Aslıhan Ekitmen “Mekan tasarlarken ve temizlerken hayat enerjisinin doğru akması için gereken düzenlemeleri yapıyorum” diyen “holistik” bir mimar. Halbuki benim için haftada iki gün gündelikçinin gelmesi yeterli ama meğer bu da gerekliymiş.
Aslıhan’a göre “space clearing” yani mekan enerjisi temizleme yöntemi ile yaşadığımız yerlere uyum sağlamamızın yanında, aşk hayatımız, cinselliğimiz, hatta maddi durumumuz da kendi istediğimiz yöne çevrilebiliyormuş... Peki bütün bunlar nasıl mümkün oluyormuş? Buyrun bakalım Aslıhan’ın çamaşır suyuna dokunmadan evinizi pırıl pırıl yapmanız için benimle paylaştığı sırlara...
* Sen git Robert Kolej’de oku, sonra İTÜ’yü bitir, başarılı bir mimar ol. Derken kalk hem evimizin hem bizlerim ruhani mimarisiyle uğraş. Niye? - Çünkü şu anda yaptığım iş beni mutlu ediyor. Daha fazla söze gerek var mı? * Yok ama ben sorularıma devam edeceğim. Yaptığın işe ne ad veriliyor? Bir nevi “ruhani gündelikçi” olabilir misin?
- Tabii (gülüyor) “space clearing” yapıyorum. * Hepimiz Robert’ten mezun olmadık, Türkçe’sini rica etsem. - Mekan enerjisi temizliği diyelim o zaman. Gittiğim yerlerdeki kötü enerjileri temizliyor ve bir nevi arındırma uyguluyorum. Tabii bunu yaparken o yerlerde bulunan insanlarla da çalışıyorum. Mekan ve insanları birbirlerinden ayıramazsınız zaten.
* Anladıysam... Neyse gel istersen biz muhabbete seni tanıyarak başlayalım. - Dediğin gibi önce Robert Kolej’i bitirdim, sonra mimar oldum.
* Derken birden bire aydınlanma dönemin geldi. - Bunlar birden bire olmaz, biliyorsun. Kolej bir hayat okuludur. Ama hayatta her zaman görünenden daha fazlası, görünenin dışında bir şeyler de vardır. Çocukluğumdan beri bunu düşünürdüm. Sonunda mimarlık okurken Feng-Shui diye bir şey keşfettim. O zaman internet falan yok tabii.
* Bu Feng-Shui dediğin, suşi ile aynı yörelerden mi? - (Gülüyor) Çok kaba anlamında söylersek, negatif enerjileri temizlemeye yarayan bir doğu öğretisi. “Görünmeyenin arkasındaki nedir?” sorusunun yanıtını ilk defa bununla bulduğumu fark ettim.
* Bir de şu görünmeyenin arkasını açıklasan. - Biz beynimizin algıladığı gerçeklerle yaşıyoruz. Nişantaşı’nda yemek yiyoruz, alışveriş yapıyoruz, sinemaya gidiyoruz, aşık oluyoruz falan filan. * Başka ne yapacaktık ki? - Bu, beynimizin kullandığımız kısmıyla ilgili bir hayat. Bir de bizim algıladığımız ama farkına varamadığımız bir içsel yaşamımız var.
* Bilinçaltından mı söz ediyorsun? - Tam üstüne bastın. Bilinçli olunca her şeyi fark ediyoruz. Ama bilinçaltında biz bir sırt çantasıyla doğuyoruz. Bu taaa insanlığın kökenine kadar gidiyor. Sen dedelerinin, annenin babanın son parçasısın. Onlardan gelen bir sırt çantasıyla doğuyorsun.
* Neler var bu çantanın içinde? - İnançlar... Yüzyıllardır biriken bir kambur var o çantanın içinde. Neden sanatçıların oğulları, kızları sanatçı olur genellikle? * Genetik yatkınlık mı diyorsun? - Aynen... Senin alışkın olduğun format, sana bilgi olarak geçer. Bilgi demek enerji demek.
* Dönüp dolaşıp enerjiye geleceksin ama şöyle bir soru sorayım. Madem ki bu işler genetik ve enerjiye dayanıyor, neden Nazan Şoray ablası kadar büyük başarı yakalayamadı? O zaman genetik miras palavra... - Sen yine dünya gözü ile bakıyorsun. Belki de başarısız dediğin kardeşin sırt çantasında yani bilinçaltında çözülmemiş enerji güçleri vardır. Bir aileden gelen yükler en çok sevgiye açık insanların omuzlarına biner.
* Yani “Başarısız kardeş sevgiye daha açık” mı diyorsun? - Başarı senin yorumun ve yargın. Maddi dünyada başarıyı parayla, şöhretle ölçüyorsun. * O zaman şöyle sorayım, hangisi kaybeden hangisi kazanan? - Ruhsal öğretilerin derinliklerinde kazanan-kaybeden, iyi-kötü, güzel-çirkin, başarılı-başarısız gibi kavramlar yok.
Bunlar hep insanların koyduğu kıstaslar. Belki de Nazan Şoray’ın ruhu Türkan Şoray’ınkinden bile ileriye gitmiştir. Bunu bilemeyiz. Herkes kendi sırt çantasındaki yüklere göre hayatında bir seçim yapar. Mesela ben niye “space clearing” yapıyorum?
* Bu “space clearing” çok havalı bir laf. Demin “mekan enerjisi temizliği” demiştin. Ben hâlâ anlamadım tam olarak ne yaptığını... - “Space clearing”, seni her seviyede desteklemek için mekan içindeki enerjileri dengeleme ve uyumlu hale getirme işi, öğretisi, şifası. Bir meslek bu anlayacağın.
* Bu meslek ne zaman icat oldu? - Oooo Osmanlılar’dan Romalılar’a hatta Vikingler’e kadar uzanan bir tarihi var. Daha saya- yım mı? * Vikingler’e aklım ermez ama Osmanlılar deyince şaşırdım doğrusu...
- O tütsüler, nazar için yakılan çeşitli nesneler neydi sanıyorsun? Bugün uyguladığım “mekan enerji temizliği” kadim öğretilere dayanan modern bir enerji çalışması aslında. Bu öğreti bulunduğumuz her yerde, kendimiz de dahil başkalarından kalan sıkışmış ya da tıkanmış enerjileri açarak bize temiz bir sayfa sunuyor. Yani mekan akupunkturu gibi bir şey.
* Mekan akupunkturu mu? Devasa iğneler kullanıyorsun herhalde. - Öyle dev iğnelerim yok ama gerçekten bir akupunktur uzmanı gibi problemli noktaları bulup, oralara sinyaller göndererek kapalı yolları açıyorum. Bu şekilde de insanlar niyetlendikleri hedeflere çok daha kolay ulaşabiliyor.
* Benim cahil bünyemin anladığı şu: Mekanlardaki kötü enerjiyi temizliyorsun, orada yaşayanlar da mutlu oluyor. Peki diyelim ki bir işadamının mali durumu bozuldu ve seni mekan temizliği için yardıma çağırdı. Akupunktur iğnesini nereye batıracaksın? Adamın kasasına mı? - Hayır, ben genel bir temizlik yapıp duygusal hafızayı sıfırlıyorum.
* Hoppala dakika başı yeni terim çıkıyor. O ne demek? - O mekanda yapılan kötü bir telefon konuşması, hararetli bir tartışma gibi her şey çöp gibi iz bırakır. Bu bir elektrik yüküdür ve sanki suya taş atmışsın gibi dalga dalga yayılır. Bu sinyalleri de duvarlar, tavanlar, mobilyalar alır.
* Yahu bildiğimiz nazar işte. - Nazar da bir tür elektrik ve enerji titreşimidir. Duyguların, düşüncelerin elektrik yükleri olduğu bugün bilimsel olarak ispatlandı. Sen nasıl bu odada sigara içip külünü bırakıyorsan, düşünceler de elektrik yüklü olduğundan mekanda bulutlar halinde pislikler bırakıyor.
* Bu enerji sözcüğü de son yıllarda moda oldu. Biz anamızın, babamızın evinde enerji falan yüklendiğimizi hatırlamıyoruz. - Sen hatırla ya da hatırlama fark etmez. Enerji nefes almak ve vermek gibi hayatın özüdür.
* Senin vardığın noktaya ulaşmak çok mu güç? - Kesinlikle hayır ama yıllarca eğitim almak ve pratik yapmak lazım. Tabii mimar olmamın avantajları da var. Mesela önüme bir proje koy, hemen akmayan noktaları bulurum. Hem Feng Shui hem de enerji öğretileri ile o mekandan vücudumuza akan hapsolmuş sinyalleri anında fark edebilirim.
* Nerelerde hapsoluyor genelde enerjiler? - Her yerde olabilir. Hatta masalarda, sandalyelerde, çatallarda, bıçaklarda bile... * Benimle kafa bulmuyorsun değil mi? - Buna istersen ben değil Shakespeare cevap versin: “Hepimiz ve evrendeki her şey aynı maddeden oluşmuştur.”
* Yok Aslıhan ben yine bir şey anlamadım, en iyisi sen cevap ver. - Aslında her şey bir madde ve Allah, yaratıcı, evren, Big Bang ya da neye inanıyorsan hepimiz “onun” parçasıyız. Bununla birlikte insanların duyguları ve düşünceleri arasında bir frekans olduğu da artık ispat edildi.
* Mesela bende frekanslar karışınca, sevgilim de mi triplere girecek? - Tabii, senden alabilir o enerjiyi. Diyelim ki toplantı için bir ofise gidiyorsun ve orada sen gitmeden hemen önce bir tartışma yaşanmış. Bu da seni etkiler. Çünkü duygular havada ağır bir elektrik yükü bırakır. Bu durum otel odaları için de geçerlidir
* Peki bunun tam tersi de olabilir mi; yani çok iyi bir seks yapılmış olsa o odada? - Cinselliğin acayip pozitif bir etkisi vardır ama genelde Ortadoğu ve Afrika otellerinde çiftler çıkar çıkmaz odalar taşlar koyularak ya da tütsüler yakılarak temizlenir.
* Neden, bir öncekilerin enerjisi içeride kalmasın diye mi? - Tabii... Otel odaları çok enteresandır. Mesela İsviçre’de bir otele deli gibi para verdik ama Geceleri bir türlü uyuyamıyorum. Yine de bu odayı clear etmeyeceğim diye inat ettim. Babamın hayrına mı yapacağım? Sonra dayanamadım yatağı temizledim sadece, ancak o zaman uyuyabildim.
* Sadece uyku problemleri için mi kullanabiliriz bu yöntemi yoksa... - Yatak odası sadece cinsellik için kullanılan bir yer değil. Uyuyarak bedenin yenilendiği ve insanın kendini yeni bir güne hazırladığı bir alan da aynı zamanda. Mesela yatak odasında şehrin gürültüsü, sert renkler ve iş hayatını anımsatan objeler olmamalı.
* “Eve iş getirme” diyorsun. - Aynen. Onların yerine duygulara hitap eden resimler, romantik bir müzik gibi detaylar yatak odasındaki negatif enerjileri temizleyerek cinsel hayatınızı da etkileyecek bir arınma gerçekleştirir.
Malum evimizde kendimiz de toz alıyoruz, senin gelmediğin günlerde enerjimiz leş gibi mi olacak peki? - Kendi başına yapabileceğin egzersizler de var tabii. * Bir tane öğretsen de rahat rahat arınsak bari. - Tıkanıklık hissettiğin, rahatsız edici her durumda basit olarak yapabileceğin birkaç şey var. Bu korkuları yatıştırmak, huzursuz edici etkileri azaltmak için her gün uygulanabilecek 1 dakikalık bir egzersiz.
* Şunu madde madde ver de herkes not alsın. - Öyle olsun bakalım. 1- Önce gözlerini kapat. 2- Bu anda sen kendini nasıl hissediyorsun? Vücudun nasıl hissediyor? 3- Ellerinde ne hissediyorsun? 4- Ayaklarının ikisi de yere sağlam basıyor mu yoksa basmıyor mu? 5- Yorgun, bezgin ve bitkin misin? Yoksa enerjik mi? Sıkıntılı mısın? Endişeli ve korku dolu musun?
6- Aklından neler geçiyor? 7- Nefes alışın nasıl? Kesik kesik mi, derin mi yoksa yüzeysel mi? Kalbin nasıl atıyor? Hızlı mı, normal mi, sakin mi? 8- Kafan karışık mı? 9- Şimdi seni sinir eden, bam teline basan bir kişi ya da durumu düşün ya da bir korkunu. Sana ağırlık veren, yoran üzen bir konuyu aklına getir. 30 saniye boyunca dikkatini buna ver.
Bu konuya karşı çıkma, sahip çıkma, yargı veya yorum yapma. Konuyu olduğu gibi gör. Çözmek, düzeltmek için hiçbir çaba sarf etme. Çok fazla düşünmeden içinden ne hisler geliyorsa bırak gelsin geçsin. 10- Şimdi aklından neler geçiyor, enerjin nasıl? 11- Vücudunda ne gibi hisler var? Sıkışıklık hissediyor musun?
12- Ellerin, ayakların, nefesin deminkinden farklı mı; aynı mı? Sadece seyret, gözlemle ve öylece bırak. Bu egzersizi her gün 1 dakika yaparsan seni rahatsız eden konunun veya kişinin bir süre sonra etkisizleştiğini göreceksin. * Şşşş Aslıhan sessiz ol, bam telime basan bir konuya odaklandım şu an.
* Diyelim ki resimleri astık, müziği de açtık. Bir anda her şey değişecek mi? - Öncelikle tabii ki profesyonel bir şekilde bu işin yapılması gerektiğini hatırlatırım ama bunun yanında yatağın ve yastıkların zaman zaman güneşe çıkarılıp havalandırılması da çok olumlu etkiler bırakır. Eski kitap, giyecek, CD gibi dağınıklık yaratan objelerin de kesinlikle kaldırılmasını ve ilişki sonrasında yatağın etrafında güzel kokulu tütsüler yakılarak eski ilişkilerin enerjilerinin temizlenmesini de tavsiye
* “Ondan sonra keyfine bak” diyorsun. - Sen sadece cinsellik olarak sordun ama aslında büyük şirket ve holding sahipleri ile CEO gibi üst düzey yöneticilerin de ayda bir kez bu temizliği yaptırmaları lazım.
* Neden? - Onların dertleri daha büyük. İşadamlarının çalışma ve toplantı odalarında devamlı kötü enerji birikir. Bütün o yüklerin temizlenmesi lazım. * Onların odalarında da kötülük bulutları geziyor diyorsun. - Tabii canım bunlar havada yapışıp kalıyor, bir de ondan öncekiler var. Orada çalışan işçiler; o duvarı yapan, boyayan, parkeleri döşeyenler... Bunların hepsinin enerjileri orada.
* Bütün bu enerji fırtınaları para ile ilişkilerimizi de etkiliyor mu? - Etkilemez mi? Para akışında tıkanıklıkların varsa buna yol açan düşüncelerini sana zararı dokunan bir canavar gibi görüp yok etmelisin önce.
* Nasıl yapacağım ki? O kadar kolay mı bu? - Para ile flört ediyormuşçasına bir ilişki başlatacaksın. Onu kendine aşık edip, olayı kişiselleştireceksin. Parayı derinden koşulsuzca sevip, hayran olacaksın. Onu eli açık, asil, hayat dolu, neşeli, sana mutluluk veren, genişleten, büyüten, cesaretli, destekleyici, şahane bir varlık yapacaksın. Kısaca paraya aşık olup, onu da kendine aşık edeceksin.
* Valla o kadar güzel anlatıyorsun inanasım geliyor ama ben doğru dürüst aşık bile olamıyorum... - Onun da formülü var. Nedir aşk dediğin? * Ah, bir bilsem... - Evrenin arkamızı her an kolladığına, bizi hep desteklediğine emin olarak, tamamen güvenerek, anda kalarak yaşamayı becerdiğimizde ulaştığımız titreşimdir aşk. Evren ile olan mutluluk ve sevinç dolu ilişkimizdir. Bu titreşimleri yaydığında aşk kendinden gelir.
* Kötü enerjiyi nasıl temizliyorsun, nedir bunun süpürgesi? - Bunu eğitimini almayan insanlara anlatmak çok zor. Kısaca özetlemeye çalışayım; nasıl iki dalla su bulan kuyucular varsa ben de enerji tıkanıklıklarını bulup onları kendi enerji alanlarımdan geçirerek çözüyorum. Ben ortadaki aracıyım sadece.
* Gelelim Feng Shui’ye... Bu arkadaş tam olarak ne işe yarıyor? - Ruh ve beden sağlığının yüzde 33’ü Feng Shui’dir. Bu işin uzmanı, senin yaşayacağın mekanının projesini hazırlar, enerjileri hayatımıza uygun hale getirir. Yani space clearing’in altyapısı da diyebiliriz.
* Bu kültür sadece Japonlar’da mı var? - Olur mu? Osmanlı’da bile vardı ama adı konmamış. Topkapı Sarayı’nı neden Rami’ye yapmamışlar? * Neden yapmasınlar ki? - Öyle düşünüyorsan yanılıyorsun. Her şey lokasyondan başlar. Topkapı Sarayı hem Boğaz’a hem İstanbul’a hakim bir yerde. Padişah bu yüzden oraya kondurmuş sarayı.
* Yani padişahların da Feng Shui’cisi mi vardı? - Onu bilemeyeceğim ama bunun aslı mantıktır. Feng Shui gündelik hayatımızın bir parçası, hatta tam içinde. Oturacağımız apartmanı, salonu, dekorasyonu seçmemizden başlar. Feng Shui’nin özü kendimizi iyi hissedeceğimiz ortamlar yaratmak.
* Evimizin ve ofisimizin space clearing’e ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlayacağız? - O mekanda “Bir şey beni rahatsız ediyor ama adını koyamıyorum” dediğin an temizliğe ihtiyaç var demektir. Enerjilerin dengesi kurulduktan sonra ise adeta bir bulut kalkar; parlaklık ve dinginlik hissedilir.
* Ne kadar zamanda bir yapılmalı peki bu temizlik? Günübirlik mi? - Her temizlik gibi space clearing de düzenli olarak yapılmalı. Özellikle mevsim dönüşlerinde, kavgaların ardından, yeni bir yere taşınırken, evlenirken, boşanırken, mülk satarken ve de en önemlisi hayatında yeni bir adım atacakken.
* Evimin enerjisinin tertemiz olmasını istersem her hafta yaptırabilir miyim? - Tabii neden olmasın? Gündelik hayatın içindeki negatiflikleri, mekana girip çıkan insanların bıraktıkları “tozlardan” arınmak veya hiç sebepsiz genel temizlik için de yapılabilir space clearing.