AŞKI ÖZGÜRCE YAŞIYORUM

Galerici Murat Pilevneli ile yaşadığı aşkla gündeme gelen Tuba Ünsal, ıstanbul Life ekibinin hayalleri, kariyeri ve ilişkisi hakkındaki sorularını yanıtladı. Ünsal, “Hayatımın her alanını özgürce yaşıyorum. ‘Aşkımı kapalı kapılar ardında yaşayayım’ diye bir kaygım yok” dedi.

AŞKI ÖZGÜRCE YAŞIYORUM

Üniversitede ilk olarak işletme okumayı tercih etmişsiniz. Nereden nereye?

- Aslında işletme okumayı hiçbir zaman istemedim. Her zaman sanatla ilgili bir bölüm okumayı istedim. Ancak ailem her Türk ailesi gibi “Okulunu oku, okuduktan sonra istediğini yaparsın” diyordu. Elbette ki okula başladıktan sonra hiç bana göre olmadığını fark ettim ve radikal bir kararla okulu bıraktım. Zaten Elite Model Look yarışmasını kazandıktan sonra çok fazla teklif almaya başladım. Dolayısıyla istemediğim bir okulu okumaya devam edeceğime, bu teklifleri değerlendirmeye karar verdim.

Elite Model Look yarışmasını kazandıktan hemen sonra Paris’e gittiğinizde neler oldu?

- Paris’e gittiğimde 16 yaşındaydım. Dünya markaları ile görüşmeler yaptım. Hatta L’Oreal ile yaptığım bir saç çekimi Türkiye’de de yayınlandı. Model olarak son derece başarılı olduğumun farkındaydım. Fakat yaşım gereği kariyerimi organize edecek bir olgunluğa sahip değildim. Ayrıca ailemde hiç kimsenin bu meslekle alakasının olmaması, bana biraz ürkütücü geldi. Annemi babamı özlediğimi fark eder etmez de hemen buraya döndüm.

Peki daha sonra yeniden Paris’e gitmek istemediniz mi?

- Sonrasında modellikle ilgili pek profesyonel bir girişimim olmadı. Neyi sevip, neyi sevmediğime karar verebileceğim bir yaşta değildim dediğim gibi. Ayrıca sadece bedenimi kullanarak para kazanmak da bana çok cazip gelmedi.

Modellik biraz da yarışma doğrultusunda ilerledi sanırım...

- Aslında oyunculuk hep yapmak istediğim işti diyebilirim. Ama o kadar küçük yaşta bu kulvara girdim ki, yine de emin olamıyordum ne istediğimden. Sürekli birileri bir yerlerden çekiştiriyordu. Mesela oyunculukta iyi bir iş yapmayı beklerken televizyon programında yer alıyordum. Bu defa da televizyon programı teklifleri geliyordu. Açıkçası bir karmaşa vardı o sıralar.

MEDYAYA YANSIYAN YÜZÜMLE YAPTIKLARIM BAĞDAŞMIYOR

Filmografinizi incelediğimde 24 projede yer aldığınızı görüyorum. Bu son derece önemli bir rakam. ışler nasıl bu noktaya vardı?

- Açıkçası ona ben de şaşırıyorum. Hatta geçenlerde Amerika’da bir iş görüşmesi için hazırladığım CV’mden bazı deneyimlerimi çıkardım; çünkü bu yaşta olup, inandırıcılıktan uzak olmak istemedim. Çok küçük yaşta başladığım için, içinde yer aldığım projelerin sayısı da oldukça fazla. Kendimi sürekli yenilediğim için şükürler olsun ki, hâlâ birbirinden güzel projelerde yer alıyorum. Hatta bununla ilgili komik bir anım var: Zuhal Olcay ile “Seni Çok Özledim” projesinde birlikte çalışırken, Zuhal Abla bir gün bana, “Sen benden daha fazla projede oynamışsın!” demişti.

Ayrıca tiyatro oyunculuğu geçmişiniz de var. “Bir Yaz Gecesi Rüyası” gibi çok önemli bir klasikte yer almışsınız üstelik...

- Tiyatro, Paris’ten İstanbul’a döner dönmez başlayan bir hikaye. Rıfat Ilgaz Sahnesi’ne girmiştim. Oradayken de “Vatan Millet Sakarya”, “Romeo ve Jülyet” ile “Bir Yaz Gecesi Rüyası” oyunlarında yer aldım. ınsanlara, bugüne kadar yer aldığım projeler garip geliyor; çünkü medyaya yansıyan yüzümle, yaptıklarımı bağdaştıramıyorlar. Ne yazık ki medyaya yansıyanlar benim üç boyutlu halimin iki boyutlu halleri.

Tiyatroya neden devam etmediniz peki?

- Aslında çok istedim ama medyatik bir isim olmaya başlamam dolayısıyla bunun avantaj olarak görüldüğü işlerden teklifler gelmeye başladı. Ancak hiçbir şekilde o tarz işlerin içinde var olmak istemediğimden, bu tür tekliflerden her zaman uzak durdum. Yoksa sahnede olmak çok hoşuma gidiyor.

MAGAZİN HABERLERİ BENİ TEĞET GEÇİYOR

Klip oyunculuğunda da beğenilen isimlerden birisiniz. Rol aldığınız Gripin’in “Dalgalandım da Duruldum” parçasının klibi adeta kısa film niteliğinde ve çok başarılı. Bu proje nasıl gerçekleşti?

- Gripin’in klibinde çok isteyerek ve severek yer aldım. Ayrıca çok özel bir şeye de imza attık o kliple. Bana bu klipte oynamam için usulen kaç lira almak istediğimi sordular. Ben de böyle bir projeden elbette ki para almayacağımı, ama benim adıma omurilik felçlileri yararına tekerlekli sandalye almalarını istediğimi söyledim. Bu teklif onların da çok hoşuna gitti ve tekerlekli sandalyeleri aldık. Ayrıca klip çektiğimiz gün de benim doğum günümdü, güzel bir hediye oldu benim için.

Peki gündemden düşmeyen aşk hayatınız hakkında neler söyleyeceksiniz?

- Aslında bu konu sürekli gündemde olan benimle ilgili tek konu olduğu için bilmediğiniz bir şey yok. Hayatımın her alanını çok net ve özgürce yaşıyorum ben. Dolayısıyla aşkı da... Kapalı kapılar ardında, kimse bilmeden, kimse duymadan yaşayayım aşkımı diye bir kaygım yok.

Bu kadar yüklü bir filmografiye sahip olup da sürekli magazin gündemini süslemenin nedeni sadece özgürce yaşamak mı sizce?

- Onlara enteresan bir figür olarak geldiğimi düşünüyorum. Yaptığım işi de fonda kullanıyorlar. Aslında işlerimi haber yapıp, magazini ilgilendiren konuları fonda kullanmaları gerekir diye düşünüyorum ama durum bu... Bu durumdan elbette ki hoşnut değilim; fakat artık eskisi kadar da etkilenmiyorum. Bu tür haberler artık bana teğet geçiyor. Çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyor.

ALBÜM ÇIKARABİLİRİM

Hayatı planlı olarak mı yaşıyorsunuz

- Hayır, hayatı planlayarak yaşamayı sevmiyorum. Mesela geçen sene kariyerimi Los Angeles’ta sürdürmek üzerine kararlar almıştım, ama babamı kaybettim ve planımı iptal etmek durumunda kaldım. Hayatın planlar yaparken başımıza gelenlerden ibaret olduğunu düşünenlerdenim. Hatta belki bir gün şarkıcı olurum.

Albüm de mi çıkarmayı düşünüyorsunuz?

- Selim Öztürk’le beraber bir şeyler yapmayı hep istiyorum ve düşünüyorum. Jane Birkin’in müzik tarzı hoşuma gidiyor ve bu tarzda bir albüm yapmayı hayal ediyorum. Bir yandan iki buçuk aydır gitar dersleri alıyorum. Kendi mesleğimle ilgili öğrenebileceğim ne varsa öğrenmeye çalışıyorum. şimdi de aynı şeyleri müzik alanında yapmak istiyorum. Çünkü galiba biraz da sıkılmışım bugüne kadar yaptıklarımdan. Dolayısıyla müzik konusunda da şu anda çok heyecanlıyım.

GeceLERİ RÜYAMDA OKULLA UĞRAŞIYORUM

Bilgi Üniversitesi’nde fotoğraf sanatı okuyorsunuz. Okulunuz nasıl gidiyor?

- Açıkçası bu konu şu anda beni rahatsız eden bir hale geldi. Geceleri rüyalarımda bile okulla uğraşıyorum; çünkü mezun olmaya çabalıyorum. Ama açıkçası bu temponun içinde, okula bile gidemiyorum. Kısacası bu konuyla ilgili konuşmak bile şu anda sinirimi bozuyor. Çünkü fotoğraf öyle bir dal ki, eğitimden çok pratikle kendini geliştiriyorsun ve ben onu bile yapamıyorum. Her haftaya başlarken ‘yapılacaklar’ listeme fotoğraf çekmeyi ekliyorum ancak uzun zamandır elime makinemi almadım. Ama okulumu mutlaka bitirmek istiyorum; çünkü ‘çağdaş sanatlar’ üzerine master yapmak şu anda en çok yapmak istediğim şey.