AYŞE ERBULAK: OĞLUM BENİ İZLEYİNCE DESTEK VERDİ!

Genç oyuncu Dağhan Külegeç'in stand up'çı annesi Ayşe Erbulak: "Dağhan ilk başta, 'Bu işi yapmanı hem istiyorum, hem istemiyorum. Çünkü kimsenin annesi stand up yapmıyor' dedi. Ama beni izleyince, destek verdi..."

AYŞE ERBULAK: OĞLUM BENİ İZLEYİNCE DESTEK VERDİ!

Altan Erbulak'ın kızı, Sevinç Erbulak'ın ablası, Dağhan Külegeç'in annesi olan Ayşe Erbulak, yaptığı stand up şovla adından söz ettiriyor. Şovunda ailesinden ve özel hayatından da bahseden Erbulak, sahneye çıkmadan önce oğlunun onayını aldığını söylüyor. Erbulak'la şovunu, ailesini ve oğluyla ilişkisini konuştuk...

Şovunuzun başında "Ben sadece Altan Erbulak'ın kızı, Sevinç Erbulak'ın ablası ve Dağhan Külegeç'in annesi değilim" diyorsunuz. Bunu herkese göstermek için mi stand up şova başladınız?
O işin şakası... Ben stand up yapmayı çok istiyor, ne zaman bir stand up şov seyretsem, "Ben de böyle bir şey yapmalıyım" diyordum. Bunu ilk olarak Norveç'te, Norveçce denedim. Norveçlilere, yabancı bir kadın gözüyle ayna tuttum.

HİÇ AKLIMDA YOKTU
Türkiye'ye döndüğünüzde de "Bu işe devam edeyim" mi dediniz?
Hayır, burada da stand up yapayım diye başlamadım. Hatta hiç aklımda yoktu. Ama bir gün yakın arkadaşım Vedat Özdemiroğlu'nun Hayal Bistro'da yaptığı stand-up şovu izlemeye gittim. O gün beni sahneye çıkardı, beş dakika falan sahnede kaldım, çok hoşuma gitti. Ertesi hafta Vedat beni yine çağırdı, yine sahneye çıkarır diye gittim. Bu sefer sahnede 10 dakika kaldım. Sonra her hafta gitmeye devam ettim, süre de giderek arttı. Vedat, baktı ki gösterisini ele geçiriyorum, "Sen kendin bir şov yap" dedi bana.

Türkiye'de stand up'ta erkeklerin egemenliği var. Hatta Cem Yılmaz gibi bir örnek var ki, kimse üstüne çıkamıyor...
Ben Cem Yılmaz'ın büyük hayranıyım, hatta taklit ederim korkusuyla son gösterisini izlemedim. Çünkü imkanı yok etkilenmememin! Ama ben hırslarını törpülemiş, hatta yok etmiş bir insanım. Tabii ki daha geniş kitlelere, bir tiyatro salonuna taşımak isterim şovumu. Hatta Ali Poyrazoğlu da gösterimi izledi, "Sana salonumu veririm, mutlaka orada yap bu işi" dedi. Bana tüyolar da verdi, mesela beni sahnede çok hanımefendi buldu, "Biraz daha açıl" dedi.

Kadınlar stand up'ta çok başarılı olamadı Türkiye'de. Sizce neden?
Çok emek istiyor bu iş... Ben de her gösteriden önce "Bu işi bir daha yapmayayım" diyor, ama her gösteriden sonra "Tamam, bir tane daha yapacağım" diyorum. İki saat sahnede kalmak korkunç zor. Çok eğlendiğim zamanlar da oluyor sahnede, çok da korkuyorum. Sıkıldılar mı diye insanların gözlerine bakıyorum.

Babanız büyük bir oyuncuydu. Genler etkiliyor mu insanı?
Etkiliyor tabii. Her şey genetik zaten. Neticede ben Dormen Tiyatrosu'nun içine doğmuş bir insanım. Benim çocukluğum kulislerde geçti, çok sevdiğim bir şey tiyatro. Ama iki saat tek başına sahnede kalmak korkutuyor insanı. Bir de bir kadın için çok bıçak sırtı bir durum. Çünkü espriyi biraz kaçırsam avam olurum, avam olmak istemiyorum, ama çok sofistike, klas olmak da istemiyorum.

BİR TEK SEVİŞMİYORUZ!
Şovunuzu izlediğim gece koreograf Uğurkan Erez de vardı. Ve sürekli sizinle paslaştı. O da şovun bir parçası mı?
Uğurkan benim 37 yıllık, çok yakın arkadaşım; çok feci kavgalar ederiz, hemen barışırız, birbirimizi çok güzel eleştiririz, bu eleştirilerden dolayı kırılmayız. Bir tek sevişmiyoruz diyebilirim! Beni yalnız bırakmamak için her gösteriye geliyor. İyi ki de geliyor, Uğurkan'sız orada yıkılırım herhalde. Şimdi birlikte bir televizyon programı yapmaya hazırlanıyoruz. Sit com-talk show tarzında bir program olacak.

Sahnedeyken babanızın manevi desteğini hissediyor musunuz?
Babam sahnede, kesin! Omzuma dokunduğunu falan hissediyorum, "Aferin, yaptın" falan diyor. Ama sadece babamı değil, kaybettiğim eşim Willy'yi de hissediyorum yanımda. Zaten onu kaybetmeden iki gün önce bana, "Bir zaman sonra ülkene gideceksin, seni çok güzel bir hayat bekliyor orada, ben hep senin omzunda olacağım, seni hep koruyacağım" demişti.

"KAÇ KİŞİNİN ANNESİ BU İŞİ YAPIYOR?"
Oğlunuz Dağhan Külegeç galiba başta, stand up yapmanız konusunda çok emin olamamış...
Evet, ben başta Dağhan'a "İstemiyorsan yapmayayım" dedim. "Hem istiyorum hem istemiyorum" dedi. Ben de dedim ki ona; "Evladım kaç kişinin annesi stand-up yapıyor?" O da, "İşte onu söylüyorum, kaç kişinin annesi stand up yapıyor ki? Kimsenin annesi stand up yapmıyor anne!" dedi. Ama beni durdurmak istemediğini de belirtti. "Anne hiç hoşuma gitmedi, yapma" dese, hemen bırakırım. Çünkü Dağhan benim hayatımda dinlediğim, çekindiğim, incitmekten korktuğum birinci insan. Hayatımın en değerli varlığı bir kere.

"DAHA AÇIK SAÇIK ANLAT"
Şovu izledikten sonra ne dedi?
"Yap" dedi! Hatta aynı Ali Abi (Poyrazoğlu) gibi "Daha açık saçık anlat, çok kibar kibar anlatıyorsun" dedi. Ama Dağhan izliyor diye çok heyecanlandım o gece, "Ya beğenmezse..." dedim, beğensin istedim. Ama ondan onay alınca daha süper oldu.

Oğlunuzla ortak bir şey yapmayı düşünüyor musunuz, hiç konuştunuz mu bu konuda?
Konuşmadık ama oğlumla sit com'da oynamayı çok isterim, o ister mi bilmiyorum tabii. Ama zaten çok yoğunum; hafta içi her gün TRT Okul'da anne-çocuk programı sunuyorum, 15 günde bir stand-up yapıyorum, amatörce fotoğraf çekiyorum, bu konuyla ilgili ders alıyorum. Norveç'teyken dört tane kitap yazmıştım. Onlardan biri olan 'Hafiye Karılar'ı yayınlamaya hazırlanıyoruz şimdi.