Aytaç Şaşmaz: "En huzurlu dönemimdeyim"
Kanal D’nin beğeni ile izlenen dizisi ‘Baht Oyunu’nun yıldızları Aytaç Şaşmaz ve Cemre Baysel, Alem Dergisi’ne bir röportaj verdi. İkili dizinin başarısından ünlü olmanın hayatlarında yarattığı değişikliklere kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Soru: Nasıl gidiyor, şu an hayatının nasıl bir dönemindesin? Cemre Baysel: Şu an hayatımın yeni bir dönemindeyim. Attığım her adım sonraki başlangıçların habercisi. Enerjimin ve isteğimin en uç noktasındayım. Sonsuz olması için de çok çalışıyorum.
Aytaç Şaşmaz: Her şey yolunda. Kendimi geliştirdiğim ve en iyi şekilde yansıttığımı düşündüğüm, en huzurlu dönemimdeyim.
Soru: Çekimler nasıl geçiyor, dizide canlandırdığın karakter için neler söylemek istersin? A.Ş.: Bora duvarları olan, işini hayatının odak noktasına almış bir karakter. Aşktan bir kere yara almış ve kaçmış hatta aşkın ne olduğunu unutturmuş kendine. Artık gerçek aşkı en derinden tanımaya başlıyor.
C.B.: Çekimlerimiz yoğun tempolu ve de çok eğlenceli geçiyor. Kamera arkası görüntülerimiz bunun sadece ufak bir kısmı. Ada inişleri çıkışları olan, duygularını yoğun yaşayan, enerjiyle dolup taşan deli bir kız.
Soru: Aytaç’ı birkaç cümle ile anlatır mısın? C.B.: Anlatamayacağım güzellikte bir kalbi var. Her zaman iyi niyetli, güler yüzlü ve umutlu.
Soru: Peki sen Cemre için ne söylemek istersin? A.Ş.: Cemre benim bu hayatta tanıdığım en saf ve temiz enerjili insan.
Soru: Aranızda inanılmaz bir enerji var Cemre’yi ilk gördüğünde ne hissettin? A.Ş.: Onu dizi başlayana kadar hiç tanımıyordum. İnsanlığını ve kendi karakterini merak ettim. Tanıdıkça da ‘iyi ki’ dedim.
Soru: Ünlü olmak, sokakta tanınmak nasıl hissettiriyor, zorlandığın anlar oluyor mu? A.Ş.: Asla zorlanmıyorum aksine daha çok oluyorum. İnsanlarla iletişim halinde olmak, pozitif enerji almak çok iyi geliyor.
C.B.: Rahat ve sakin yaşamayı seven biriyim. İnsanlar tarafından tanınıyor olmak beni biraz zorluyor. Her şeyde olduğu gibi yaptığım mesleğin getirileri bunlar. O yüzden hiçbir zaman şikayetçi olmadım. Bilmediğim şehirlerde, ülkelerde, tanımadığım insanların beni sevmesi, sayması, benimle bir şekilde gönül bağı kurmaları inanılmaz bir şey. Bunları her düşündüğümde iyi ki bu işi yapıyorum diyorum.
Röportajın tamamı Alem Dergisi’nin yeni sayısında.