Ayşe Özyılmazel yazdı!
Sabah Gazetesi yazarlarından Ayşe Özyılmaz, Gezi Parkı eylemlerinde yaşananları kaleme aldı..
İşte Ayşe Özyılmazel'in o yazısı:
Gezi Parkı'nda yaşananlar
* Ülkeyi yönetenler sağ duyularını sağda müsait bir yerde bırakmışlar besbelli. Vicdanlarına ne ettiler acaba?
* Tamamen barışçıl ve 'orantılı' bir eylemi ne hale getirdiler.
* 'Orantılı' demişken, 'orantılı' güç tabir ettikleri buysa, orantısızını duymak bile istemiyoruz.
* Gitar çalan gençler, kitap okuyanlar, şarkı söyleyenler ne zamandan beri 'kaos yaratacak' grup sayılıyor?
* Sen vatandaşına biber gazını, tazyikli suyu nasıl sıkarsın? Senin vatandaşın böcek mi? Terorist mi? Senin görevin, bilincin, amacın bu mu?
* Çarşı gönlümüzün tahtına oturmuştur. Fenerbahçe-Galatasaray ve Beşiktaş taraftarları el ele omuz omuza birleşmiştir.
* Bu ülke kimsenin değil, bu ülke bizim. Haklarımızı yok sayamazsınız.
* Twitter tarih yazmıştır. Twitter çok büyük bir iş başarmıştır. Yakında kapatılır mı, kapatılır.
* Bundan sonra -Ağzına biber sürerim- bitti -Çok konuşma, ağzına biber gazı sıkarım- dönemi başladı.
* Yönetmek demek halka biber gazı sıkmak, iteklemek, köşeye sıkıştırmak bırakmak mıdır?
* Kaç kişi hastanede, kaç kişi yaralı... Astım hastaları, okuldan çıkan çocuklar, öğrenciler, yaşlılar, turistler...
* Düşünme, konuşma, tavrını koyma, eylem yapma, hakkını arama, yürüme, parka gitme, içki içme, sigara içme, kırmızı ruj sürme. AVM'ye git, ayran iç, haşema giy, haddini bil, köleleş, koyunlaş, sus, fazla ses etme, karışma, bulaşma, He- de... Bıktık be.
* Öyle bir aldatılmışlık ve kandırılmışlık hissi ki yaşadığımız, önüne geçilecek gibi değil.
* Geri adım atmak bazen yiğitliktendir. Dediğim dedik çaldığım düdük sökmüyor artık.
* Biber gazı sıktıkça nefes alasımız var.
* Gezi Park'ı durumundan nemalanmaya çalışanlar, muhalefetler, fırsatçılar... Hiç boşuna kendinizi yormayın. Yemez! Sahteliklerden tükendik artık.
* Haber kanallarımıza ne oldu bilen var mı? İstanbul'da, Türkiye'de kıyamet kopuyor haber kanallarımız salamın sosisin zararlarını yayınlıyor. Başka bir kanalda güzellik yarışması var. Vay, vay, vay. Why, why, why.
* Haber alma hakkımız da gitti. Sıradaki?
* Gençlere, kadınlara, orada sadece yürüyerek tepkisini gösterenlere polis, bizim polisimiz hangi emirle, hangi içgörüyle, hangi vicdanla saldırıyor?
* Mesela gencecik bir kızı itekleyen, yerlere düşüren, coplayan polisin görüntüsü aklımızdan çıkar mı? Çıkmaz. Bu arada da asker gaz maskesi dağıtıyor, Orduevinin kapılarını açıyor. Durum işte bu.
* Hilton Oteli, Divan Oteli, kapılarını biber gazı yemiş vatandaşlara açan yerler, tiyatrolar, evler... İnternet şifrelerini verenler... Sessiz kalmayan İzmir, Ankara ve diğer şehirler... Gözlerimiz yaşarıyor. Bu kez biber gazından değil, gururdan, birlikten, beraberlikten.
* Demokratik hak diye bi'şeyimiz var mı? Kentimize sahip çıkmak, kendimize sahip çıkmak ne zamandan beri suça girdi?
* Korkutarak, sindirerek, bastırarak olmuyor bu iş, olmayacak.