'Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm’ filminde birlikte rol alan Tardu Flordun ve Canan Ergüder, filmden çok etkilendiklerini söylüyor
Kısa boylu, sarı saçlı, yeşil gözlü ama sahneye, beyazperdeye ve ekrana çıktığında devleşen bir oyuncu Canan Ergüder. Dikkat çekmek için çaba harcamıyor ama size doğru ilk adımını attığında zarafetiyle büyülüyor. Tardu Flordun, yakışıklı ve başarılı bir oyuncu. Bir süredir ekranlardan uzak ama sinema filmleriyle adından söz ettiriyor. Bu ikili cuma günü vizyona girecek olan ‘Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm’ filminde birlikte rol alıyor. Filmde, Ergüder’i Behzat Ç.’nin sevgilisi Savcı Esra, Flordun’u ise lakabı Red Kit olan bir seri katil olarak izleyeceğiz. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde filmi izledikten sonra üç yıldır gözlerden uzak bir ilişki yaşayan ikiliyle, İzzet Çapa’nın mekânı Beyrouth Cafe’de buluştuk.
Aslında Savcı Esra diye bir karakter Emrah Serbes’in ‘Behzat Ç: Bir Ankara Polisiyesi’ kitabında yok. Siz diziye yan karakter olarak girip başrol olmayı nasıl başardınız?
Canan Ergüder: Türk dizilerinde her şeyi doğru yapan, erkeğinin arkasında duran ve ona hizmet eden kadın karakterler var. Esra kendi ayaklarının üzerinde durabiliyor. Hata da yapabiliyor. Karakteri yaratırken yazarlarımız fikirlerimi söylememe izin verdiler. Birlikte hatalarıyla sevilen ve başka bir şekilde saygı duyulan bir karakter yarattık. Önümüzdeki bölümlerde Esra’yı sadece Behzat’a hizmet ederken izlemeyeceksiniz. Onun da hayatı anlatılacak.
Dizinin bir sinema filmi olacağını duyduğunuzda ne hissettiniz?
Tardu Flordun: Romanı okuduğumda Red Kit karakterinden de çok etkilenmiştim. Bana bu rolü teklif ettiklerinde heyecanlandım. Senaryoda Red Kit’e yer verdikleri ölçüde elimden geleni yapmaya çalıştım. Serdar Akar ve ekibiyle çalışmak çok keyifliydi.
Ergüder: Zaten kitabı ilk okuduğumda film olması gerektiğini düşünmüştüm. Çünkü çok sinematografik bir dili vardı. Çekimler de hızlı oldu. Zaten avantajlıydık, bir yıldır oynadığımız karakterlerdi. Tardu herkesi tanıdığı için onun için de kolay oldu.
Bu film izleyiciye ne vaat ediyor?
Ergüder: İzleyici Behzat Ç.’yi özledi, o nedenle izlemeli. Filmde 108 dakika boyunca bitmeyen bir aksiyon ve kahkaha vaat ediyoruz. Behzat Ç filmi eğlenmek için izlenmeli. Bir de sinema olduğu için daha fazla özgürlük var. Küfürler bip’siz.
Behzat Ç. nasıl fenomen oldu?
Flordun: Çünkü bir Türk dizisinde ilk defa bir jönden anti-kahraman yaratıldı. Çevresindeki karakterler ona hizmet etmeye başladı ve organik bir iş oldu.
Ergüder: Bu dizide ekip ruhu var. Sanırım bu yayıldığı için kimyası yüksek bir iş ortaya çıkıyor. Çok içten yazılıyor, gerçek karakterler var. Behzat Ç, ezber bozdu. Demek ki seyirci böyle bir iş bekliyormuş.
"SAKİN YAŞAMAYI SEVİYORUZ"
Biraz da aşk konuşalım. Üç yıldır birliktesiniz ve hiç ortada yoksunuz.
Flordun: Bu bizim tercihimiz.
Ergüder: Zorladığı zamanlar oluyor. İstanbul’un gece hayatını dejenere buluyorum, çok çirkinleşti. Ankara’yı seviyorum. Çünkü orada boy göstermiyorsun, insanlar daha samimi. İstanbul’a bir haller olmuş. Çok az insan samimiyetle güzel bir şey söylüyor. Biz sakin yaşamayı tercih ediyoruz.
Hakkınızda evlendiler evlenecekler haberleri çıkıyor. Sonuç ne, evlenecek misiniz?
Ergüder: Ben 35, Tardu 39 yaşına gelmiş. Hayatta belirli şeyler geçirmişiz. Bunları oturmuş kalıplarla çözümlememeye gidiyoruz. Güzel giden bir ilişkimiz var.
Flordun: İlişkimizi anlatırsak onu koruyamayız gibi geliyor bana. Hayata ve tüm tepki duyduğumuz şeylere karşı yine hayata bağlanma nedenim bu ilişki. O nedenle özel kalmasını istiyorum.
Peki, birbirinizin neyine hayransınız?
Flordun: Ben uğraşılması kolay biri değilim. Canan, en başta bu yüzden ona saygı duymama neden oluyor. Çok parlak bir oyuncu ve ona hayranım. Şeker gibi bir insan. Cam gibi bir yüreği var. Kırılgan ve buna rağmen hâlâ umutlarını benden çok yüksek yaşıyor.
Ergüder: (Gözleri doluyor) Tardu’yu sevmeyi seviyorum. Bu kadar kırılgan olmasını istemiyorum. Ona çok büyük hayranlık besliyorum. Tardu müthiş bir oyuncu. Onu sahnede izlemelisiniz.
Tardu Bey, sizin dizilerde oyuncuların yeralması gerektiğiyle ilgili bir görüşünüz var ve yıllardır bunu dile getiriyorsunuz. Ancak son yıllarda çok sık “Bir kafede otururken keşfedildim” diye açıklamalar okuyoruz. Siz bu modayı neye bağlıyorsunuz?
Flordun: Çünkü gerçek zekâ değil, kurnazlık prim yapıyor. Umarım bu moda uzun sürmez. 10 yıl öncesinde sadece oyuncuların dizilerde olmasını söylüyordum. Şimdi anladımki, sokaktan geçen insanlar oyuncu olabiliyor. O zaman bende diyorum ki, al onu kullan ama tek projelik olsun.
Ergüder: Eğer birisi sadece güzel bir görüntü ne deniyle oyuncu oluyorsa, ben oyuncu olarak neye hizmet ediyorum. Kadınlar o zaman sadece bakıla ı bir obje oluyor. Kadınların bunu kendilerine yaptırtmaması lazım.
Flordun: Geçmişte oyuncunun mürekkep yalaması önemliydi. Şimdi önemi yok. Yapımcıların genç yetenekleri keşfetmek için kafelere, alışveriş merkez lerine değil tiyatrolara gitmesi lazım. Aradıkları yetenekleri kafelerde bulamazlar.
habertürk