim yiyip yuttuğum, harika bir şekilde çözüp, hayatımın her alanında yaptığım şeyler değil yani. Benim bildiğim bir tek şey var; aşk, baştan çıkarma sanatıyla başlıyor. Yani baştan çıkarma ve aşk aslında temelinde aynı dinamiği barındırıyor. Bir liderin toplumları baştan çıkarmasıyla, benim bir erkeği baştan çıkarmamın temelindeki dinamik aynı aslında.

KENDİNE HAKİM OLMAN ŞART
Böyle bir kitap yazmanız, baştan çıkarma uzmanı olduğunuz anlamına mı geliyor?
Bu bir araştırma kitabı, yani bu konunun uzmanı falan değilim. Fikirlerimi; ünlü düşünürlerle, onların hayatlarından kesitlerle, bu konudaki fikirleriyle harmanlayıp sundum. İnsanın baştan çıkarma konusunda çok iyi olması için, kendine hakim olması şart. Emile Zola'nın da dediği gibi, kendine hakim olamayan hiçbir şeye hakim olamaz. Ama bu kolay bir şey değil. 'Evet' demek isterken 'hayır' demek, duygularınızı göstermemek çok zor. Ben de bunların hepsini yapabildiğimi söyleyemem ama fena değilim.

Sizce kadınların en büyük baştan çıkarma silahları ne?
Kadının ya da erkeğin diye ayırmak doğru değil. Ama baştan çıkarmak şöyle doğmuş: Eski zamanlarda kadınların, erkekler karşısında hiçbir hakları yokmuş. Tek yapmaları gereken; erkeğe bakmak, ona yemek yapmak, temizliğini yapmak, çocuklarına bakmak, çocuk sahibi olmasını sağlamak ve zevk vermekmiş. Sonunda kadın, erkeğe istediklerini yaptırabilmesinin ve güç elde edebilmesinin tek yolunun, onu baştan çıkarmak olduğunu keşfetmiş.

Yani cinselliği mi keşfetti?
Cinsellik değil bu... Baştan çıkarmanın cinsellikle hiçbir alakası yok! Hatta içinde cinsellik barındırmayan baştan çıkarma daha etkili bir baştan çıkarmadır. Zaten kadın cinselliğini kullandığı zaman da sonuç değişmemiş, başka metotlar gerekmiş. O da, erkeğin arzularına ve beynine sahip olmayı ve erkeği duygusal olarak hiçbir şekilde tam olarak tatmin etmemeyi keşfetmiş. Ama zaman ilerledikçe bunu erkekler de kullanmaya başlamış.

Baştan çıkarmanın mucidi kadınlar o zaman...
Evet, bunun mucidi kadınlar diyebilirim. Ama artık bunu günümüzde herkes kullanıyor. Yani iyi bir lider, iyi bir baştan çıkarıcı olmazsa toplumları etkileyemez. İyi yazarlar okuyucularını baştan çıkarır, iyi oyuncular izleyicilerini baştan çıkarırlar. .

Siz bir oyuncu olarak iyi bir baştan çıkarıcı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Kitapta bahsettiğim şeyleri elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Bunların birçoğu zaten ruhumuzda olan şeyler. Fakat bunu bilinçli bir şekilde ne zaman, nerede, ne şekilde kullanacağınızı bilmek önemli.

Siz artık aşklarınızı sorunsuz yaşayabiliyor musunuz?
Hayır!

Püf noktayı biliyorsunuz ama; niye?
Püf noktayı biliyorum ama sadece ilişkiyi daha eğlenceli ve belki süreçten daha keyif alınır hale getirebiliyorum. Ama bir ilişki sorunlu olacaksa, bunu kimse engelleyemez. Zaten sorunlu da olsun, sorunsuz hiçbir ilişki güzel değildir bence. Dümdüz, hiçbir sorunun, inişin çıkışın olmadığı bir ilişkiden aşk bekleyemezsiniz.

Kitapta, La Rochefoucauld'dan yaptığınız alıntı gibi siz de aşk yüzünden gülünç hallere düştünüz mü?
Düştüm tabii. Zaten aşk dediğiniz şey, egonuzu geçici bir süre karşınızdakine teslim etmektir. O yüzden ego mego, gurur murur kalmadığı anlarda gülünç duruma düşmeniz çok doğal. Zaten mantığın olmadığı yerdir aşk.

Kitapta baştan çıkarma ve aşk konusunda tüyolar veriyorsunuz. Demek ki aşkta oyun oynamak gerektiğine inanıyorsunuz. Aşk oyunsuz olmaz mı sizce?
Hayır, olmaz. Çünkü dünya dev bir entrika alanı ve siz istediğiniz kadar 'Ben bu oyunda oynamıyorum' deyin, etrafınızdaki insanlar oynadıkça siz de bu oyuna dahil olursunuz. Eğer oyunda başarılı olmak istiyorsanız, bir şekilde bunun bilincinde olacaksınız ve taşlarınızı bilinçli bir şekilde ilerleteceksiniz. Başka çaresi yok. Eğer, 'Ben hiçbir şekilde oyun oynamak istemiyorum, ne istiyorsam onu yapacağım' diyorsanız, o zaman bilin ki bir noktada rüzgar tersine esmeye başlayacak. Çünkü insan egosu böyle bir şey. Doyum sağladıktan sonra başka şeylere acıkmaya başlıyor.

HUZUR İLE AŞK BİRARADA OLMAZ
Oyunsuz, herkesin açık olduğu bir ilişkide tam tatmin mümkün değil mi yani?
Bence değil. Tabii bağırıp çağırmak ya da hesap sormak istediğiniz anlar da olacaktır, ama onu da yapmanız gereken yerler var. Yani içinizden geldiği anda yapmayacaksınız. Zaten dediğim gibi, kendine hakim olmayan hiçbir şeye hakim olamaz.

Peki kendinizi bir erkeğe teslim etmeyi, evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Aman evleneyim falan diye bir düşüncem yok. Korkuyorum evlenmekten. Çünkü bir süre sonra o evlilik bir arkadaşlık ilişkisine dönüşecek. Halbuki ben aşkı seviyorum, heyecanı seviyorum. Evlilikte bunlar kalmıyor. Bir aşkın içinde ne kadar fazla özlem, kuşku, endişe varsa o kadar fazla aşktır. İlişkinize huzur yerleştiyse, orada aşkı aramayın.

Son dönemde aşk üzerine, ilişki üzerine yazan ünlülerin sayısı çok arttı...
Bu kitabın adı; 'Aşk ve Baştan Çıkarma Üzerine...' ama sadece ilişkilerle alakalı değil, toplumsal bir konuyu kapsıyor aslında. Yani sadece kadın erkek ilişkilerinden bahsetmiyorum ben kitapta.

Astrolojiyle yakından ilgileniyorsunuz. Kitabın yayın tarihine karar verirken astroloji haritasına baktınız mı?
Tabii ki. Mesela geçen ay Merkür gerilemesi olduğu için kitabı yayınevine teslim etmedim. 'Kitabı ancak 15 Mayıs'ta size teslim ederim, çünkü 10'unda Merkür düzeliyor' dedim.

Bir dönem Ahmet Hakan'la birlikteydiniz. Kitabı yazma döneminde kendisine okuttunuz mu, size katkısı oldu mu?
Bu konuları geçelim. Özel hayatım olduğu için çok konuşmak istemiyorum o konuda. Kitabın arkasına zaten kitapla ilgili fikrini yazdı.

BAŞAK SAYAN:"AŞK BAŞTAN ÇIKARMAYLA BAŞLAR"

BAŞAK SAYAN:"AŞK BAŞTAN ÇIKARMAYLA BAŞLAR"

BAŞAK SAYAN:"AŞK BAŞTAN ÇIKARMAYLA BAŞLAR"